Öğrendi перевод на английский
3,506 параллельный перевод
Kendisi mi öğrendi?
I didn't. She found out?
Sanırım, ev arkadaşı olayı öğrendi ve polisi aramaya teşebbüs etti, eski erkek arkadaş da onu öldürdü.
Well, my guess is the roommate found out, he attempted to call the cops, and the ex-boyfriend killed him.
Laura bunu öğrendi ve Dave onu yoldan çıkardı.
Laura found out and then Dave ran her right off the road.
Hank nasıl öğrendi?
How did Hank find out?
Adamın ondan öğrendi, değil mi?
Look, he learned from him, all right?
Bakın, Junior kanserimin nüksettiğini öğrendi.
Look, Junior just found out that my cancer is back.
Şimdi, tüm bu sikik kasaba ne olduğunu öğrendi.
Now the whole fucking town is gonna know.
Çünkü... bir ilişkim... olduğunu... öğrendi... şey ile...
Because... he found out that I... that I'd had... a relationship... with a...
Merak ediyorum da, nasıl öğrendi sanıyorsun acaba?
I wonder, how do you think he knew?
Nasıl öğrendi o?
How did he find out?
- Olayı öğrendi mi?
- Does he know yet?
Turistik gemiler yenilebilir atıklarını buraya atıyor... timsahlar da nehrin aşağısına inmeyi... ve suya atılan her şeyi yemeyi öğrendi.
Cruise ships come down here, they dump off their edible waste, the crocs have learned to swim downriver and they know to bite whatever jumps in the water.
FBI'daki bir çok kişi Davranış Bilimi'ni öğrendi ama kendinizi...
So many learned fellows going about in the halls of Behavioral Science
Prensle olmak için... cüceleri terketmişti ama herkes neyin ne olduğunu öğrendi.
She abandoned the dwarves to hook up with a prince and everybody found out.
Ama ne zaman yeterince büyüyüp, gazeteleri okumaya başladı o zaman babasının ne yaptığını öğrendi.
But, when he was old enough to read the newspapers.. .. he realised what his father does.
Sonra babası bunu öğrendi ve onu öldürdü sen de bir kapının kapandığını ama küçük kirli pencerenin açıldığını gördün.
Then when his father found out and killed him, you realized, one door closed, but... a dirty little window opened.
W.A.S.P.'lar Katolik olduğunu mu öğrendi yoksa?
Did the W.A.S.P.S find out that you're catholic?
- Sonra acil servise gitti ve testin pozitif çıktığını öğrendi.
- Then she went to the emergency, so the test was positive.
Keman çalmayı hapishanede öğrendi.
He learned to play in prison. - What?
Ya gerçek yazarın kim olduğunu öğrendi ya da henüz sana açılmaya hazır değil, Hank.
Either she recognizes who the real writer is, or she's not ready to let you in yet, Hank.
Brittany garip davranıyor çünkü M.I.T. onun S.A.T. sonucunu öğrendi ve ona erken kayıt için baskı yapıyorlar.
Brittany's acting weird because M.I.T. found out about her S.A.T. score, and they're pressuring her for early commitment.
Hem Larkin kim olduğunuzu öğrendi, hem de Julian'ın tepesi attı.
Now Larkin knows who you are, and Julian's angry as shit.
Programımızı, sırrımızı benim bile bildiğimi bilmediğim şeyleri öğrendi!
He got to our coding, our secrets. Secrets I didn't even know we had.
John Cooper, bir adımın Los Angeles sokaklarında ölümle yaşamı belirleyebileceğini öğrendi.
John Cooper's learned, in the streets of Los Angeles, a single step can separate life and death.
Nasıl öğrendi?
How did he find out about the statement?
Savaşçı Carl durmaması gerektiğini öğrendi... -... yoksa seni bulurlar!
Combat Carl's learned you gotta keep movin', or else they find you!
Bunu nereden öğrendi?
How did she know that?
Jimmy, telefonları aldığımı öğrendi.
Jimmy found out I took the phones.
Bence Twilight'tan öğrendi bunu.
I think that was a Twilight reference.
Teşkilat, Brody'nin kötü adam olduğunu ne zaman öğrendi?
At what point did the Agency know Brody was a bad guy?
Emin değilim ama Annabelle'i ve VNX Enerji için aldığımız arama emrini de böyle öğrendi.
I'm not sure, but that's how he knew about Annabelle and the search warrant for V.N.X. Energy.
Ona iş bulduk, muhasebecilik öğrendi.
She was getting it together, learning accounting.
- Oynamaz mıyım, benden öğrendi.
- Yeah, I taught him.
Herkes öğrendi demek.
So, everybody knows.
Bunu erkek arkadaşından mı öğrendi?
Did she learn that from her boyfriend?
Biri öğrendi ama.
Well, somebody found out.
O biraz farklı şeyler öğrendi.
Well, he learned things a little differently.
Bay Granger, teğmen Prietto'un devam eden bir gizli görevde öldürüldüğünü öğrendi.
Mr. Granger pulled a couple of strings, learned that Lieutenant Prietto was killed in an ongoing classified mission.
Darby, Deron Williams'a ne yaptığını öğrendi.
Darby found out what you did with Deron Williams.
Liber8 bunu nasıl öğrendi?
How the hell did Liber8 get wind of this?
Bunu nasıl oldu da öğrendi?
How the hell did he figure that out?
Michael öğrendi ve yüzleşmemi sağladı.
Michael found out and confronted me.
Babam yaptığımı öğrendi.
My dad found out what I did.
- Son 10 yıldır ne yaptığını öğrendi.
She's figured out what you've been up to for the past ten years.
Rahibe Mary Magdalene, Rahibe Paul'un alkolik ve hırsız olduğunu ve susturmak için onu zehirlediğini öğrendi.
Sister Mary Magdalene discovered Sister Paul's alcoholism and theft and was poisoned to keep her quiet.
Dixon Mark'ı öğrendi, ve bununla sorunu yoktu.
Dixon found out about Mark, and he was okay with it.
Ama yine de öğrendi ve bana çok kızdı aptal ve değersiz olduğum düşüncesini kendime kabul ettiriyordum.
But he knew anyway, and he was furious with me, reinforcing, in my mind, the idea that I was stupid and worthless.
- Birisinin sattığı ortada çünkü Darby Mike'a verdiğim şeyi öğrendi ve az önce kovuldum.
Well, somebody did because Darby found out what I gave Mike, and I just got fired.
O kendisi öğrendi, tamam mı?
He found out, okay?
Jules öğrendi.
So Jules found out.
Todd, Jorge'yi öğrendi.
Todd found out about jorge.
öğrendim 28
öğrenci 51
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrenci 51
öğrenecek 20
öğreneceğiz 28
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17