Ögrenciler перевод на английский
2,415 параллельный перевод
Buralar öğrenciler açısından en kötü sonuçlara sahip, ve buraya geldik, çünkü en kötüsü burasıydı.
It had the worst educational outcomes for children, and we came here because it had the worst.
Bu yüzden düşük alanlara yerleştirilen öğrenciler sıklıkla kendilerini hızlı koşan fakat geride kalan durumunda buluyorlar.
So students placed on lower tracks often find they are running fast, but falling behind.
KIPP'teki öğrenciler ve Geoffrey Canada'nın okulları yalnızca diğer fakir çoçuklardan iyi değiller,
The students at KIPP and Geoffrey Canada's schools don't just do better than other poor kids.
Öğrenciler, teşekkürler.
Students, thank you.
"Saat 7 ile 10 arası, Norton Yurdu, Çok Amaçlı Salonu'nda mezun öğrenciler ile, bilim ve edebiyat fakültesi çalışanlarının tanışma toplantısı olacaktır."
" Seven p. m. to 10 p. m., Norton Hall Multipurpose Room mixer for grad students and faculty of the Science and Humanities Departments.
Öğrenciler olmadığında veya teneffüs ya da öğle yemeğinde, bu konuda çalışır veya telefon konuşmaları yapardım.
I'd take things to work, or I'd make phone calls when I didn't have students, or when I had my break or at lunch.
Ama şey, eğer izleyen üniversiteli öğrenciler varsa...
But, um, if there's any college kids watching,
Öğrenciler de uygundur.
"Students welcome."
Siz öğrenciler başka bir şeysiniz valla.
You students are something.
Bizim şansımıza ki, her tarafımızda muhteşem insanlar yetenekli bir fakülte kendini adamış danışmanlar ve hep mükemmel için çalışan harika öğrenciler var.
Luckily, we're surrounded by amazing individuals, Talented faculty, Dedicated mentors,
Ders kitabından kopya çeken öğrenciler Tees Maar Khan tarafından yapılan plan asla başarısız olmaz.
A student copying from a textbook.. .. and a plan hatched by Tees Maar Khan's brain can never fail.
Mezun öğrenciler için biraz çocukça görünüyor.
Seems a little immature for grad students.
Öğrenciler, onları izleyin.
Clerics, keep watching them.
Öğrenciler, dört adam eksiğimiz var.
Clerics, we're down to four men.
Aslında, okuldaki fiziksel çekiciliği olan öğrenciler bir izleme listesinde yer alıyorlar.
In fact, physically attractive students and faculty Are actually placed on a watch list
"Kumsaldaki genç öğrenciler."
Huh.
Yani buluşma ayarladığınız öğrenciler bunlar mı?
So these are the students you're meeting up with?
Tüm o öğrenciler önceden hazırlanıyormuş!
All those students were preparing earlier!
Kız öğrenciler, başörtüsü takma konusunda karışıklık çıkartıyorlar.
Schoolgirls make an uproar about wearing a veil.
Çünkü siz öğrenciler... Çünkü hepiniz, yalan söylemede oldukça iyisiniz.
It's just because students... because all of you... are so good at lying.
Bu sınıftan öğrenciler tarafından öldürülmüştü.
She was killed by students from this class.
Öğrenciler oyun oynarken ya da havuzu temizlerken bazen bir şeylerini düşürüyorlar oraya.
The students sometimes drop their things here while they play catch and clean the pool...
Şu andan itibaren, kütüphane teneffüs zamanları kapanıyor ve bütün öğrenciler dışarıda oynamak zorundalar.
From now on the library will be closed at recess,
Herkes görebilir. Misafirler... özel ders almaya gelen öğrenciler, aileleri...
Anyone can see'em... guests, students coming here for tutoring, their parents,
Konuştuğumuz aileler ve öğrenciler... hepsi O'nun çok iyi bir öğretmen olduğunu söylüyor.Daha fazlasını söyleyen yok.
Now the parents and students we've talked to all say he was a great tutor, but not much else.
Bu siyahî öğrenciler için çok güzel bir halkla ilişkiler olurdu.
Real nice, Troy, that'd be great PR for the black students.
Ne öğrenciler, ne misafirler, ne de özellikle pire torbaları.
Not students, not visitors, and especially not fleabags.
Burası öğrenciler için sahne dekorasyonu, ve illüzyonları hazırladığım yer.
This is where I create props and illusions for the students.
Telefonumda... öğrenciler çaldı.
Cell phone... the students stole it.
Öğrenciler aldı.
The students took it.
Anlaşılan, dışarıdan gelen öğrenciler için tek kontenjan vardı ve ben onu alamadım.
Apparently, there was... there's only one spot for transfer students, and I didn't get it, so...
- Dışarıdan gelen öğrenciler için tek bir kontenjan vardı ve ben giremedim.
There's only one spot For transfer students, and I didn't get it.
Lily anaokulu öğretmeni. "Öğrenciler" derken onları kastediyor.
Lily's a kindergarten teacher - that's what he means by "students."
Lisede, oldukça kiloluydun bu yüzden de diğer öğrenciler seninle sürekli dalga geçerlerdi.
In high school, you were quite overweight, hence the derision from the other students.
Öğrenciler dövülüyor ve birileri fotoğraflarını çekiyor.
Students were bullied, someone took pictures
Lütfen elinizden geldiğince resmi inceleyin, öğrenciler.
Please just study the picture the best you can, students.
Çünkü Yakoben öğrenciler gençliklerini feda etmekteler.
Cause the students - Jacobins. And to... eat your young.
Kuzen Matthew'le gülünç kız öğrenciler gibi kıkırdamanız ise hazindi!
As for you giggling like a schoolgirl with Cousin Matthew! It was pathetic.
Şerif, ikimiz okula bir göz atmalıyız, öğretmenle konuşup cinayet eğilimi gösteren öğrenciler olup olmadığına bakmalıyız.
Sheriff, you and I need to look at the school, talk to the teacher, see if she remembers any students exhibiting early signs of homicidal tendencies.
Crowley lisesinde duygusal dengesizliği olan öğrenciler var mı?
Do you know of any emotionally unstable students at crowley high?
Öğrenciler komutanım.
It's the cadets, sir.
Klon öğrenciler.
Clone cadets.
Onları, sizin üniversite öğrenciler birliği evinden aldık.
We collected them from your fraternity brother's house.
Öğrenciler bu cüzdanı beşinci cadde yakınında çöpte bulmuşlar.
Yo. Uni found this wallet out in a garbage can near fifth.
Sizin seviyenizdeki öğrenciler için standart bir sınav olacak.
You will be taking a standard exam For students at your level.
Ama problemimiz bütün bu negatif şeyler yüzünden diğer öğrenciler seçmelere gelmiyor.
The problem is that all of this negative stuff is keeping other students from auditioning.
Bir dakika, bu okuldaki sınıfları, içinde öğrenciler varken mi?
Wait. Classrooms in this school with students in them?
Ve buradaki öğrenciler bana saygı duymazsa işimi yapamam.
I can't do my job.
Hayır, futbol takımında dış açık ve çok yakışıklı. ... ve zenci öğrenciler derneği üyesi.
Uh, no, he is a wide receiver on the football team, he is very good-looking, and he is a member of the Black Student Union.
İnek Öğrenciler?
Tiddlywonks?
Adidas Okul maratonunda okulumuzu temsil edecek öğrenciler...
The kids who'll be representing our school.. .. at the Adidas lnter-school Marathon are..
öğrenciler 57
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17