Oldu o zaman перевод на испанский
1,383 параллельный перевод
- Oldu o zaman.
- Qué guay.
Oldu o zaman.
Esta bien.
- Evet. - Oldu o zaman.
- De acuerdo.
Oldu o zaman ben odamdayım.
Estaré en mi despacho.
Oldu o zaman. Ben orada çalışıyorum. Ben bilirim.
Bueno, está bien, yo trabajo ahí, lo sé.
Oldu o zaman.
Bueno.
- Tabi, oldu o zaman.
- Bien. De acuerdo.
Ne oldu o zaman
Entonces ¿ qué pasa?
Oldu o zaman.
- Bien.
O zaman neden böyle oldu?
¿ Entonces por qué sucedio así?
Bu çok uzun zaman önce oldu ve o insanların kökeninin aslında burası olduğunu düşünüyorum.
Esto pasó hace mucho tiempo y yo creo que esa gente podrían haber venido originalmente de aquí
O zaman niye uğraşıyoruz? Beyler, çok geç oldu.
Entonces por qué molestarse, caballeros, es bastante tarde.
Bahse girerim o zaman ona bunları yapmaya zorlayacak bir şey oldu.
Apuesto a que pasó algo que la hizo hacer esto.
O zaman, kaç hava korsanı hayata geri dönmüş oldu? Hiç yoksa, içlerinden 9'u.
¿ Y cuántos secuestradores aparecieron con vida?
- Oldu o zaman!
- ¡ Qué guay!
Ailemle birlikte olmayalı o kadar uzun zaman oldu ki.
Ha pasado tanto tiempo desde que estuve en familia.
Birini becermeyeli ya da becerilmeyeli uzun zaman oldu. Ama bunu konuşmak da güzel.
Hace tanto tiempo que mordí o que me mordieran...
Yani o zaman oldu.
No.
İşte o zaman olan oldu.
Ahí fue cuando todo sucedió.
Burnundan akan kan nasıl oldu da zombinin üstüne bulaştı o zaman?
¿ Y cómo es que la sangre de tu nariz está en tu zombi?
O zaman Choo Choo mu senin iki insanı öldürmene neden oldu?
¿ Entonces Chu-chu te hizo matar a dos personas?
Büyüyen çocuk sana o zaman aşık oldu.
El chico creció y se enamoró de ti.
Herkes onun beni gerçekten sevdiğini söylüyor ama o zaman neden gidip başka biriyle beraber oldu?
Todos dijeron que me amaban mucho, pero... ¿ por qué él se iría con otra mujer?
O zaman kurbanlar daha da rasgele oldu.
Bueno, así las víctimas parecen ser al azar.
Benim için de o kadar uzun zaman oldu.
Ha sido muy largo para mi también.
Gideli çok uzun zaman oldu ama asla onun peşine takılmayacağım asla ona ya da ailesine ne olduğunu bulmaya çalışmayacağım.
Hace mucho tiempo que se fue pero yo nunca iria tras ella. Nunca intentare averiguar que le paso, o a sus padres.
O zaman bu gece kimseyle öpüşemezsin. Peki, çok erkek arkadaşın oldu mu, yoksa...
no tienes pensado besar a nadie esta noche... o...
Teri'nin tablosu, Myatt'ın inandığı gibi gerçekten orijinalse, o zaman bu tablo nasıl oldu da Pollock'un atölyesinden Kaliforniya'daki bir bit pazarına düştü?
Si, como Myatt sospecha, el cuadro de Teri es auténtico entonces, ¿ cómo llegó del estudio de Pollock a una tienda de California?
O zaman, ah, ceset nasıl oldu da evin içine girdi?
Entonces, ¿ cómo hizo el cuerpo para entrar en la casa?
Yani, o bir çocuk, o çekildiği zaman daha ancak eski oldu.
Ella era una niña, un poco mayor que cuando se la llevaron.
O zaman Mars hepimiz için gerçek oldu.
Eso fue cuando Marte se convirtió en una realidad para todos nosotros.
O zaman soru, "ölmesine ne neden oldu" olmalı
¿ Qué hizo que lo mataran, entonces? ¿ Disputa de territorio?
Novak, Adams'a saldırmış. Belki o zaman oldu.
Adams fue atacado por Novak.
Yani o zaman atağa sebep oldu, Kokaini henüz hücresindeyken almış olmalı.
Para provocar un infarto debe haber tomado la cocaína en la celda.
O zaman ne oldu?
No? Entonces qué hacen?
- O zaman ne oldu?
Entonces qué?
O zaman bütün gece benimle olman iyi oldu, değil mi?
Bueno, es bueno que estuvieras conmigo toda la noche, ¿ verdad?
Ne oldu? Eğer bu ölçümler doğruysa ve olmayabilirler, o zaman belki...
Si estas lecturas son correctas, y para ser justos, quizá no lo sean...
- Harika oldu. - Akşama görüşürüz o zaman.
- Me parece estupendo.
O zaman benim için seçimi yapmış oldu.
Entonces tomo mi decisión por mí.
Şeker yemeyeli o kadar çok zaman oldu ki.
Hace muchos días que no como dulces.
Neden? O zaman ne oldu ki?
¿ Por qué, que pasó entonces?
Bu yaralanmalar o zaman mı oldu?
¿ Quizás haciéndote esas heridas?
Oldu, o zaman.
Bien.
İşte o kadar uzun zaman oldu.
Fue en ese entonces.
O zaman onun bebeğine ne oldu?
¿ Entonces qué le sucedió a su bebé?
Böyle konuşmayın. O kadar uzun zaman oldu mu?
No me lo diga. ¿ Ha pasado tanto?
Ama bu, sizin onu kaybetmenize engel oldu ve benim de kendisinin hala kendine göre bir kahraman... olduğunu düşünen bir erkekle birlikte olmamı sağladı... sizi bıraktığı için ya da kızını terk ettiği için kendisini... hiçbir zaman affetmezdi.
Pero eso evitó que lo perdieras y me mantuvo a mí con un hombre del que todavía pienso... que a su modo, fue un héroe... porque él nunca se hubiera perdonado por abandonaros... o abandonar a su hija.
Hayır, bence Stark'la 7 ay önce ortak oldu. Çünkü veri girişi işini o zaman bırakmış.
No, pero seguro que se alió con Stark hace unos siete meses, porque es cuándo su registro de entrada de datos acaba.
O kadar uzun zaman oldu ki sesinin neye benzediğini bile hatırlamıyorum.
Ni siquiera recuerdo cómo es tu voz, pasó tanto tiempo.
O zaman nasıl oldu bu?
¿ Como pasó estó entonces?
öldü o 32
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zamana dek 17
o zaman anlaştık 30
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zaman tamam 23
o zaman ne olacak 49
o zamana kadar 114
o zaman başlayalım 18
o zaman ne 51
o zamana dek 17
o zaman anlaştık 30
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zaman tamam 23
o zaman ne olacak 49
o zamana kadar 114
o zaman başlayalım 18
o zaman ne 51
o zaman sorun ne 36
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman acele et 18
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman acele et 18
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18