Gerçekten hoş перевод на французский
1,014 параллельный перевод
Gerçekten hoş bir çocuktu.
C'est un homme très gentil.
Gerçekten hoş.
Vraiment bien.
Gerçekten hoş bir insansın.
Vous êtes vraiment gentil.
- Bunlardan biri işime yarardı. - Gerçekten hoş.
Which nobody can deny
Bak, Herb, gerçekten hoş bir çocuk.
- Elle est vraiment sympa.
Gerçekten hoş bir kayık.
Elle est bien foutue, cette barque!
Gerçekten hoş bir yer.
C'est vraiment douillet.
Gerçekten hoş, genç bir kadınmış.
C'est vraiment une gentille femme.
O gerçekten hoş bir kişi.
Il est vraiment gentil.
Çalışan sınıf üzerine, erotik anlamda gerçekten hoş bir düşünce.
L'érotisme dans la classe ouvrière!
- Hayır sinyora, o gerçekten hoş bir çocuk.
- C'est vrai, il est pas méchant.
Ama gerçekten hoş birisin.
Mais tu es tout de même charmant.
Annen gerçekten hoş biri. İyi misin sen?
Tu sais, ta mère est vraiment gentille.
Salonun girişine tahtadan yapılmış kızılderililerden birini koymayı mı düşünüyorsun? Gerçekten hoş görünür.
Vous voudriez un Indien en bois devant la porte?
Gerçekten hoş bir isim.
Vraiment, un très joli prénom.
Gerçekten hoş bir adam.
C'est un homme très gentil.
Biraz öyle... Gerçekten hoş.
En quelque sorte... vraiment décontacté.
- Gerçekten hoş değildi.
Ce n'était pas agréable, non vraiment.
Gerçekten hoş.
Simplement charmant.
Hoş. Gerçekten çok hoş.
Superbe, vraiment superbe.
- Bu gerçekten çok hoş, Brandon.
- C'est vraiment très gentil. - Qu'est-ce qu'il y a?
Bir düşün, haftalardır pek hoş değildim. Bunun için gerçekten üzgünüm.
D'ailleurs, je n'ai pas été aimable depuis des semaines.
Ah, bu gerçekten çok hoş.
C'est vraiment bien.
Bu "Rangoli" ile sizi karşılıyor ve filme hoş geldiniz diyoruz. Film, tamamıyla Hindistan'da, hikâyenin gerçekten yaşandığı Bengal'de çekilmiştir.
Avec ce rangoli, nous vous souhaitons la bienvenue... dans ce film entièrement tourné aux Indes, au Bengale... où se déroula cette histoire véridique.
- Çok hoş. - Gerçekten girdik mi?
– On est installées?
Sarhoş ya da değil, o hoş biri. Gerçekten çok hoş.
Ivre ou non, il est gentil... très gentil.
Gerçekten çok kibar biri. Yardımsever, hoş sohbet ve eğlenceli.
Il est vraiment très gentil, très serviable, très sociable et amusant.
- Bu gerçekten çok hoş.
- C'est très joli.
Bayanlar, bayanlar, bayanlar bu çok hoş, çok hoş gerçekten.
Eh bien, mesdames, C'est agréable, très agréable.
Gerçekten çok hoş bir mağara.
C'est une grotte très agréable.
Gerçekten çok hoş.
Elle est mignonne, c'est vrai.
Gerçekten çok hoş.
C'est vraiment chouette.
Hoş biri gerçekten.
Il est très gentil.
Bugün gerçekten hoş vakit geçirdim.
La journée a été bien agréable.
- Oh, bu çok hoş. Gerçekten çok hoş.
- Oh, comme c'est gentil.
Gerçekten çok hoş görünüyorsun. Hakkını vermeliyim.
Tu es belle, je dois l'admettre.
- Gerçekten, hoş buldum, yüzbaşım.
- Bien dit, mon cher capitaine.
Gerçekten çok hoş bir köydür.
Un village charmant.
Hoş gerçekten de! Burasının sahibi gibi hareket ediyor
Ils se comporte comme si cet endroit lui appartenait.
Gerçekten çok hoş görünüyorsun, tatlım.
Tu as l'air en pleine forme, mon ange. Que dirais-tu d'aller à Reno, ce soir?
Aman ne hoş. Gerçekten çok hoşsun.
Ah, t'es mignonne!
Gerçekten genç, hoş bir bayan.
Elle doit me rejoindre ici. Elle est si jeune et si belle.
Gerçekten hoş.
Vraiment charmant!
Her zaman yemeği yabancılarla paylaşmanın - hoş bir şey olduğunu düşünmüşümdür, siz ne dersiniz? - Oh, evet gerçekten.
Je trouve que c'est... bien de rompre le pain avec les inconnus.
Burası gerçekten de hayli hoş bir çevre.
C'est vraiment... un quartier charmant.
Bayan Cotton, gerçekten çok hoş biri. Çok terbiyeli, çalışkan ve büyümekte olan küçük bir kızı var.
Mme Cotton est une femme très bien qui travaille dur pour élever sa fille.
- Gerçekten çok hoş değil mi?
Il est vraiment élégant, non?
1955. Çok iyi bir yıl. Benim aşırı kendimi beğenmişliğimi hoş görebilirsen, gerçekten mutlu olacağım.
Je me ferai rembourser, et excuse-moi pour ma grandiloquence belliqueuse...
Benim için bunu söylemem sana komik gelebilir ama o gerçekten çok hoş bir kızdır.
Je ne veux pas me vanter mais c'est une fille formidable.
Hiç de hoş bir şey değildi gerçekten.
Ce n'était pas drôle du tout!
Gerçekten çok hoş.
Elle est vraiment jolie.
hoşt 36
hoşçakalın 1200
hoşcakalın 19
hoşçakal 2955
hoşcakal 56
hosçakal 18
hoss 35
hoş bulduk 53
hoşça kal 3796
hosça kal 19
hoşçakalın 1200
hoşcakalın 19
hoşçakal 2955
hoşcakal 56
hosçakal 18
hoss 35
hoş bulduk 53
hoşça kal 3796
hosça kal 19
hoş geldin 527
hoşgeldin 317
hoş geldiniz 738
hoşlanıyorum 43
hoşgeldiniz 424
hoşuma gitti 323
hoşlandım 29
hossein 42
hoşlanmıyorum 33
hoşça kalın 1893
hoşgeldin 317
hoş geldiniz 738
hoşlanıyorum 43
hoşgeldiniz 424
hoşuma gitti 323
hoşlandım 29
hossein 42
hoşlanmıyorum 33
hoşça kalın 1893