Bir bardak перевод на французский
3,836 параллельный перевод
Cafe Latte alacağım... çift peynirli sebzeli sandviç ve bir bardak buzlu su lütfen ve siz bayım?
Je voudrais un café latte, un double cheese végétarien et un verre d'eau glacée, s'il vous plaît. Et vous, Monsieur?
Evet, bir bardak su iyi olurdu.
Un peu d'eau, oui, je veux bien.
Bir bardak su? Tampon?
De l'eau, un tampon?
Odayı iki dakikalığına terk ettim sen de bir bardak viskiden sonra onu mu aradın?
- J'étais pas bourrée. Je m'absente et tu l'appelles après un verre de Whisky.
Ben bir bardak Pinot alayım.
Je voudrais un verre de Pinot.
Bir bardak istiyormuş gibi duruyorsun.
Un verre te ferait pas de mal.
Bir bardak daha su çıkarabileceğimi hiç sanmıyordum.
J'aurais pas pu me préparer un autre verre d'eau.
- Birkaç santilitre. Bir bardak alayım.
- Je vais prendre un verre.
- Anita'ya bir bardak su getirir misin? - Elbette.
- Peux tu apporter un verre d'eau à Anita?
Bir bardak çikolatalı süte benziyor öyle mi?
C'est presque un verre de lait chocolaté, non?
Daha yeni bir bardak dolusu esrar içtin.
Tu viens de boire une tasse entière d'opium.
Bana bir bardak su getirebilir misin?
Tu penses que peut-être tu pourrais me rapporter de l'eau?
Bakar mısınız? Bir bardak şarap daha alabilir miyim?
Excusez-moi, puis-je avoir un autre Pinot noir?
Denemesi bedava. Bir bardak kahve almakla ilgilenir miydin?
Vous voudriez peut-être aller boire un café?
Bir bardak şeytandan mı? Benim ikramım.
Qu'une tasse du diable?
Hiç birşey bir bardak maya kadar ferahlatamaz.
Rien ne désaltère plus qu'une bonne tasse de levure.
Bana o kâğıt kalabalığı yerine, bir bardak latte getirseydin daha hoş olurdu gerçi ama -
Oui, ça aurait été plus sympa si vous m'aviez apporté un café latte au lieu d'une pile de paperasse, mais...
Benimki sadece bir bardak bal, çünkü çay berbat.
Je prends que du miel. Le thé, c'est dégueulasse.
Otur. Sana bir bardak şarap vereyim.
Je vais te servir du vin.
O zaman sana bir bardak şarap verirsem, gidip kimseyi öldürmeyeceksin, değil mi?
Si je te sers ce vin, tu veux bien ne tuer personne?
Bir bardak daha şaraba ihtiyacım var.
Oh. J'ai juste besoin d'un verre en plus.
Mesela dün kendime bir bardak çay demledim. Çay içmem ki ben. Ayrıca sabah akşam muz yiyip duruyorum.
tu sais, hier je me suis fait du thé je ne bois pas de thé et... je n'arrête pas de manger des bananes.
Maura, ben sadece bir bardak kahve istiyorum, sex partisi değil.
Maura, je veux juste une tasse de café, pas une orgie romaine.
"Her şeyi" muhabbetini sonra yapsak olmaz mı şöyle bir bardak şarap eşliğinde falan hatta birkaç şişeyle beraber?
On peut faire "tout" plus tard, comme, avec un verre de vin... et pleins de bouteilles?
Hamile olduğunu biliyorum ama bir bardak şarap içmen lazım.
Je sais que tu es enceinte, mais tu as besoin d'un verre de vin.
Al bir bardak.
Sers-toi.
-... ne çıkardığımızı gösterir misiniz? - Sanırım bu Pırıltı'dan bir bardak altlığı.
Je crois que c'est un dessous de verre de Drazzles.
Küçük kızın büyüyecek ve bir gün onun güvendiği ve sevdiği babasının striptiz kulübünden bir bardak altlığı yedirdiği için köpeğini öldürdüğünü öğrenecek.
Et alors? Voilà. Votre petite fille va grandir et un jour comprendre que son père, en qui elle avait confiance et qu'elle aimait, a tué son chien parce qu'elle a mangé un dessous de verre d'un club de strip-tease,
- Bir bardak şarap isteyen var mı? - Olur.
Seriez-vous tentés par du vin?
Bir bardak çay için.
Prenez une tassé de thé.
Büyük bir bardak rom söyleyip sonra nereye olursa gideriz.
On commandera une grande cruche de punch au rhum et on se laisse aller.
Kapa çeneni. Yapman gereken son şey bir bardak daha içmek. LANA :
Oh ta gueule, et la dernière chose dont tu as besoin est d'un verre.
Bir bardak Burgundy'i tertemiz beyaz halısının üzerine döktüm.
et j'ai renversé un verre de Bordeaux sur son tapis tout blanc.
Rahibe, git ne yapabileceğine bir bak. Bir bardak su ver, ve biraz konuş. Bunun günah çıkarmadan kaynaklandığını düşünüyorum.
Ma Mère, allez donc la voir, et démêlez-moi un peu tout ça.
Yani ben bir bardak ayrana ulaşmaya çalışırken, Andrew orada duruyordu.
J'allais prendre du lait de beurre glacé, et Andrew était là.
Bayan Solis için bunlara göz kulak olun... ve ona bir bardak şampanya getirin.
Occupez-vous de ça pour Mme Solis. Et apportez-lui une coupe de champagne.
Belki de bir bardak daha şarap isteyen birisindir.
C'est toi qu'il faut resservir.
Bir bardak kahve alabilir miyim?
Puis-je avoir un café?
Lacey Jean, bir bardak daha içersen, sedyeye ihtiyacımız olacak.
Lacey Jean, tu es à un coup de t'écrouler.
Bir bardak çay içmeye durduk.
Je prends juste le temps de boire une tasse de thé.
Bir bardak su?
Verre d'eau?
Odayı iki dakikalığına terk ettim sen de bir bardak viskiden sonra onu mu aradın?
Ouais, j'ai quitté la pièce deux minutes, et tu l'as appellé après un verre de whisky.
Bir dahaki sefere o keke ya da dondurmaya değil de... -... bir bardak leziz suya ulaşmayı dene.
La prochaine fois, au lieu de prendre un brownie ou une glace, essaie un délicieux verre d'eau.
Biz de bir bardak şarap içerdik.
On buvait toujours un verre de vin.
Bir bardak da su lütfen.
Et un verre d'eau, s'il vous plait.
Bir bardak daha?
Tu en veux un autre?
Denver usulü omlet ile bir tost alayım ve bir bardak portakal suyu.
Une omelette avec du pain beurré, et un jus d'orange.
Bir bardak daha alır mıydınız, Bay Skinner?
Vous désirez un autre verre, Mr.
Uh, şuanda james ve luther... bir bardak beyaz şarabın üzerinde bilek güreşi yapıyorlar.
Euh, là maintenant James et Luther sont... un bras de fer sur un verre de vin blanc.
Teşekkürler. Bir bardak en meşelenmiş * chardonnay alayım, lütfen.
Un verre de votre Chardonnay le plus boisé.
Önce bir iki bardak hazırlayıp serçe parmağımızı kaldırarak yudumlarız sonra da ızgaraya bir karides daha atarız.
Si on préparait quelques tasses et qu'on les buvait avec le petit doigt en l'air? et puis nous mettrons une autre crevette dans le barbecue.
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bardak 39
bardaklar 20
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bakar mısın 19
bir bardak su alabilir miyim 42
bardak 39
bardaklar 20
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baksana 40
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bu eksikti 116
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakıma evet 17
bir bakarım 16
bir baksana 40
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bu eksikti 116
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakıma evet 17
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakın 70
bir bak bakalım 22
bir bakayım 536
bir bakıma öyle 27
bir balık 18
bir bira daha 17
bir bira ister misin 16
bir bomba 28
bir bana 21
bir bakın 70
bir bak bakalım 22
bir bakayım 536
bir bakıma öyle 27
bir balık 18
bir bira daha 17
bir bira ister misin 16
bir bomba 28
bir bana 21