Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ D ] / Dışarı çıkıyorum

Dışarı çıkıyorum перевод на французский

787 параллельный перевод
Dışarı çıkıyorum, Briggs, hemen dönerim.
Je sors, Briggs, mais je reviens bientôt.
Dışarı çıkıyorum.
- J'ai oublié. J'arrive.
Peki neden? Çünkü bir şeyler yapıyorum, dışarı çıkıyorum, yerimde durmuyorum.
Parce que je me remue, moi!
Bu beni delirtiyor. Dışarı çıkıyorum, insanları hayrete düşüren filmler çekmek için kendimi paralıyorum ve sonra bütün eleştirmenler şöyle diyor :
Je m'esquinte à faire un film et les critiques s'écrient :
Ama sen o ara konuşuyorsun. Ben de dışarı çıkıyorum. Mısıra gidiyorum, oradan Çin'e geçiyorum Çin'den de Arabistan'a.
Mais tu parlais alors je partais pour l'Egypte, la Chine.
Fakat unutmazsak, hayat ikimiz için de..... çekilmez hale gelecek. Ben dışarı çıkıyorum.
Pourtant c'est ce qu'il faudrait, sinon ça va être terrible ici, dans cette maison, entre nous deux.
Dışarı çıkıyorum da ne demek Potts?
- Que se passe-t-il?
Dışarı çıkıyorum.
Je sors.
- Ama dışarı çıkıyorum.
- Mais je sors.
Ben dışarı çıkıyorum. Flume Inn'e gideceğim.
- Oui, je vais aller au Flume Inn.
Dışarı çıkıyorum ve seni etkilemeye çalışıyorum.
Je vais sortir et tenter le coup.
Dışarı çıkıyorum.
Je monte!
Silahsızım ve dışarı çıkıyorum.
Maintenant je n'ai plus d'arme... et je vais monter.
- Dışarı çıkıyorum.
- Je sors.
Lütfen zahmet etmeyin, dışarı çıkıyorum.
- Ne vous en faites pas, je sors.
Ben dışarı çıkıyorum.
Je sors!
Arada sırada dışarı çıkıyorum ben de.
Donc je sors de temps à autre.
Anna, bir dakika dışarı çıkıyorum.
Anna, je sors un moment.
Bir şişe şarap için dışarı çıkıyorum.
Il faut bien acheter une bouteille de vin.
Sen kullan, ben dışarı çıkıyorum.
Non, prends la voiture, je ne rentre pas.
Charles, dışarı çıkıyorum.
Charles, je sors.
Yarın dışarı çıkıyorum!
Heureusement que je sors demain.
Dışarı çıkıyorum.
Il faut que je m'absente.
- Bu gece dışarı çıkıyorum.
- Je m'évade cette nuit.
Bir süreliğine dışarı çıkıyorum, Sen rahatına bak.
Je vais sortir un moment, fait comme chez toi.
- Azıcık dışarı çıkıyorum.
Je sors faire un tour.
- Dışarı çıkıyorum.
Je sors un petit moment.
Ben dışarı çıkıyorum.
- Je sors, mademoiselle.
Ben dışarı çıkıyorum.
- Je sors.
Dışarı çıkıyorum.
Je sors un moment.
Evimden dışarı çıkıyorum ve olanları izliyorum, hiç katılmadan gözlemliyorum, tüm gözlemlerimi bir yere yazıyorum ve dört yanım sessizlik var.
Je sors de chez moi. Je regarde ce qui se passe, sans agir, j'observe et je note mes observations. Tout autour de moi est tranquille.
Bak dostum... ben şimdi dışarı çıkıyorum. Eğer bir dakika içinde sen de dışarı gelmezsen... buraya dönmek zorunda kalırım.
Je vais aller dans la rue... et si vous ne sortez pas derrière moi... je serai obligé de revenir vous chercher.
Dışarı çıkıyorum!
Je sors!
Dışarı çıkıyorum!
- Je m'en vais. - Quoi?
Boğazımda. Dışarı çıkmaya çalışıyor. Artık tutamıyorum.
Il est dans ma gorge, il lutte pour sortir...
- Dışarı çıkıyorum.
- Je m'en vais.
- Ben Çıkıyorum, Teğmenim! - Dışarı!
J'y vais, Herr lieutenant!
Ben dışarıya çıkıyorum. Sizi yalnız bırakayım.
Je vous laisse.
Hatırlıyorum da ben çok küçükken, çay saatinde dışarı çıkıp oynamaya bayılırdık. - Göl kıyısında.
Quand j'étais jeune, mes tantes parlaient de vous, en prenant le thé.
- Ben de. Bizi bu duruma ben soktum ve siz dışarı çıkıyorsanız ben de çıkıyorum.
Moi aussi, c'est ma faute, j'y vais aussi.
Ve şimdi de bakıyorum, dışarıya çıkıyorsun.
"Et maintenant, tu prends tes repas ailleurs!"
Ne yazık ki, Aleksey İvanovich dışarıdaydı. Ve uzun süre kaldığını sanıyorum. Evet...
Malheureusement Alexeï Ivanovitch est indisponible... et c'est pour longtemps!
Ben dışarı çıkıyorum.
Je sors.
Ayağa kalkıp dışarı çıkışını hayal meyal hatırlıyorum.
J'ai vaguement le souvenir qu'il s'est levé pour sortir.
Ben dışarı çıkıyorum.
J'y vais.
Saf, sert altın tamam. Memnun olmana sevindim ama dışarı çıkıyorum ve param azaldı.
DOUX OISEAUX DE JEUNESSE
Artık kapatıyorum, dışarı çıkın.
C'est l'heure de la fermeture. Va-t'en.
Biraz dışarı çıkıyorum.
Je vais prendre l'air.
Çıkın dışarı, uyumaya çalışıyorum burada.
Sortez d'ici en vitesse.
Dışarı çıkıyorum Dee.
Je sors.
- Artık dışarı çıkmıyorum.
- Je ne vais plus sortir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]