Yard перевод на английский
342,669 параллельный перевод
Pekala eğer yardıma ihtiyacın olursa buradayım, biliyorsun.
Well if you ever need any help, you know where I am.
Ona yardım edemiyorum, değil mi?
I haven't exactly helped, have I?
İnsanlara yardım edebilirsin.
You do help people.
Bana yardım ettin.
You've helped me.
Bu konuda sana yardım edemem.
I can't help you with that.
Lia'yı oğlundan almama yardım edecek misin?
You would help me take Lia away from your son?
Yardım edemezler.
Can't help you.
Şarap uyumama yardımcı oluyor bazen.
Wine helps me sleep sometimes.
- Sana yardım etmeye çalışıyorum.
- I'm just trying to help you.
Dur yardım edeyim.
Here, let me help you with that.
Senden yardım istenmeyeceğini çok iyi biliyorum.
I know better than to ask for your help.
Sakin ol, senden yardım istemeyeceğim.
Calm down. I'm not gonna ask you to help.
Manny, garajda bana yardım etsene.
Manny, help me out in the garage.
Biri yardım etsin lütfen.
Please, someone help.
Olağanüstü bir sürpriz olacağını düşündüğüm şey için yardımını istiyorum.
Oh, I got to ask you to help me out with what I think is a doozy of a surprise.
Yardımcı olmaları için, yerel tiyatroculardan birkaç kişi bile tuttum.
I even hired a few of the local theater people to help out.
- Pantolonunu çıkarmama yardım et.
- Help me get her pants off.
Bu akşam babandan döndükten sonra külleri arka bahçeye gömelim diyorum.
You know, I was thinking tonight maybe we could bury the ashes in the back yard after we get back from your dad's.
Yaparım ama önce sen de arabam konusunda bana yardım et.
I'll do it, but I need you to help me with my car first.
- Kulüpte bize yardım edebilecek birini mi tanıyorsun?
And you two. You know a guy at a club that can help us?
- Bunlara biraz ara vereyim de seninle yukarı gelip biraz yardımcı olayım.
- Okay, why don't I put this on pause. I'll come up and help you out for a little bit.
Mitchell yardım etse daha iyi.
Oh, maybe Mitchell should help.
Seve seve yardım ederim tabii.
But I will be happy to help.
Ne? Kendi kanından biri yerine Cal bebeğe senin yardım etmeni istemesi çok güzel bir şey bence.
I think it's great that she's asking you to help out with baby Cal instead of his own flesh and blood.
Yol yardım hizmetlerini arayalım en iyisi.
Hey, guys, why don't we just call roadside assistance?
Gördün mü Lily? Peri masallarındaki yardıma muhtaç kadınlar diye bir şey yok.
You see, Lily, there are no fairy tales, no damsels in distress.
- Lastik konusunda yardım mı lazım? - Hayır.
- You need help with that tire?
Kendisi kadın ve lastik için yardım etmek istiyor.
What are you guys talking about? She's a woman and she wants to help with the tire.
Neyse ki her şeyi tek başına yapmak zorunda kalmayacaksın çünkü hemen burada seni seven ve sana yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapacak olan bir ailen var.
Well, you know what, the good news is, is you don't have to do any of this all by yourself, because you have a family right down here who loves you and will do anything we need to do to help you.
Dur sana yardım edeyim.
Well, then let me help you.
Kadınlar diğer kadınlara yardım edince böyle olur işte.
This is what happens when women help other women.
- Yardım eder misin?
- Here. Want to help? - I don't do that.
Çalışmama yardımcı olmayan şey nedir biliyor musunuz?
You know what's not real conducive to studying?
Cam, yardımcı olmaya çalıştığının farkındayım ama yapma.
Cam, I know you're trying to help, but stop.
Bu, yardıma ihtiyacı olan insanların her zaman yanında olan bir süper kahramanın pelerini.
This is the cape of a superhero who's always there for people in need.
Evde de bana yardımı dokunur. İstersen tabii.
It might help me out at home, you know, if... if you're game.
- Merhaba, yardımcı olabilir miyim?
- Hi, can I help you?
İstersen Dave Stewart'ı bulmana yardım edebilirim.
I can help you track down Dave Stewart if you like.
Aslında lastikli çarşafları katlamama birazcık yardım etsen fena olmazdı.
You know, I could've used some help folding these fitted sheets.
Elektrikli Midye Festivali yakalaşıyor, ve yardımınıza ihtiyacım var.
Um, the Electric Clam Festival's coming up, and I need your help.
Bana yardımcı olmadıkları için onları suçlayamam.
I don't blame them for not wanting to help me.
Yardımın gerek.
We need your help.
Ufak bir yardımla.
I had a little help.
Gideon, ona yardım için ne yapmış olursan ol bize her zaman dönebilirsin.
Gideon, no matter what you have done to help her, you can always come back to us.
Yardım edebileceğim bir şey var mı?
Can I help you with something?
Belki yardım edebilirim.
Perhaps I can help you.
Eğer üzerine düşeni yapmaya devam edersen bize yardım etmiş olursun.
If you keep playing your part, it helps us protect everyone.
Jess'i kurtarmak için zaman makinesini çalmama yardım etmeni istiyorum.
I want you to help me steal the time machine to save Jess.
Eğer aradığınız adamları bulmamıza yardım edebilecek birisi varsa o da Josie'dir.
♪ For I want some loving ♪ If there's anyone who can help us find the folks you're looking for, Josie can.
Milli Güvenlik Bakanlığı'ndan izin belgem, ve Sekreter Yardımcısı Ledgett'ten izin mektubu.
And my Homeland Security clearance, and a letter from Deputy Secretary Ledgett.
Seve seve yardım ettim.
I'm happy to help.
yardım 237
yardımcı 24
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım etmek istiyorum 79
yardım edebilir miyim 558
yardımcı olabilirim 30
yardımcı 24
yardım edin 2172
yardim edin 16
yardım et 1629
yardımcı olabilir miyim 707
yardımına ihtiyacım var 284
yardım etmek istiyorum 79
yardım edebilir miyim 558
yardımcı olabilirim 30
yardıma ihtiyacınız var mı 48
yardıma ihtiyacım var 172
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım etmeme izin ver 21
yardım eder misin 112
yardım et bize 19
yardım etmemi ister misin 18
yardım lazım mı 65
yardım edin bana 78
yardım et bana 317
yardıma ihtiyacım var 172
yardıma ihtiyacın var mı 120
yardım etmeme izin ver 21
yardım eder misin 112
yardım et bize 19
yardım etmemi ister misin 18
yardım lazım mı 65
yardım edin bana 78
yardım et bana 317