Yanındayız перевод на английский
665 параллельный перевод
Gelir gelmez yanındayız.
See you the minute we get in.
Ne olursa olsun yanındayız.
We're with you no matter what, see?
Bir dilek kuyusunun yanındayız
We are standing bу a wishing well
Yakında yanındayız.
We won't be long.
Dağılır tüm efkarımız Swingali'nin yanındayız
Why be melancholy When we got Swingali?
Ama Walter ve ben yanındayız.
Except for Walter and myself.
Burada, yanındayız.
We're here.
Yanındayız.
We're stickin'with you, Gabe.
Sen harikasın ve hepimiz yanındayız.
You're wonderful, and we shall all be with you.
Ama burası sakıncalı. Tarafsız askeri bölgenin yanındayız.
The harbour is a military objective.
- Sanırım şehir duvarının yanındayız.
- By the city wall, I think.
Askerlerimiz sizinkilerden çelimsiz ve zayıf... ama daha büyük bir inançla savaşıyorlar, çünkü doğrunun... tek doğrunun yanındayız.
Our soldiers are smaller and less strong than yours but they fight with more spirit because we have the truth the only truth, on our side.
- Tashunka-Witko'nun yanındayız.
- Alongside Tashunka-Witko.
- Bizde sizlerin yanındayız!
- We want the revolution!
Korkmayın, bizler Tanrı'nın ve halkın yanındayız!
We're with God and the people. We fight for God and the people.
Ama ben de, Frederick de senin yanındayız.
But neither I nor Frederick will leave you alone.
Kara Taş Dağı'nın yanındayız.
We are near Black Stone Mountain.
Yanındayız Bill.
We're with you, Bill.
URU'nun bütün parasıyla birlikte ben, Mozzio, Dergo, Caprarozza,... Schiavo, hatta ve hatta Michelozzi'yle birlikte senin yanındayız.
At your side you'll have me, Mozzio, Dergo, Caprarozza, Schiavo, and maybe even Michelozzi, with all URU's money.
Bin yıldır senin yanındayız ve dün olduğu gibi, bugün de bizi kolluyorsun.
"For a thousand years in thy sight are but as yesterday when it is past... " and as a watch in the night.
Prens Tadanaga'nın yanındayız.
We side with Prince Tadanaga.
Hepimiz onun yanındayız.
Aside from the powerful counts, we all are on his side.
Evet, yanındayız, Bobby.
Yeah, we're here, Bobby boy.
Hepimiz senin yanındayız.
We're all with you.
Senin yanındayız, Zack!
We're with you, Zack!
Yanındayız dostum.
We're with you, buddy.
- Şu an annemin yanındayız.
- This happens to be my mother.
Neyse ki ben ve Bakan Yardımcısı senin yanındayız.
Luckily, you've got me and the Deputy Minister.
Biz senin yanındayız.
We're with you.
Artık yanındayız tatlım?
We're with you now, honey?
Olağan şüphelinin yanındayız.
we have rounded up the usual suspect.
Biz yanındayız bebeğim.
We're here, baby, OK?
Hemen yanındayız.
We're right next to it.
Yanındayız.
We're with you.
Büyükanne, Jerry ve ben hala yanındayız.
Hey, Grandma, you still got me and Jeri, okay?
Çünkü hepimiz yanındayız.
Because we're all here for you.
Fignon yokuşu çok rahat çıkıyor ve şu an tam onun yanındayız.
Fignon's climbing very smoothly and we're right there with him.
Hepimiz senin yanındayız, oğlum.
We're counting on you, Son.
Kazan ya da kaybet, biz hep yanındayız.
Win or lose, we're still here.
Kocanızın yanındayım.
He Wants To Talk To You.
" Tüm kalbimle sizin ve çalışmalarınızın yanındayım.
" I am with you and your work with all my heart.
Onca senedir yanındayım. Ve şu ana dek, haklı da olsan haksız da olsan dediğini yaptım.
I been with you a lot of years... and up till now, right or wrong, I always done like you said.
Kırmızı ışık yanınca yayındayız.
When the red light is on, you're on.
Tüm kalbimizle senin yanındayız.
We're with you all the way.
Appia Antica'nın altındayız, San Sebastiano geçidinin yanında.
Beneath the Appia Antica, near San Sebastiano Gate.
Baylar, bana ihtiyacınız olursa Başbakan'ın yanındayım.
Gentlemen, if you need me, are the Prime Minister!
Çünkü tam uçurumun yanındayız eğer aşağıya atlarsam...
Because as soon as you move
Hepimiz yanındayız.
Kermie. we -'re all with you.
Bunun yanında şu anda işimizin başındayız.
Besides, it's common practice now.
Madam'ın mekanındayım, yanımda da üç güzel çiftlik kızı var.
I'm at Madam M's place, with three pretty girls straight off the farm - -
Tek Yıldız 2, yanındayım.
Lone Star 2. I'm on his wing.