Bir köpek перевод на французский
5,388 параллельный перевод
İlginç bir köpek seçimi.
Intéressant choix de chien.
Hilary Swank'in, üzgün ve ıslak bir köpek ile birleşmiş hâli gibi.
Il ressemble à Hilary Swank croisée avec un chien mouillé et triste.
80'lerde buraya geldiğimde bir köpek vardı.
Ils avaient un chien à la caserne 80 quand j'y étais.
İlişki bir köpek balığı gibidir.
Une relation c'est comme un requin.
Küçük bir köpek gördünüz mü?
Vous n'auriez pas vu un petit chihuahua?
Bu boyutlarda küçük bir köpek.
Un chien de cette taille.
Labradoodle cinsi bir köpek bir Japon balığına beşlik çakıyor. Bence ne olduğu çok belli.
Un labrador qui fait tope là avec une carpe koï.
Ortalıkta dolanıp, Max adında bir köpek balığı tarafından yenmeyi bekleyen küçük karidesler! Çok korkuyorum!
De petites crevettes qui nagent, prêtes à se faire manger par le gros requin Max!
Herhangi bir IHOP'a girip zenci kadınların kavga ettiğini görebileceğin hiç oturmadığı hâlde Ubu'nun iyi bir köpek sayıldığı bir ülke.
Un pays où des femmes noires se disputent dans tous les fast-foods. Et où Ubu est un bon chien même s'il ne s'est jamais assis.
- Hayır, bir köpek hakkındaydı.
Non, c'était sur un chien.
Biyonik bir köpek üzerine kitap yazdın demek?
Votre livre, c'est sur un chien bionique?
Bana bir köpek tasması alıp künyesine bilgilerimi yazdılar.
Ils m'ont acheté un collier pour chien et ils ont écrit toutes les informations me concernant sur l'étiquette.
Şimdi ihtiyacım olan iyi görünümlü arkadaşlar ve konuşan bir köpek böylece gizem çözme işime başlayabilirim.
Tout ce dont j'ai besoin c'est des amis séduisants, un chien qui parle Pour résoudre des mystères.
Başka ihtiyacım olan şeyler ise 5 farklı bebeğin babası ve bir köpek kıçı dövmesi.
Il ne me manque que cinq autres pères et un tatouage de chien sur le cul.
Hayır, ben bir köpek balığıyım.
Non. Je suis un requin.
Sadece, son 70 yıldır kara bir köpek gibi peşinden hiç ayrılmayan duygusal karmaşadan hayatını kurtarıp değiştirme şansı.
Simplement la possibilité de te libérer de la tourmente émotionnelle qui te poursuit comme un chien noir depuis 70 ans.
- Böyle bir köpek alayim mi sana?
- Tu veux en acheter un?
Biliyor musun, bir zamanlar bir köpek vardi. Onun sayesinde insanlik evreni kesfetti.
Ce chien est comme Laïka, la première chienne dans l'espace.
Bak, eğer yalnızsan, belki bir köpek yada bitki almalısın.
Ecoute, si tu te sens seul, tu devrais peut-être acheter un chien ou une plante.
# Film yıldızı bir köpek için hiç fena değil #
♪ Pas mal pour un film de chien ♪
Yapmak isteyeceğiniz bir sonraki şey, teriyeri sepetleyip kendinize daha doğru düzgün bir köpek almak olabilir.
Abandonnez ensuite le Terrier et trouvez-vous un vrai chien.
Bir köpek, maymun, yunus, orangutan... ve şempanze bile 3 aylık bir lise eğitiminden sonra mezun olabilir.
Même un singe ou un chien peuvent apprendre à lire en trois mois!
Benim evimde aç bir köpek ve şarap içen hızlı bir okuyucu var.
Chez moi il y a un chien affamé et un buveur de vin qui lit plutôt vite.
Bir köpek, turisti mi yedi?
Quoi, un chien a mangé un touriste?
Bir köpek bakıcısı olmayı kabul etmedim...
Je n'ai pas signé pour garder les chiens...
Aptal bir köpek için.
Un chien stupide?
Çirkin ve gürültücü bir köpek değil o.
Il n'est pas moche et il n'aboie pas.
- Güzel ve gürültücü bir köpek.
C'est un mignon petit chien qui aboie.
Kenny De Groot kuduz bir köpek gibi vurulmayı hak etti mi sizce?
Kenny De Groot méritait-il d'être abattu comme un chien enragé?
Aslında bir köpek tarafından daha yeni ısırıldım.
Je viens de me faire mordre par un chien.
Bunun bir köpek havlamasıyla ilgili olduğunu mu düşünüyorsun?
Vous pensez que c'est au sujet d'un chien aboyeur?
Yalnızca bir köpek havlaması.
C'est juste un chien qui aboie.
Ekip arkadaşım bir köpek mi?
Au fait, à propos de mon partenaire. Est-ce un chien?
"Dedektifler, işkence görmüş vücudu Ekim ayında bir köpek bakıcısının bulması sonrası, Bayan Mullen'in bu esrarengiz ölümünü açığa çıkarabilecek yeni bilgiler bulmak için olay hakkında bilgisi olanları ifade vermeye çağırıyor."
Les enquêteurs cherchent toujours des témoins de l'abattage rituel de Mlle Mullen, dont le corps torturé a été retrouvé par un promeneur de chien en octobre.
Pip'ten Eve'ye. "Umarım yakında kendime bir köpek alırım." "Belki adını Bob koyarım."
De Pip à Eve : " J'espère avoir mon propre chien bientôt.
Kuduz bir köpek, AIDS'li bir adamı ısırsaydı mesela ve adam köpeği ısırsa ve köpek de adamı ısırsa, köpek AIDS olur muydu?
Si un chien enragé mordait un type avec le Sida et que le type morde le chien, et inversement, il attraperait le Sida?
Köpek ayrılık köpeği falan değil bir kere.
Chien n'est pas un chien de rupture.
Staten Island'daki bir heriften köpek çalmana akıl sır erdiremiyorum.
Gemissement Je ne peux pas croire que tu as volé ce putain de chien de la part d'un mec qui vit à Staten Island
Eğer ben kahvesiz, alkolsüz ve chow meinsiz * yaşamak zorunda kalsaydım, Kulaklarımı kanlı bifteklerle tıkar ve köpek balıklarıyla dolu bir havuza atlardım.
Mec, si je devais vivre sans café, gnôle ou du chow mein ( nouilles chinoises ), je me remplirais les oreilles avec du bœuf haché et je sauterais dans un aquarium de requin.
Çünkü ikimiz de biliyor ki o kadınla yollarının kesişmesi bir et parçasının açlıktan gözü dönmüş köpek balığına rastlaması gibi.
car vous et moi savons qu'une femme croisant son chemin est comme un morceau de saumon kéta croisant le chemin d'un requin affamé.
Akıllı bir kadın bir keresinde şöyle demişti : "Köpek balığı tutman gerekiyorsa Büyük Beyaz'ı tut."
Une femme avisée m'a dit un jour : "Si tu veux engager un requin, assure-toi de choisir le Grand Blanc."
Bir ihtimal burada diye, her evi, köpek kulübesini tavuk kümesini mi gerçekten arayacağız?
Hé! Hé! Donc, nous allons littéralement fouiller chaque recoin, niches pour chien, poulailler au cas où il y aurait une chance qu'elle soit là?
Umarım bir yavru köpek fotoğrafı hafızanı tazeler.
Avec un peu de chance, une photo de chiot te rafraîchira la mémoire.
Eskiye dayanan bir Covington ailesi tarifi. Adı da... "Sağlık Köpek Yemeği Pro, Üstünde Islak Şeylerle"
La pâté équilibrée pour chiens avec une moumute dessus.
Melekler şehrine gidiyorum, uçarken rahatlamama yardım eden köpek yatıştırıcılarını aldığım bir hayvan hastanesine.
Je vais dans la ville des anges, un hôpital vétérinaire, où j'arrive à avoir des sédatifs pour chien qui m'aide à me détendre quand je vole.
Güzel bir öpüşmeydi. Sen köpek gibiydin. Benim ağzımsa bir kâse dolusu köpek sütü gibiydi.
Tu étais comme un chien et ma bouche était comme un bol rempli de chien...
22 kilonun altındaki her köpek, bir kedidir ve kediler gereksizdir.
N'importe quel chien à moins de 60 € est un chat, et les chats sont inutiles.
Bir köpek için!
... pour un chien.
Bu kadın üç çanta bir de köpek almış yanına!
Cette femme a 3 sacs!
Evet, evsiz bir çocuk köpek yemeği için para istiyordu.
Un jeune sans-abri demandait de l'argent pour de la nourriture pour chien.
Köpek balığı dolu bir havuzda sandık içine zincirlenirsen Paul Daniels'i çağırmazsın. Houdini'yi çağırırsın.
Si vous êtes prisonnier d'un coffre au fond d'un aquarium à requins, vous appelez Houdini.
köpek 255
köpekler 94
köpekçik 20
köpekbalığı 33
köpek mi 42
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
köpekler 94
köpekçik 20
köpekbalığı 33
köpek mi 42
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kız vardı 25
bir kere olsun 20
bir kahraman 27
bir keresinde 202
bir kadın olarak 17
bir keresinde bana 17
bir kuş 32
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kız vardı 25
bir kere olsun 20
bir kahraman 27
bir keresinde 202
bir kadın olarak 17
bir keresinde bana 17