Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ş ] / Şün

Şün перевод на английский

143 параллельный перевод
Dü şün ce mi ze rehber lik eden kuram sal dayanak Leninizm'dir.
The... theoretical... base... which... serves... as... a guide... in... our... thinking... is... Marxism...
- Bunu nasıl düşünür sün?
- What do you think?
Pekala, sün geceden sonra, Hiç olmadığı kadar yakınlaştığımızı düşünmüştüm.
Well, after last night, I thought we'd be closer than ever.
Sen Roy Earle'sün. Şu haydut!
Why, you're Roy Earle, the bandit!
Bak, Johnny, sen 14'sün.
Say, Johnny, you're the 14.
Ben Plog, demirci, sen de yardımcı Jöns'sün.
I'm Plog, the smith, and you're Juns, the squire.
Sen Kirk'sün, yaratıcı. Fonksiyonlarımızı sen programladın.
You are the Kirk, the Creator.
Sen James Kirk'sün.
You are James Kirk.
Toplam 5 kardeşsiniz, sen ise 4.sün!
You're five brothers in all you are the fourth
Sen Küçük Özgürlük'sün.
You are Little Freedom.
Geçen gün adamlarımdan ikisi kamp'a geldiler, yanlarında cesetler vardı kardeşim öldürülmüş.Hepsi bu kadar, kaynaklarımız hiç yanılmaz. sen öldürmüş'sün, bunun için buradayım.
Two friends brought back our dead brother's body They said our brother told him before dying... that the robber used twin swords
Sen bir Thornbird'sün!
Soar! You're a Thornbird!
Sen Grand Dük'sün.
You're a Grand Duke.
Sen New York'un Dükü'sün.
You are the Duke of New York.
Sen New York'un Dükü'sün.
You are the Duke of New York!
Sen Dük'sün.
You're the Duke!
Sen Dük'sün.
You're the Duke.
Big Springs ºerifi, Waco'da iºledigin bir suç için... neden peºine düºsün?
Why is the Sheriff of Big Springs chasing after you... for something you did in Waco?
Çünkü sen Türk'sün ve kişiliksizsin.
Because you are Turkish and unprincipled.
Sen Stockburn'sün.
You're Stockburn.
Sen operatör'sün diplomat değil.
You're an operator, not a policymaker.
Sen Burke'sün, değil mi?
You're Burke, right?
- Sen Ken Masters'ın arkadaşı, Ryu'sün, değil mi?
- You`re Ryu, a friend of Ken Masters, right?
Ben Duh'sün arka tarafında küçük bir tepe var.
There's a wee glen on the other side of Ben Duh.
- Demek sen Herkül'sün.
So, you're Hercules.
Sen Herkül'sün.
You're Hercules.
Sen Herkül'sün. Benim için ya da çocuklar için bunu değiştirmeye çalışma.
You're Hercules, don't try to change that, not for me, not for the kids.
Ne de olsa sen Herkül'sün.
I mean, after all, you're Hercules.
Sen Herkül'sün, değil mi? - Evet, benim.
- You're Hercules, aren't you?
Sen Troy McClure'sün.
You're Troy McClure.
- Sen Dirk'sün!
- You're Dirk.
Sen "Bert" sün.
You're er - * Bert *!
Sen quasi-kötü'sün.
You're quasi-evil.
Sen 24'sün.
You're 24.
Artık CSI seviye 3 sün.
You are now a CSI level 3.
Şey, sen Burt'sün.
Well, you're Burt.
Sen Spence-inatör değilsin. Sen Korkak-inatör'sün!
You're not the spencinator, you're the scaredinator.
A bir g * sün, B bir g * sün...
You're A, an asshole ;
Şimdi sen bir P-4 sün. Eğer müziği okuyamazsan, benim sahamda olamazsın.
Now you're a P-4. lf you cannot read music, you cannot be on my field.
Sen Andrew'sün.
You're Andrew.
Benim kız arkadaşımsın, 28 yaşındasın Stockholmlü'sün. İki erkek kardeşin var, Khale ile Ghorme.
You are my girlfriend, you're 28... from Stockholme.You have 2 brothers, Khale and Ghorme.
Rahibin dediği doğru, sen Sunny değil, Satürn'sün.
The priest said it right! You are not Sunny but Shani ( Saturn )
İmkânsız eskisi gibi değil artık, ve sen bir 4400'sün.
YOU'RE A 4400. YOU THINK I'M DOING THIS?
İmkânsız eskisi gibi değil artık, ve sen bir 4400'sün.
Impossible isn't what it used to be, and... You're a 4400.
Bunu biliyoruz, fakat sen bir 4400'sün ve herkesin karantinaya dönmesi gerekiyor.
We know that, but you're a 4400, and everybody's got to go in.
Sen bir 4400'sün.
You're a 4400.
Sen bir g.. sün
You are an ass.
Sen bir g... sün.
You are an ass.
Sen Valentinois Dükü'sün.
You're the Duke of Valentinois.
Sen de "Üç" sün.
Now you, you're Three.
Sen "Dört" sün.
You're Four.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]