Bir hata yaptın перевод на испанский
1,314 параллельный перевод
Az önce büyük bir hata yaptın.
Acabas de cometer un gran error.
Çok büyük bir hata yaptın ama sen benim hayatımdaki en aklı başında olan birisin.
Y por muy jodido que estés, eres lo más sensato que hay en mi vida.
- Büyük bir hata yaptın zengin çocuk.
- Gran error, niño rico.
Bak Lana, bir hata yaptın.
Mira, Lana, cometiste un error.
Büyük bir hata yaptın.
Cometiste un error.
Bunu zevkle yapacaktım. ama büyük bir hata yaptın.
Lo hubiera hecho con gusto. Pero cometiste un gran error.
Çok ama çok büyük bir hata yaptınız
Ha cometido un error muy, muy grave.
Sonra, rakibini ortadan kaldırmak için işin içine CIA'yi bulaştırdın. Ama büyük bir hata yaptın.
Luego te enlistaste en las Fuerzas Especiales tailandesas y la CIA para aplastar su competición comercial, pero cometiste un gran error.
"Dostum, çok büyük bir hata yaptın!"
Oye amigo, cometiste un grave error.
- Bir hata yaptın - Sen insansın, herkes hata yapar
Eres humano, todos los humanos cometen errores
Sen hiç büyük bir hata yaptın mı?
¿ Pero alguna vez cometiste un gran error?
Ama ölümcül bir hata yaptın.
Pero cometiste un fatal error.
Bir hata yaptınız.
Cometes un error.
- Büyük bir hata yaptın.
Estas cometiendo un gran error.
Odessa küçük bir kent... bir hata yaptınız mı, bunu herkes duyar.
Odessa es una ciudad pequeña. Si metes la pata, se enteran todos.
Bak, bir hata yaptın. Önemli değil, bir şey...
Fue un error, no te preocupes...
- Çok büyük bir hata yaptın.
Has cometido un gran error.
Çok büyük bir hata yaptın.
Has cometido un gran error.
Kabir kardeş, dinle... Sen harika bir adamsın ama küçük bir hata yaptın
escucha... pero has cometido un pequeño error.
- Senden bir ricam olabilir mi? Onları arayıp hata yaptıklarını söyleyebilir misin? Beni kabul etmeleri gerektiğini.
- ¿ Podría llamarlos y decirles que han cometido un error al no contratarme?
Nazik bir jest yaptın ve ben de bunu aşabileceğini düşünerek hata yaptım.
Tú fuiste quien lo ofreció amablemente.
Tamam, burada çiçeklerle birlikte bekleyeceğim. Çünkü iki dakika içinde ne kadar büyük bir hata yaptığını fark edeceksin.
Muy bien, voy a quedarme aquí y esperar con estas flores porque en dos minutos te darás cuenta de la gran equivocación que estás cometiendo.
Bir hata yaptın.
Cometiste un error.
Martha'nın seninle evlenmekle büyük bir hata yaptığını biliyordum.
Sabía que Martha cometía un grave error cuando se casó contigo.
Nasıl bir hata yaptığının farkında değilsin.
No tiene idea del error tan gigantesco que está cometiendo.
- Size karşı çıkmayı bir kez daha göze alarak... Hata yaptığınızı söylemeliyim. ... Kadın ruhu konusunda bir uzman olarak mutluluk ya da zevkten ağladıkları zaman nasıl...
- Yo la conozco, la he visto llorar, de alegría o de placer y yo...
John Wallop, genç kaptan, daha yakından bakabilmek için oraya doğru gitti ama çok büyük bir hata yaptığını anladı.
John Wallop, el joven capitán, se acercó braceando para mirar de cerca... y se dió cuenta de que había cometido un error grave.
"DİKKAT! ZıpIayan ÖrümcekIer" korkunç bir hata yaptığını kabuI etmesi gerekir.
AVISO ARAÑAS SALTARINAS admitirá que cometió una terrible equivocación.
Onbir buçuk ayda bir kez hata yaptın.
Once meses y medio, y cometiste un solo error.
Sanırım sizin avukatlarınız bir hata yaptı, ama bu anlaştığımız şekilde değil.
Tal vez sus abogados se equivocaron, pero esto no es en lo que quedamos.
Derler ki, bir erkek hata yaptığında, Hatasının karşılığını ödeyebilme gücüne sahip olmalı.
Dicen que cuando un hombre comete un error... también posee la capacidad de pagar el precio por él.
İnanıyorum ki bir çok insanın [Michael Moore ] şirketi düşündüğünde yaptığı hata [ Filmyapımcısı Yazar] şirketlerin bize benzediğini düşünmeleridir.
Mucha gente se equivoca cuando piensa que las corporaciones son como nosotros.
Şüpheniz olmasın ki büyük ve trajik bir hata yaptığınıza inanıyorum.
No me malinterpretes creo que estás cometiendo un error terrible y trágico.
Basit bir bilimsel hata yaptın Peter.
Cometiste un error científico básico, Peter.
Çok büyük bir hata yaptığını düşünüyorum dostum.
Creo que has cometido un gran error, amigo.
Belki bu kız büyük bir hata yaptığını fark etmiştir ama bunu nasıl telafi edeceğini bilmiyordur.
Bueno quizás esta chica haya cometido un error y no sepa qué hacer.
Öyleyse, bir an önce bir şeyler görsen iyi olur,'çünkü bir hata yaptığını görmek hiç hoşuma gitmez, önemli bir yeteneğini kaybetmek gibi.
Mejor que veas algo pronto.
Forrest'ın ne kadar büyük bir hata yaptığını anlamasını bekliyorum.
Estoy esperando que Forrest se dé cuenta del horrible error que ha cometido.
Hala Forrest'ın ne korkunç bir hata yaptığını anlamasını bekliyorum.
Sólo espero que Forrest se dé cuenta del terrible error que ha cometido.
Aslında bazen ona büyük bir hata yaptığını göstermek istiyorum.
Aunque a veces me gustaría mostrarle el error que ha cometido.
Bir hata yaptığını söyledi.
Os dijo que había sido un error.
Zavallı, aptal hayatında kocaman, lanet bir hata yaptığını fark edersen ne yaparsın?
Así que, ¿ qué haces cuando te das cuenta de que has cometido el mayor puto error de tu patética y estúpida vida?
Önemli ve tehlikeli bir operasyona burnunuzu sokarak hata yaptınız. Bizim kötü adamlar olduğumuzu düşündünüz.
Dando palos de ciego en una peligrosa operación, creyendo que somos los malos.
Şu an yaptığınız şey büyük bir hata. İnsanlar, çok güçlü insanlar, bizim için gelecek, ve, aslında, bizi şimdi bırakırsanız kendinizi "pek çok" dertten kurtarırsınız.
Lo que estás haciendo ahora es un gran error alguna gente muy importante va a venir por nosotros y digamos que si nos dejas ir ahora te vas a evitar un montón de problemas.
Jackie ile takılmanın bir hata olduğunu biliyordum, ama yine de yaptım.
Sabía que era un error estar con Jackie, pero lo hice de todos modos.
The Post'u arayıp bir hata yaptıklarını söyleyeceğim.
Llamaré al Post para decirles que cometieron un error.
Bir hata yaptım! Senin bütün hayatın hata, Simon!
¡ Toda tu vida es un error, Simon!
Affedilmez bir hata yaptığımın farkındayım.
Confieso que cometí una falta imperdonable.
bir hata yaptın, daha da kötüleştirme.
Cometiste un error, no lo empeores.
Sezgilerim, doğanın bir hata yaptığını, benim de onu düzeltebileceğimi söylüyor.
Mis instintos me dicen que la naturaleza se equivocó y puedo arreglarlo.
Ama onlar bir hata yaptılar, ve cezasını çektiler. Her insan hata yapar.
¿ Te acuerdas de la paliza que les metistes a los chicos que jugaban a baloncesto?
bir hata 32
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptın 26
yaptın 100
yaptınız mı 19
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptın 26
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hafta içinde 26
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hafta içinde 26