Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ D ] / Doğru değil mi

Doğru değil mi перевод на испанский

4,408 параллельный перевод
Kanımızdaki düşmanlık yüzünden, doğru değil mi?
¿ Qué se puede hacer? Hay enemistad en nuestra sangre, ¿ cierto?
Dünyayı belli bir düzende tutmanın tek yolu, aslında bir yanılsama olsa bile, doğru değil mi?
Es una manera de ordenar el mundo, aunque sea una ilusión.
Doğru değil mi?
¿ Verdad?
Bu doğru değil mi, Gus?
¿ No es cierto, Gus?
Çorapla seks yapıyorsun, çünkü ayak parmakların üşüyor. Bu doğru değil mi?
Tuviste sexo con tus calcetines puestos porque los dedos de los pies se enfrían. ¿ No es así?
- Bu doğru değil mi?
- ¿ No es eso cierto?
Ama bu kavga canımı acıtıyor. Doğru değil mi?
Y duele cuando amas a alguien.
- Evet. Doğru değil mi?
- Sí. ¿ No es así?
Ve bu doğru değil mi?
Y eso no está bien.
Neticede Güney Korelilerle işbirliği yaptığın doğru değil mi?
Después de todo, ¿ no es verdad que estás colaborando con los surcoreanos?
Doğru değil mi teyze?
¿ No es correcto, tía?
Doğru değil mi, West?
¿ Tengo razón, West?
Doğru değil mi, West?
¿ No es así, West?
Doğru değil mi, Em?
¿ No es así, Em?
Öyle değil mi? Ama gerçek dünyada, keltoşum, doğru zamanda seninle trende konuştum, tamam mı? Bunu yaptım.
En el mundo real, calvita el día en cuestión, el importante, sí te hablé en el tren, ¿ sí?
Doğru, değil mi?
Eso es de acuerdo, ¿ no?
O bu adamlar sadece biriydi doğru var kim, o değil mi?
Era de esas personas que entendían las cosas, ¿ no?
Bu suçlamalar doğru mu, değil mi?
¿ Eres inocente de estos cargos o no?
Değil mi? Mahzene ulaştığımda Vatikan'ın zeminine doğru delmem yeterli.
Una vez que alcance el reservorio perforaré el suelo del Vaticano.
Doğru, değil mi, Clizby? Billy Lipps ve onun arkasındaki adamlar yıllardır ezgilerini ve paranı çalıyorlardı.
¿ No es cierto, Clizby? Veras, Billy Lipps y las personas detrás mio han estado robando tus melodías y vendiéndolas por años,
Doğru değil. Hayatımda bir tek gün bahçeyle uğraştım.
No es cierto, hice jardinería exactamente un día de mi vida.
- Şu öldürülen kız değil mi bu? - Doğru, evet.
Esa es la chica que fue asesinada, ¿ verdad?
Doğru olmak için biraz fazla mükemmel değil mi?
¿ No crees que esto es demasiado bueno para ser verdad?
Yani bence yapılacak en doğru şey ailesine niyetimi bildirmek, değil mi?
Sí, así que siento que lo que debería de hacer es dejar que sus padres sepan mis intenciones, ¿ vale?
Doğru, Çavuş, Rose'a tutulmuştunuz, değil mi?
¿ Es verdad, sargento, estaba enamorado de Rose?
Yani bu Başkan'ın suçu resmen çünkü ben her seçim ziyaretinde yıktım ortalığı, değil mi ama? Doğru.
Y esto es culpa del presidente porque yo lo hice genial en todos los mítines de la campaña, ¿ verdad?
- Doğru, çünkü, görevlisin, değil mi?
Cierto, porque estás en guardia, ¿ no?
Doğru bildim, değil mi?
¿ Es más o menos eso?
Doğru bildim, değil mi?
¿ tengo razón?
Biz gittikten sonra evin önündeki polis memurlarına doğru koşmayacaksınız, değil mi?
Cuando nos vayamos, ¿ no va a ir corriendo hacia esos policías de ahí enfrente?
Reveransları doğru değil, değil mi?
Las reverencias no quedan bien en pantalones cortos, ¿ verdad?
''algı ve yansıtma süslemiş her bakış açısını''bu günlerde, sanki herkes ihale ediyor aşkı''ama aşk satılık değil ki, gelir doğru yaptığında''ruhumu paylaşmak istedim çoklukla''biri için evcilleştirmedim'
la percepción y la proyección arreglan cada punto de vista hoy en día, parece que todo el mundo apuesta por el amor pero no está a la venta, viene cuando tú haces algo querría compartir mi alma con tantos No me conformo solo con uno
'sanki herkes ihale ediyor aşkı''ama aşk satılık değil ki, gelir doğru yaptığında''ruhumu paylaşmak istedim çoklukla''biri için evcilleştirmedim'
Parece que todo el mundo está apostando por el amor pero no está en venta, viene cuando menos te lo esperas Me gustaría compartir mi alma con muchos No me domará solo uno, no...
Ama doğru, değil mi?
Pero es verdad, ¿ no?
Doğru yerde olduğunu biliyorsun değil mi?
Estás en el lugar adecuado, ¿ lo sabes?
Doğru, onlar en kötüleri oluyor, değil mi?
Oh, sí. Ellos son... son lo peor, ¿ no?
Trajedi olduğu doğru ama polis, cinayeti seçeneklerin arasından çıkarmadı daha, değil mi?
Una tragedia, sí, ¿ pero la policía no lo tiene dictaminado como un homicidio, verdad?
Burası doğru adres mi Apple Bilgisayar değil mi?
¿ Esta es la dirección correcta,... de Apple Computadoras?
Yuri ile Asim'i pusu kurarak suç üstü yaparsak o zaman mevcut görevlileri değiştirmek için haklı bir sebebin olur değil mi? Doğru.
Si emboscamos el trato que Yuri está haciendo con Assim... entonces tendrán la justificación... para reemplazar a los actuales oficiales, ¿ cierto?
Doğru, iplikler değil mi peki?
Cierto, ¿ pero no son de hilo?
Doğru değil mi?
No.
- Bu tam olarak doğru değil, değil mi?
- No es exactamente cierto, ¿ verdad?
- O tabiri doğru kullanmadım, değil mi?
¿ No dije eso, verdad?
- Adresiniz doğru, değil mi?
- ¿ Es su dirección correcta? - Sí.
Doğru değil, değil mi?
No es verdad, ¿ no?
Üzgünüm, babanı sevdiğini biliyorum, ama... senin doğru olanı dert etmen değil, gerçek olanın peşinden gitmeni dilerim.
Lo siento, sé que quieres a tu padre, pero mi deseo es que no te preocupes por hacerlo bien y tan solo sigue a la realidad.
Doğru hatırlıyorsam, orada bir kilise var, değil mi?
Si recuerdo bien, ¿ no hay allí una iglesia?
Oh, doğru ya köpeklerden hoşlanmıyrdun öyle değil mi?
Oh, es cierto, que no te gusta los perros, ¿ verdad?
Doğru, benzemiyoruz değil mi?
No. No lo somos, ¿ verdad?
Doğru değil mi?
¿ No es verdad?
Reveransları doğru değil, değil mi?
- Sí, ya veo. Las reverencias no quedan bien en bombachos, ¿ verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]