Anladın değil mi перевод на французский
554 параллельный перевод
Anladın değil mi?
Ça y est? Tu as saisi?
Anladın değil mi, gemi yanaştıktan bir saat sonra.
C'est compris? Environ une heure après notre arrivée.
Her şeyi anladın değil mi?
Tu as tout compris, n'est-ce pas?
Şimdi anladın değil mi?
C'est facile à comprendre, n'est-ce pas?
Bu işin mutlaka yapılması gerek, anladın değil mi?
Tu comprends qu'il faut que ce soit fait, n'est-ce pas?
Yine tıpkı Ely Jacobson ile birbirimize girip de çenesini iki yerinden kırdığımda tellerle tutturdukları seferki gibi, anladın değil mi.
Ou l'embrouille avec Ely Jacobson où je lui ai cassé la mâchoire et on a dû l'attacher avec du fil de fer, Vous aviez compris.
Anladın değil mi delikanlı?
Tu comprends ça, maintenant. Hein, petit?
Anladın değil mi?
C'est clair?
Ne demek istediğimi anladın değil mi?
Vous voyez ce que je veux dire...
Anladın değil mi?
Tu comprends, n'est-ce pas?
Hangisinden bahsettiğimi anladın değil mi?
Tu vois lesquelles? Dépêche-toi.
Şeye yakın bir mahallede yaşıyoruz anladın değil mi?
Nous vivons dans voisinage de... vous me comprenez...
Maksadımızı anladınız değil mi?
Vous comprenez notre but?
Ah, bir de şu tanıştırmadaki hatanın ne olduğunu anladım. Danny size söylemedi, değil mi?
La présentation de Danny était incomplète :
Numara yaptığımı anladın, değil mi?
Vous aviez compris?
- Evet, Anladın, değil mi?
- Vous voyez!
İyice anladın, değil mi, Alvin 60 gün sonra paramı getirmezsen tüm bunları kaybedersin ve araziyi de alamazsın.
C'est bien entendu, Alvin? Tu me paies dans les soixante jours, ou tu perds tout.
- Birbirimizi anladık, değil mi?
- Vous me comprenez, n'est-ce pas?
- Nedenini anladınız değil mi?
- Vous le comprendrez. - Bien sûr.
Demek istediğimi anladın mı Fay? Ne kadar esprili, değil mi?
Vous voyez comme il est drôle!
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
Je ne suis pas claire du tout, n'est-ce pas?
Ben de kötü kurdum, öyle mi? Beni yanlış anladın. Ben romantik biriyim, kurt değil.
Et moi, pas le loup, je suis romantique.
Söylenmek isteneni anladın, değil mi?
Mais tu lis entre les lignes.
Lacey'in evinde ben ve Doc'olduğunu anladın, değil mi?
Tu savais qu'on était chez Lacey.
Anladığım kadarıyla tüm bu olanlar oldukça ciddi şeyler, değil mi?
On dirait que tout cela est assez sérieux. N'est-ce pas?
Anladınız, değil mi?
- Vous comprenez?
Sen ve ben hep birbirimizi anladık, değil mi, Charlie?
Nous nous sommes toujours compris vous et moi, n'est-ce pas?
Dinleyin, doğru mu anladım? Siz... Bu adada tek başınızasınız, değil mi?
Vous ai-je bien comprise... vous êtes vraiment seule sur cette île?
Bu Koreliyi anladın, değil mi?
Vous pigez un peu le coréen?
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
D'après moi il n'a pas bien compris.
Ama biz anladık. Öyle değil mi Bay Murg?
N'est-ce pas, M. Murg?
Pekala, sana söylediğim herşeyim anladın, değil mi hayatım?
Tu as compris ce que je t'ai dit.
Anladım sen sadece aracısın, ha? Başkası için çalışıyorsun, değil mi?
- Tu bosses pour un patron?
Kendim üzerine konuşmayı neden sevmem, anladınız değil mi?
Vous comprenez maintenant pourquoi je n'aime pas parler de moi.
Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
Tu le comprends?
Umberto, durumu anladın, değil mi?
Umberto a tout compris. Alors, tu as compris, Umberto?
Ve seni çok iyi anladığımın farkındasın, öyle değil mi?
Et je suis sûr que tu te rends compte que tu me plais bien.
Ama siz anladınız değil mi?
Vous n'avez pas compris?
Çıkarınca aradaki farkı anladın, değil mi?
Vous pouvez certainement faire la différence, non? Hum.
Anladın değil mi?
Ça se voit?
Seni çok iyi anladığımı biliyorsun, değil mi?
Tu sais que je suis complètement sympathisante, n'est-ce pas?
Buraya kadar anladın, değil mi?
Tu as compris, hein?
Arayan çıtı pıtı Linka'mızsa... oyala. Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
Si c'est Linka, gagnez du temps.
Beni kesinlikle anladın, değil mi?
Vous avez bien saisi?
- Anladınız değil mi?
- Vous saisissez, n'est-ce pas?
Başımın belaya girmesini istemiyorum. Anladın, değil mi beni?
Je ne resterai pas sur la touche.
Büyük bir aileyiz ama birbirimize destek olmasını da biliriz. - Anladın, değil mi?
On est une grande famille, mais on est très unis.
Anladın, değil mi?
C'est clair?
Anladın mı? Gelecek hafta kesin, değil mi?
La semaine prochaine, sûr?
Anladınız mı, size bakıyordu ama benimle konuşuyordu, değil mi?
II vous regardait, mais il me parlait.
Yani, dediğimi anladınız değil mi?
Vous savez de quoi je parle.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi jack 21
değil mi hayatım 33
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi jack 21
değil mi hayatım 33
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23