Öyle diyorsanız перевод на английский
269 параллельный перевод
Öyle diyorsanız.
If you say so.
Öyle diyorsanız.
If you will.
Eğer öyle diyorsanız, Bayan Belle.
If you can call it a fuss, Miss Belle.
- Siz öyle diyorsanız.
- As you say, sir.
Siz öyle diyorsanız.
Whatever you say.
- Öyle diyorsanız öyledir.
- If you say so.
- Siz öyle diyorsanız, öyle olsun.
- Well, if you want to call it that.
Eğer öyle diyorsanız, ben tam da doktorun tavsiyesiyim.
Well, if that's what she is, I'm just what the doctor ordered.
Tamam, siz öyle diyorsanız.
Well, if you say so.
Siz öyle diyorsanız...
What do you say, Doc?
Eğer öyle diyorsanız.
If you say so.
- Öyle diyorsanız...
- If you say so.
- Eğer siz öyle diyorsanız.
If you say so.
Evet, efendim. Öyle diyorsanız.
Yes, sir, if you say so.
Öyle diyorsanız öyledir.
If you say so.
Öyle diyorsanız, öyledir, efendim.
If you say so, sir.
- Pekala, öyle diyorsanız öyle olsun.
- All right, sir, if you say so.
Öyle diyorsanız, ben...
If you believe so, I...
- Öyle diyorsanız. - Hayır!
- If you feel that way...
- Öyle diyorsanız.
- If you say so, sir.
- Siz öyle diyorsanız...!
- If you say so!
Pekala öyle diyorsanız.
All right... if you say so.
Öyle diyorsanız öyledir, size söylediğim gibi, daha iyi bilirsiniz Sezar.
If, as you say, you've been told of me, you know better, Caesar.
- Öyle diyorsanız öyledir senyor.
If you say so, Señor. Okay, Raoul.
- Peki peki öyle diyorsanız
- Okay, okay, if you say so.
- Siz öyle diyorsanız, tamamdır Bayan DeLorca.
- If you say so, Mrs. DeLorca.
- Siz öyle diyorsanız.
- If you say so.
Eğer öyle diyorsanız.
If you say so, sir.
Siz öyle diyorsanız öyledir.
I'll take your word for it.
Öyle diyorsanız.
Well, if you say so.
Eğer öyle diyorsanız, efendim...
If you say so, sir...
Öyle diyorsanız öyle olsun, onu infaz edelim.
If you say so, let's execute him.
Eğer öyle diyorsanız, ama onu orkestrada tutamam.
Do as you wish, but I refuse to keep this man on the team.
Siz öyle diyorsanız, öyledir.
We could go faster with a couple of trucks, Major.
Siz öyle diyorsanız sandığı kendim götürürüm.
Iff you say so, I'll take that box.
Pekala, eğer böyle diyorsanız, ancak bunu açıklamak zor olacak, öyle değil mi?
Well, if you say so, but it's gonna be hard to explain, isn't it?
öyle diyorsanız, gidebilir!
With your guarantee, they can go
Peki, siz öyle diyorsanız...
Well, if you say so, fine.
Eğer öyle diyorsanız öyledir.
If you say so.
Öyle diyorsanız öyledir, Bay Bond.
If you say so, Mr. Bond.
Siz öyle diyorsanız, efendim, evet.
- If you say so, sir.
Pekala, öyle diyorsanız.
Very well, whatever you say.
- Öyle diyorsanız öyledir Bay Langham.
Since you mention it Mr. Langham...
Öyle diyorsanız...
well, then...
Öyle diyorsanız öyledir Bay Bates.
If you say so, Mr. Bates.
Siz öyle diyorsanız...
If you say so...
- Siz öyle diyorsanız...
- Lf you say so...
Siz öyle diyorsanız, Bay Jones.
Oh, if you say so Mr. Jones.
- Nasıl diyorsanız öyle olsun.
- Just as you say.
Öyle diyorsan Eldorado'yu bombalarız.
If you say so, we'll bombard Eldorado.
Nasıl diyorsanız öyle olsun.
Fine, have it your way.
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey işte 17
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey işte 17