Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bilmeliyim

Bilmeliyim перевод на французский

1,233 параллельный перевод
Doğruyu söylediğini bilmeliyim.
Je veux être sûre que tu me dises la vérité.
Herşeyi bilmeliyim. Ya da şimdi Valenti'ye gidip bildiğim herşeyi anlatırım
Je veux tout savoir ou j'irai voir Valenti... pour lui raconter tout ce que je sais.
Gerçeği bilmeliyim.
Je veux la vérité.
Notta yazılanlar hakkında ne yapacağımı düşünmeden önce,..... kim olduğunuzu bilmeliyim ve bunu size kim verdi?
Avant que je suive les instructions de votre mot, je veux savoir qui vous êtes, et qui vous l'a donné.
Size yardım edersem Askeri Mahkemeye giderim, bunun yüzden, bunların neden olduğunu bilmeliyim.
Et comme ça me vaudra la cour martiale, donnez-moi une bonne raison de le faire.
- Tamam, bilmeliyim.
- OK, je dois savoir.
- Şimdi olmaz. - Bilmeliyim.
- Pas maintenant.
Olacakları bilmeliyim!
Je veux connaître la suite!
- Bilmeliyim! İçeri giriyorum!
Je dois savoir!
Bilmeliyim.
Faut que je sache.
Bizim bununla bir ilgimiz var mı bilmeliyim.
On joue avec vous? "
Onlar hakkında daha çok şey bilmeliyim.
Je dois en apprendre plus.
Sizin yedeğinizim ve her şeyi bilmeliyim.
Je suis suppléant, je dois savoir.
Onu kimin getirdiğini gerçekten bilmeliyim.
J'ai vraiment besoin de savoir qui l'a fait transférer ici.
Yerimi bilmeliyim Carry.
Je dois savoir oû j'en suis.
Hakkımda ne konuşulduğunu bilmeliyim.
Savoir ce qu'on dit de moi.
Bilmeliyim, tamam mı?
Je veux savoir, c'est tout.
- Bir şey olduysa şimdi bilmeliyim.
- Je suis ouvert à n'importe quelle révélation.
Ne kadar para verebileçeğimi bilmeliyim.
De combien je dispose?
Nereye gidersen git bana kart atmayı unutma. Paramı geri almak için seni nerede bulacağımı bilmeliyim.
Où que tu ailles... envoie-moi une carte... que je sache où tu es pour reprendre mon argent.
Fazlasını bilmeliyim.
Rien de plus?
Nedenini bilmeliyim. Neden insan olarak?
Mais pourquoi donc sous une forme humaine?
Bu sadece bir gözlem. Harekete geçmeden önce neyle uğraştığımızı bilmeliyim.
Avant, je dois savoir à quoi nous avons à faire.
Gerçek deri olup olmadıklarını bilmeliyim çünkü kanepemle uyuşmalılar.
J'aimerais le savoir, car ils doivent aller avec mon canapé.
Bilmeliyim!
Doit savoir!
Eğer Shelly'i saf dışı bırakmak istiyorsam bunları bilmeliyim.
Si je veux dégager Shelly, il faut que je sache tout ça.
Bunun kayda geçmesini istiyormusun? Bilmeliyim? .
Voulez-vous que votre nom soit cité?
Ama tamamen yanılıyorsam ve bu büyük bir hata olsa bile yanımda olacağını bilmeliyim.
Mais si j'ai tort et que c'est une erreur, je veux savoir si tu seras là pour moi.
Sebebini bilmeliyim, burada, şimdi bu konu hakkında konuşacağız!
J'ai le droit de savoir. Je veux que tu me dises pourquoi.
Yatırım yapacaksam konusunu bilmeliyim.
Avant d'investir, je veux connaître l'histoire.
Ayrınıtları bilmeliyim.
Je veux des détails.
Yoluna devam edip, güzel bir hayatın olacağını bilmeliyim.
Tout comme j'ai besoin de savoir que tu auras une vie merveilleuse.
Tüm bekçileri, gözetmenleri, güvenlik kartı olanları bilmeliyim.
Je veux tout savoir des gardes... de tout individu qui a un passe.
Daha ne kadar burada kalacağımı bilmeliyim.
Faut que je sache combien de temps j'ai à tirer.
Hakkında başka ne bilmeliyim?
Quoi d'autre à savoir sur toi?
Yalan söyleyeceksem sebebini bilmeliyim.
Si tu veux que je mente, dis-moi pourquoi.
Elisabeth, adamın ne istediğini bilmeliyim.
Elisabeth, je dois savoir ce qu'il voulait.
Eğer bunu durduracaksam, neden bahsettiğimi bilmeliyim.
Pour empêcher tout ça, je dois savoir de quoi je parle.
- Anlat bana. Bilmeliyim.
dis-le-moi.
Herşeyi bilmeliyim. Tümünü.
Je veux tout savoir.
- Herşeyi bilmeliyim.
- Je dois tout savoir.
Eh, madem damadımız olacaksın, sana ne diyeceğimi bilmeliyim.
Autant que je le sache, si tu vas être mon beauf.
Gerçi seni bu şekilde görmeyi beklemiyordum ama elimdekiyle yetinmeyi bilmeliyim.
J'aurais voulu te revoir dans d'autres circonstances, mais je vais pas faire le difficile.
Ayrıca kullandığı pipetide bilmeliyim.
Et j'ai aussi besoin de savoir quelle paille a été utilisée.
Piskopos döndü. Ağırlığını bilmeliyim.
- L'Evêque est de retour.
Bunları bilmeliyim
C'est le genre de choses que je veux savoir.
Onları tekrar ara. Ne söylediğini bilmeliyim.
- Rappelez-les.
Gerçeği bilmeliyim, Max.
Je dois connaître la vérité, Max.
beni bunun gibi geri getir Nedenini bilmeliyim.
Je dois savoir pourquoi!
Eğer Vidocq hakkında yazacaksan, bunu ilk önce ben bilmeliyim.
Quand un zigue écrit sur lui,..
O fahişenin kim olduğunu bilmeliyim.
Je dois savoir qui est cette putain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]