Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ O ] / Onu yalnız bırakın

Onu yalnız bırakın перевод на испанский

138 параллельный перевод
Onu yalnız bırakın, ilk baskısını yapacak.
Dejadle. Debe salir en la primera edición
- Onu yalnız bırakın.
- Déjenlo en paz.
- Zavallı kız, onu yalnız bırakın.
- Pobre, dejadla en paz
Onu yalnız bırakın yoksa üzülürsünüz.
Déjalo ir, o te pesará.
Onu yalnız bırakın şimdi.
Dejadlo tranquilo.
- Tamam, onu yalnız bırakın.
- Dejadle solo.
Onu yalnız bırakın, patrona ait.
Déjala en paz, pertenece al jefe.
Onu yalnız bırakın.
Váyanse.
İşini yapabilmesi için onu yalnız bırakın.
Deben dejarlo solo para que haga su trabajo.
Magobei ile onu yalnız bırakın.
Dejadle a Magobei para él.
Onu yalnız bırakın!
¡ Libérenlo!
Onu yalnız bırakın!
- Dejadla en paz. - Es un gran actor.
- Onu yalnız bırakın!
- Déjenlo en paz.
- Onu yalnız bırakın, benim arkadaşım.
- Dejadla en paz, es amiga mía.
- Onu yalnız bırakın.
Dejalo en paz. Karp.
Kulübelerinize dönün. Onu yalnız bırakın, tamam mı?
Déjennos en paz.
- Onu yalnız bırakın.
- ¡ Déjalo!
Onu yalnız bırakın. Büyükannen, çok hasta, evlat.
- Tu abuela está muy enferma.
Onu yalnız bırakın!
¡ Dejadlo en paz!
- Onu yalnız bırakın! - Onu mu?
- ¡ Dejadlo en paz!
Onu yalnız bırakın.
Dejenla.
Onu yalnız bırakın.
Déjale en paz.
O kadınlardan hoşlanmadığına göre onu yalnız bırakın!
No empeore las cosas. Las mujeres no le gustan, déjelo en paz.
Onu yalnız bırakın.
Déjala tranquila.
Onu yalnız bırakın, ya da ben onlar başka bir şey yapabilir, size söz veriyorum.
Déjalo en paz, o te lo prometo, pueden hacer sus cosas en otra parte.
Onu yalnız bırakın.!
¡ Déjenla en paz!
Johnny, onu bırak biraz yalnız kalsın.
Johnny, déjalo ya en paz.
Lütfen onu yalnız bırakın.
Pero no debes...
Yalnız bırakın onu.
Déjalo en paz.
Sen ne yapardın, onu çölün ortasında yalnız mı bırakırdın?
¿ Qué hubieras hecho tú, dejarla sola en mitad del desierto?
Onu benimle yalnız bırakın.
Vosotras, dejadme solo.
Onu yalnız bırakın!
Han cometido un error, sinvergüenzas.
Parasını al ama onu yalnız bırak.
Coge su pasta, pero déjala a ella en paz.
Yalnız bırakın onu, yaşlı cadılar!
¡ Déjenlo en paz, viejas brujas!
Aklını kaçırma, Ari. Onu yalnız bırak!
No te alteres, Ari. ¡ Déjala en paz!
- Onu yalnız bırak. Lütfen beni çıkarın.
Por favor, déjenme salir.
Yalnız bırakın onu!
¡ Déjenlo en paz!
- Beni yalnız bırakın ki onu öldürebileyim.
- ¡ Déjame solo para que pueda matarla!
Sizinle konuşma fırsatı bulana dek adamlarınız onu yalnız bırakırlarsa çok sevinirim.
Apreciaría que la dejen en paz hasta que ud y yo tengamos la chance de hablar.
Onu yalnız bırakın.
Déjenlo solo.
Peki orjinaldeki yardımcı oyuncunuz onu Dylan'la yalnız bırakır mıydınız?
Y ahora hablando sobre tu co-estrella, el original ¿ confiarías dejar solo a Dylan?
Onu yalnız bırakır mısın, Dacks?
¿ Puedes dejarlo ahí, Dacks?
Onu bir süre için yalnız bırakın.
Déjenla tranquila por un tiempo.
Çok çok memnun. - Onu yalnız bırakır mısınız lütfen?
- ¿ Podrías dejarlo tranquilo, por favor?
- Yalnız bırakın onu!
- ¡ Déjenlo en paz!
Julie'yi ormanda, yalnız bırakır ve bir adamın onu avlamasını bekleriz...
Ponemos a Julie sola en el bosque y una horda de hombres la persiguen.
Onu bir süre yalnız bırakın.
Llévenlo de regreso al aislamiento.
- Onu evde hep yalnız mı bırakırsın?
¿ Deja a su hermana sola en casa con frecuencia?
Jamacy kendini çok yalnız ve mutsuz hissetmiş ta ki karnavalın ilk gününde devesinin üzerinde bir şövalye gelip onu serbest bırakıncaya kadar.
Hasta que un día de carnaval, un caballero con su camello líberó a la joven que corrió a píe chasta llegar a su querida Lapa.
Boksörleri bazen yalnız bırakırsınız. Yani, kimse onu eldivenlerini takarken görmedi.
Entonces, nadie lo vio ponerse los guantes.
Onu evde yalnız bırakırsam ayakkabılarıma işiyor. Size Marilyn'ı rahiple birlikte masanın altında...
¿ Les conté aquella vez que encontré a Marilyn chupándose con el cura bajo la mesa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]