Bu daha önemli перевод на французский
909 параллельный перевод
- Bu daha önemli.
- C'est plus important.
Bu daha önemli.
C'est bien plus important.
Bizim bir anlaşmamız var. Bu daha önemli.
Notre affaire est plus importante.
Bu daha önemli.
Ceci est plus important.
Sen de Papa'ya karşı çıkarak günah işledin. Bu daha önemli.
Et vous avez péché contre le pape, ce qui est beaucoup plus grave.
Bu daha önemli. İsveç savunma birimiyle konuşacağım.
J'ai une communication à faire au Ministère suédois de la Défense.
Görevin başarıyla sonuçlanmasından sorumluyum, bu daha önemli.
Et moi du succès de cette mission, et c'est plus important.
Önemli olan daha sonra öğrendiğim... Gallaghner'ın benim için yaptığı şey,... bu eyaletin insanlarına önünde yemin ettiğim görevimde kendisine olan sevgimin gözlerimi kör etmesine izin verdim.
Ce qui importe, c'est que lorsque j'ai appris ce que Gallagher avait fait pour moi, je me suis laissé aveugler par mes sentiments, malgré les devoirs que j'ai à remplir au nom de l'État.
Ama o : "Hayır, Anna, bu çok daha önemli bir şey." dedi.
Je lui ai dit "Merci Flo." Enfin, M.Ziegfeld veux-je dire.
Ama şimdi silahların ne olacağı konusundan daha da önemli olan... bu kadar kısa zamanda onlara kimin ihtiyacı olacağı.
Mais maintenant, le sujet des armes n'est plus populaire... auprès de ceux qui en avaient tant besoin, il y a encore peu.
Bu akşam olmak zorunda mıydı? Daha önemli işlerim var.
Pourquoi fallait-il que ce soit ce soir?
Bu durum, öğle yemeğimizin en önemli cazibelerinden birini götürse de sonuç itibariyle size toplantımızın amacı ve neden sizleri bugün burada topladığımızı anlatmak için daha fazla zamanımız var.
Bien que privés d'une de nos attractions principales, nous aurons par conséquent plus de temps pour vous informer sur ce parti et les raisons de notre invitation aujourd'hui.
Teşekkür ederim Martha ama bu durum doğum günümden çok daha önemli.
Ce n'est pas seulement mon anniversaire. C'est celui de notre mariage.
Şimdi, senin için kariyerinden daha önemli olan bu genç adam... Kim o?
Ce jeune homme qui compte plus que votre carrière... qui est-ce?
Daha önemli olamazlar. Bu onların doruk noktası.
C'est l'apogée de leur carrière.
Bu şeyi giymekten kesinlikle hoşlanmıyorum ama gururum daha önemli.
Je le porterai sans plaisir.
Bu işte sana yardımcı olmam için buraya beni gönderdi.. Bu yapabilmemiz, daha önemli.. Donanmanın topçu ateşine başlaması an meselesi...
Le Q.G. m'a envoyé ici pour vous aider à accomplir une mission plus importante, si c'est possible.
Bence bu senin için kabul ettiğinden daha önemli. - Öyle değil mi Lucia?
Beaucoup plus que vous ne le prétendez.
- Bu bilgi yaşamlarımızdan daha önemli.
- Le savoir est plus cher que la vie.
Hatta bir. Bu her şeyden daha önemli.
Je vais bouleverser le monde!
Beklemek zorundasın... bu çok daha önemli.
Ca sera pour plus tard. - Ceci est beaucoup plus important.
Bu hayal aşkımızdan daha mı önemli?
Ce rêve a-t-il plus d'importance que notre amour?
Daha önce evli olmamın neden bu kadar önemli olduğunu düşündüm.
Je ne pouvais pas comprendre pourquoi il est si important que j'ai été marié.
Bu, soluduğun havadan bile daha önemli.
C'est plus vital que l'air.
- Bu doğru. Ama burada daha önemli olan bir tehlike var, Georgie.
- Sans doute, Jirka mais nous avons une mission plus importante...
- Bence bu çok daha önemli bir mesele.
- Non, c'est plus grave que ça.
Bu sefer paradan daha önemli şeyler söz konusu.
Il y a beaucoup plus d'argent en jeu.
- Ben ondan bahsetmiyorum. Bu paradan daha önemli.
Il ne s'agit pas d'argent mais de choses plus importantes.
Bu çok daha önemli.
Ceci est bien plus grave.
Bu dünyada paradan daha önemli bir şey varsa, o da topraktır!
Ce qui compte plus que l'argent, c'est le terrain.
Bu önemli bir noktaydı, Cass. Daha önce yeterince kötüydü, ama şimdi...
C'était déjà grave, mais maintenant.
Ama bu, işlerinizden daha önemli bir mevzu.
Ceci est plus urgent.
Carl savaşın daha önemli olduğunu, yaptıklarının daha büyük bir anlamı olduğunu düşünseydi, bu halde olmazdı.
Si Carl comprenait cette guerre, L'importance de ses enjeux, Il réagirait autrement.
Bu çok daha önemli, tatlım.
C'est très important.
- Kesinlikle bu çok daha önemli.
- Ceci est bien plus important.
Tully, bu iş çiftleşme mevsiminden daha önemli! - Ülken seni göreve çağırıyor!
L'appel du pays ruine la saison des amours.
Bu duruşmalar bizim için çok önemli, ama mümkün olduğu kadar hızlandırmak daha gerçekçi olur.
On ne peut plus revenir en arrière, mais il me paraît préférable d'accélérer les débats.
Bu, çok daha önemli.
Ceci est plus important.
Bu paranın sizin için ne anlama geldiğini biliyorum... ama bir hayat bundan daha önemli.
Je sais combien l'argent compte. Mais une vie vaut plus.
Ve bu benim için her şeyden daha önemli.
C'est le plus important, pour moi.
Bak, bu çok önemli! Bu senin kişisel şerefinden, kişisel savaşından daha önemli.
C'est plus important que votre honneur ou votre guerre.
Bu da her şeyi çok daha önemli hale getirirdi.
Cela donnerait de l'ampleur à l'ensemble.
Dostum, bu seferki lanet gelişin daha önemli olsa iyi olur.
J'espère que c'est fichtrement important.
Bu nedenle, saf askeri yön problemin ikincil yönüdür. Daha önemli olan'polis'yönü.
Il en résulte que l'aspect purement militaire du problème n'est que secondaire, celui qui est mis en évidence c'est l'aspect policier.
Bu tür terfiler evli erkekler için daha önemli, değil mi?
Pour un homme marié, la promotion, ça compte.
Bu proje, bir insanın vatanına duyduğu bağlılıkla ilgili kaygılarından çok daha önemli.
Ce plan était plus important que toutes les assurances verbales.
Kahramanlığı, yıllar önce, kahramanlara bıraktım ben ve artık bu ülke diğer ülkelerden daha önemli değil benim için.
Jadis, je laissais l'héroïsme aux héros. Je ne me soucie pas plus de ce pays que d'un autre.
Bu da Profesör Bennett'ı daha önemli hale getiriyor.
Le professeur Bennett est de plus en plus important.
Doktor, emin olmanız çok önemli Halder, daha önce bu klinikte hiç bulunmadı, değil mi?
Docteur, c'est important que vous soyez absolument sûr qu'Halder n'est jamais venu dans cette clinique.
Bu konu, Ana Yönerge'den biraz daha önemli.
C'est légèrement plus important que la Directive Première.
Bu arada, Hogue, bence bu hepsinden daha da önemli.
Au fait, je crois que c'est le plus important.
bu daha iyi 394
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
daha önemlisi 29
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
daha önemlisi 29
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199