Bu benim için yeterli перевод на французский
245 параллельный перевод
Bu benim için yeterli.
Moi, ça me suffit.
Baba, bu benim için yeterli.
Père, ça me suffit.
Ama gitmem, çünkü burada beni isteyen en azından bir kişi var ve bu benim için yeterli.
Mais je ne céderai pas, car il y a une personne qui me veut ici, et ça me suffit.
Bobby'nin anlattıklarından sonra bu benim için yeterli.
Avec ce que Bobby a dit, ça me suffit.
Pekala, Bu benim için yeterli.
J'en ai assez vu.
Bu benim için yeterli sebep değil.
Ce n'est pas une bonne raison.
Bu benim için yeterli.Oldukça yardımcı oldun.
- Ça me va. - Vous nous avez bien aidés.
Muhafız alayından Isaburo Sasahara zaten denedi. Bu benim için yeterli.
Puisque Messire Sasahara, chef des écuries, l'a testé, cela me suffit.
Madem Mackenna seninle gitmeyi göze alıyor... bu benim için yeterli.
Si Mackenna tente sa chance avec toi, ça me suffit.
Çünkü, oradaki adamlar benimle tanışabilmek için yeterince para kazanamıyorlar ve bu benim için yeterli.
C'est des gagne-petit. Ils peuvent pas être mes clients!
Hagedorn senin aldığını söylüyor, bu benim için yeterli.
Hagedorn dit que tu les as, ça me suffit largement.
Her neyse, beni dinlediniz. Bu benim için yeterli.
Mais je vous ai parlé et me voilà soulagée.
Bu benim için yeterli.
Ça me suffit.
Bu benim için yeterli bir teşekkür.
C'est suffisant pour moi.
- Bu benim için yeterli.
- Ça me suffit.
Bu benim için yeterli.
Ça me suffit largement.
Bu benim için yeterli.
Cela me suffit.
Bu benim için yeterli.
Alors ca me convient.
Bu, benim için yeterli.
Moi, ça me suffit.
Bu, benim için yeterli.
Cela me suffit.
Bu da benim için konuyu kapatmaya yeterli.
En ce qui me concerne, l'affaire est close.
Bu bilgi yeterli benim için.
Ça me suffit.
- Benim için bu kadar yeterli.
- Ça suffit pour moi.
Bu benim için yeterli.
Ça me va.
İşte, bu kanıt benim için yeterli.
Celle-ci est suffisante pour moi.
Benim için bu kadar hız yeterli.
On ne les bouchera pas assez vite pour moi.
Benim fikrime göre, onların hiçbiri bu görev için yeterli değil!
A mon sens, aucun n'est qualifié pour cette mission.
Otel kayıtlarına kendi adınızı yazmayacak kadar... zekice davrandınız. Ama biliyor musunuz... bu çekteki imza benim için yeterli.
Certes, vous n'avez pas signé le registre de l'hôtel... mais la signature au bas de ce chèque suffit amplement.
Kitaplarından birinde değildir, ama bu kanıt benim için yeterli.
Peut-être pas dans un de vos romans, mais moi, cette preuve me suffit.
Bu süre benim uyuyup onu bulmam için yeterli.
J'ai le temps de m'endormir et de le trouver.
Bu benim için yeterli değil, evlat.
C'est déjâ pas mal pour moi.
Bu benim için yeterli, efendim. Anlıyorum.
Ça me suffit.
- Bu kadar mı? Benim için yeterli.
Ça me suffit
Bu kadar benim için yeterli.
Ça fera l'affaire.
Bu da benim için yeterli.
Et cela me suffit.
Bu benim için... yeterli değil.
Cela ne va pas me convenir.
Sanırım, bu benim için yeterli.
Ça me va.
Bu benim için yeterli.
Que demander de plus?
25 göstermiyorsun ama ciltlenmemiş, bu şehre ait olmayan ehliyetin benim için yeterli.
Vous ne faites pas 25 ans, mais un permis plastifié venant d'un autre Etat me convient. Voilà votre première mission.
- Bu da benim için yeterli.
- Ça me va, alors.
Bu benim için yeterli.
Cela me convient désormais.
Bu benim için yeterli!
Moi, ça me va.
Bu kadarı benim için yeterli.
Ça me suffit.
Peki neden bu şeyler benim için yeterli olmasın?
C'est bon pour toi et pas pour moi?
Bütün köy senin Ned olduğunu söylüyor Bu kadarı benim için yeterli.
Pas besoin. Le village dit que vous êtes Ned, ça me va.
Evet, benim için bu yeterli. New York'a geri dönüyorum.
Pour moi, c'est terminé.
Ve oldukça sıkıcı ve zaman alıcı bu işlem devam ederken şimdiye kadar kurtardıklarım, Ajan Scully ve benim Gizli Dosyalar'daki işimize derhal başlamamız için yeterli olacaktır.
Fastidieux, certes, mais ce que j'ai déjà récupéré nous permettra de rouvrir les Affaires non classées séance tenante.
Benim için bu yeterli olacaktır.
J'ai prié pour vous, c'est plus qu'assez pour moi.
Bu benim için yeterli.
Ici ça me suffit.
Terry'nin yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum, ve bu da vicdanen benim için yeterli sebep.
Je ne sais pas si Terry est mort, et c'est assez pour ma conscience.
Benim için bu kadar yeterli.
Ça va comme ça, j'ai eu ma dose.
bu benim hayatım 59
bu benim kocam 35
bu benim 446
bu benim annem 30
bu benimki 30
bu benim babam 46
bu benim evim 23
bu benim kızım 34
bu benim hatam 68
bu benim kardeşim 30
bu benim kocam 35
bu benim 446
bu benim annem 30
bu benimki 30
bu benim babam 46
bu benim evim 23
bu benim kızım 34
bu benim hatam 68
bu benim kardeşim 30