Tıpki перевод на испанский
22 параллельный перевод
Çok çalışıp gerçek bir maiko olacağım, tıpki kartpostallardaki gibi.
Trabajaré duro para aprender, seré una buena aprendiza. No le fallaré. - Se lo prometo.
İki. Tıpki prenses gibi.
Segunda, como una princesa.
Ajanlarımdan biri şu an tıpki Doktor Scobie gibi ölmek üzere.
Uno de mis agentes está muriendo de lo mismo que mató al Dr. Scobie.
Biliyormusun, tıpki Theo Huxtable gibi çok şirinsin.
Qué guapo. Te pareces a Theo Huxtable.
... tıpki savaşın bizleri ilgilendirmediği gibi.
Como si la guerra no fuera de nuestra incumbencia.
Tıpki yeni gibi!
¡ Parece nuevo!
Ben de tıpki sizin gibi Ulusal Simyacı niteliklerine sahip olmak isterim, Edward-sama
Edward-sama.
Oda tıpki diğerleri gibi. Sen erkeksi kadınlardan hoşlanırsın.
Ella es así al principio... se hace la chonga.
Ailesini ve onu inciteceğiz tıpki bizimkilere yaptığı gibi.
Vamos a lastimar a la familia de este hombre como él lastimó a la nuestra.
Tıpki bizimkiler gibi, sadece bazıları daha iyi.
Como nosotros, solamente algunos son mejores.
Offf.... Ama ben tıpki bu balıkçı teknesi gibi zirveye ulaşmış gözükmüyorum.
Pero lo mismo que ese barco no puedo llegar a la cima de esa ola.
Tıpki garajındaki çekiç gibi aleni bir şekilde duvara asılmış.
Colgando justo aquí en la pared, como el martillo en el garaje.
Eleştirmenler : "Peki, Neden tarih öncesi astronotlar tıpki günümüzdeki astronotlar gibi giyinmiş olsun?" diye soruyorlar
Cuando los críticos preguntan, " Bueno, porque los antiguos astronautas usarían trajes como los conocemos hoy en día?
Bu şey gibi... Tıpki tornacı boyama gibi..
Es como un cuadro de Turner.
Gel, gel, Bay Bond. tüm kartlarını oynadığına sevindin tıpki benim sevindiğim kadar.
Vamos, vamos Sr. Bond disfrutas usar tus cartas tanto como yo.
Her zaman Cecil, Beyaz Saray'dayken ne kadar yalnız olduğunu söylerdin, senin gibi bir kadına ve aşkına değer veren bir erkek lazım, tıpki benim gibi bir erkek.
Siempre hablando de lo sola que estás sin Cecil estar en la Casa Blanca, y que necesita un hombre que pueda apreciar el amor y la mujer que eres, como yo.
Tıpki bir kablo tv gibi eğlence vericidir.
Igual a la conexión del cable ( TV ) recibirás diversión de mi parte.
Bir an için Dünya dışından gelenlerin insansız araçları olduğunu varsayalım ; bir gezici araç gibi, tıpki şuan Mars'ta olduğu gibi, örnekler topluyor ve çöl platosu etrafında geziyor.
Debemos asumir por un instante que los extraterrestres enviaron algún tipo de nave no tripulada, como un "Rover", que tenemos en Marte en este momento, que está recolectando muestras y y desplazándose por una meseta desértica.
Tıpki askerlerin düşmanlarını yenemediğinde, evlerin yakıp su kaynaklarını boşalttıkları gibi, anlıyor musunuz?
Como cuando los soldados no sólo derrotan al enemigo, sino que queman sus aldeas y arruinan su fuente de agua, ¿ sí?
Tıpki ebeveynlerin gibisin.
Eres igual que tus padres.
- Tıpki senin gibi.
- Es tu frente.
Tıpki geçen seneki gibi.
Como el año pasado.