Iştediğim перевод на испанский
57,172 параллельный перевод
Demet istediğim bazen rüyalar ve hayaller onlar sadece onlardır, rüyalar ve hayallerdir.
Mi punto es que en ocasiones, los sueños y visiones son solo eso, son sueños y visiones.
Hayır, yani demek istediğim, toplantıyı ayarlayan bendim ama...
No, es decir, sé que soy quien la arregló. Pero yo solo...
Demek istediğim, buraya hiçkimse ellememiş. Polisler ayrıldıktan sonra sadece olduğu gibi bırakmışlar.
Quiero decir, nadie pudo hacer algo con el lugar así que después de que los policías se fueron, sólo lo dejaron como estaba.
Demek istediğim, burası yarın olmayacak Sanırım, istediğimizi yapabiliriz.
Quiero decir, arrasarán con el lugar mañana... así que supongo que todo es juego limpio.
Demek istediğim, O hâlâ burada.
Quiero decir, él todavía está aquí.
Söylemek istediğim en ufak bir fikrim bile yok.
Estoy diciendo que no tengo ni puta idea.
Bak, tek sormak istediğim sadece..
Mira, lo único que te pido es...
Demek istediğim, o delirmiş, değil mi?
Quiero decir, estaba loco, ¿ verdad?
- Demek istediğim..
- Quiero decir...
Demek istediğim, bu gölge.
Quiero decir, quiero decir, es Sombra.
Demek istediğim, şu ana kadar olan herşey bizi evde tutmak içindi.
Quiero decir, todo hasta este momento ha sido acerca... de permanecer en esta casa.
- Demek istediğim belki de gey olduğunu söyleyerek, Mandy'nin duygularına bir son verebiliriz.
- Creo que el tema es que quizá podemos cerrar la puerta sentimental de Mandy si le decimos que eres gay.
- Demek istediğim, anne olacaksan önce duygularını kontrol etmeyi öğrenmelisin.
Solo digo que si quieres ser madre tendrás que aprender a controlar tus emociones.
Tek istediğim, Brian Jr'ın bir babası olmasıydı ama bizimle olmak istemeyen bir adamı da biz istemiyoruz.
Mira, solo quería que Brian Jr. tuviera un padre, pero no queremos estar con un hombre que no quiera estar con nosotros.
Demek istediğim, Prenses ya da onun gibi bir şey söylememek, Ama bu hafta sonu benimle ilgili olacaktı.
Quiero decir, no sonar como la princesa o algo así, este fin de semana se supone que es acerca de mí.
Demek istediğim - -
Quiero decir...
Hayır, demek istediğim, kendimi gerçekten iyi hissettim.
Quiero decir, me siento realmente cansada.
Hayır, demek istediğim o zamandan beri, bugün olduğu gibi yanıyordu.
Quiero decir, estuvo quemándose desde entonces, hasta hoy.
Çünkü hayatı istediğim gibi yaşadım.
Porque yo viví mi vida a mi modo.
İstediğim gibi öleceğim.
Y moriré a mi modo.
Söylemek istediğim, sesinizi duyduk ve durumu düzeltmek için bıkmadan usanmadan çalışıyoruz.
Lo que quiero decir es que os hemos escuchado a todos y estamos trabajando sin descanso para remediar esta situación.
Olmak istediğim bu değil.
- ¡ No! - Eso es lo que no quiero ser.
Demek istediğim tasmayı bulursanız, katili de bulursunuz.
Encontrad al collar, encontrad al asesino.
Benim bilmek istediğim şey asgari ücretten az para kazanan bir kadın parasını nasıl böyle çarçur edebiliyor?
Ahora, lo que quiero saber es... ¿ Cómo una mujer que gana menos del salario mínimo puede permitirse compras impulsivas?
Söylemek istediğim, sigara içmeye nasıl paran yetiyor?
El tema es : ¿ cómo puedes permitirte fumar?
Demek istediğim bu işte.
Es lo que digo.
- Hayır, ondan değil. Tek istediğim...
No es porque odie San Valentín.
Bu dünyada en çok istediğim şeyin ne olduğunu buldun ve benim için aldın.
Has adivinado la cosa que más quería en este mundo y me la has conseguido.
- Evet. Bana küçük bir servete mal oluyor. Ama istediğim her şeye sahip oldum.
Me costó una pequeña fortuna, pero tengo todo lo que quería.
Demek istediğim, çok derin gitmek istemiyoruz.
Quiero decir, no queremos ir demasiado profundo.
Etkilemek istediğim patronumla yapacağım bir iş gezisi.
Es un viaje de trabajo con mi jefe, a quien quiero impresionar.
Demek istediğim, anahtarın olsa ve bazı eşyaların burada olsa bütün eşyaların burada olsa ve burada uyusan.
Es decir... podría darte una llave, y tú podrías tener algunas cosas aquí. Todas tus cosas.
İstediğim tek şey de bu.
Eso es lo que siempre he querido. Sube el volumen.
İstediğim tek şey sensin.
Sólo te quiero a ti.
Çok kısa sürede hayatımı paylaşmak istediğim kişinin o olduğunu fark ettim.
Y pronto, me di cuenta de que ella era con quien quería compartir mi vida.
Şimdi de söylemek istediğim bir şeyler söylesem?
¿ Ahora puedo decir algo que si quiero decir?
Fark etmenizi istediğim şey, P ile N'yi topladığınızda N, dört mod beşe eşdeğer cevap beşin katsayısı.
Lo que quiero que noten es que cuando computan P y N... Una N congruente con un cuatro que moderé a cinco... La respuesta es un múltiplo de cinco.
Şu anda tek istediğim şey, o güzel yüzün bir fotoğrafı.
Lo único que quiero ahora es una foto de ese bello rostro.
Tek istediğim lanet vergilerimin geri ödenmesiydi.
¡ Sólo quería mi maldita devolución de impuestos!
Bana istediğim şeyi söyleyecek misin?
Me dirás lo que quiero saber
Sizi rahatsız etmek istemiyorum. Paylaşmak istediğim birkaç makalem var o kadar.
No quiero molestarte, solo he venido porque quería... compartir algunos de mis artículos contigo.
Tanışmanı istediğim kişiler var. Bundan sonra ekibinde olacaklar.
Quiero presentarte a gente que será parte de tu equipo.
Evet ama esas istediğim o toz.
Sí, pero lo que de verdad quiero es ese polvo.
Demek istediğim, bu biraz agresifti.
Yo solo digo. Fue algo agresiva.
Seninle konuşmak istediğim bir şey var.
Después quiero hablar contigo.
Ayrıca unutmak istediğim biriyle de bağlantısı var.
Ligado a alguien que quisiera olvidar.
Bunun için teşekkür edip senden istediğim işi yapmaya başlayabilirsin.
Puedes darme las gracias por eso y empezar a hacer el trabajo que te pido que hagas.
Demek istediğim daha vurulalı bir hafta olmadı mı?
Es decir, ¿ cuánto ha pasado? ¿ Una semana desde el tiroteo?
Tek istediğim kızımı bulmak. Bu yüzden, yeni evini bana gösterirsen yakandan düşerim.
Todo lo que quiero hacer es encontrar a mi hija, por lo que si se puede simplemente me punto a su nuevo lugar,
- Tek istediğim bu.
Es lo único que quiero.
Şarkı sözü gibi oldu bu da ama demek istediğim, tehlike kokusu alırsa, ortadan kaybolur.
Y tenía amigos en lugares bajos. No quise citar esa canción country ahora... Pero, el punto es, si él tan siquiera percibe cualquier mínimo apuro...
istediğim 46
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğimi yaparım 42
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğin kadar 22
istediğini yap 86
istediğin gibi 20
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğin kadar 22
istediğini yap 86
istediğin gibi 20