Haklıymışsın перевод на французский
1,391 параллельный перевод
Haklıymışsın. Pekala. Sen iyisin.
Ça va aller.
Haklıymışsın.
Tu avais raison.
Ray, kesinlikle haklıymışsın.
T'avais raison.
Haklıymışsın galiba.
T'as sans doute raison.
- Sahi mi? - Evet. O konuda haklıymışsın.
C'est le genre de femme qu'il faut pour repeupler le monde.
Haklıymışsın.
Ton idée?
Ama endişelenmekte haklıymışsın.
Mais tu avais raison de t'inquiéter.
- Haklıymışsın, baba.
T'as raison, Papa!
Çürüme konusunda haklıymışsın Alexx.
Vous aviez raison sur la décomposition, Alexx.
Haklıymışsın. Moran iki kalem kullanmış.
Moran a écrit à l'encre noire, mais avec 2 stylos.
Haklıymışsın. O ilanı kızın bilgisayarını kullanan bir başkası vermiş.
On a approfondi les recherches et on a découvert que cette annonce avait été mise par quelqu'un ayant accès à son ordinateur.
Şef ile ilgili tavsiyene uydum. Haklıymışsın.
J'ai suivi votre conseil.
Haklıymışsın.Fevkalade güzel.
Tu avais raison, c'est énorme!
Emlak satışı konusunda haklıymışsın. Ara beni.
Tu avais raison à propos de cette vente immobilière, rappelle-moi.
Peynir tercihiniz de haklıymışsınız.Gayet kötüymüş.
Vous avez bien fait pour le fromage, il est dégueulasse.
- Evleniyorum. - Haklıymışsın, bildin.
- C'est toi qui avais raison.
Haklıymışsın.
Attends.
Tanrım. Haklıydın. Haklıymışsın.
Vous aviez raison.
Haklıymışsın. Temporal lobunda önemli bir kanama var.
Saignement important dans le lobe temporal.
- Haklıymışsın.
- Vous aviez raison.
Tanrım, haklıymışsın. Bu gerçekten House.
Tu avais raison, c'est House.
Haklıymışsın.
T'as raison.
- Evet. O konuda haklıymışsın.
T'avais raison.
Haklıymışsınız.
Tu avais raison.
Oh, evet, haklıymışsın.
Oh, oui, tu avais raison.
- Haklıymışsın Malcolm. Buzdolabına yağlı bir paket koydum, Craig üstüne ismini yazdı.
Malcolm, tu avais raison, j'ai mis à manger dans le frigo et Craig y a inscrit son nom.
Bir konuda haklıymışsın.
Vous aviez raison.
Allison bütün bekar insanlar hakkında haklıymışsın. Bugün sorgulamayı yaptık.
Allison, vous aviez raison à propos de chacune des personnes que nous avons examinées ce matin.
Motorlu Araçlardan geri aradılar. Haklıymışsınız.
Je viens juste d'avoir un coup de fil de la Préfecture.
Kargo şirketi hakkında haklıymışsın.
Tu avais raison pour les coursiers.
Turk, sen haklıymışsın. Gelecek sene artık yıl değil.
Tu avais raison, 2006, ce n'est pas bissextile.
Haklıymışsın.
Tu sais, tu avais raison.
Eric, Bu hippiler hakkında haklıymışsın.
Eric, tu avais raison. A propos des hippies.
Vincent. Haklıymışsın.
Vincent, t'avais raison :
Bizu konusunda haklıymışsınız.
Vous aviez raison à propos de Bizu.
Metro kartları konusunda haklıymışsın.
Pour les métro-pass, à § a confirme ta pensée.
Haklıymışsın, Jack.
T'as raison, Jack.
Bebeğim, onun bu hafta sonunu bizimle geçirmesi fikrinde haklıymışsın.
Tu as bien fait de vouloir le garder ce week-end.
Haklıymışsın, insan her şeyi tek başına yapamıyor sahiden.
Vous aviez raison. Tout ne peut pas être fait seul.
Ne yazık ki hiç kimse geri dönüp de bu adamlara, haklıymışsınız diyemeyecek.
Dommage que personne ne revienne jamais dire à l'auteur s'il avait raison.
Haklıymışsınız birlikte değiller. Hem de birlikte uyumalarına rağmen.
- Un homme de votre envergure ne peut pas être jaloux d'un Pignon.
O kiracı konusunda haklıymışsınız.
Vous aviez raison au sujet de la locataire.
Evet, haklıymışsın.
Vous aviez raison.
Monique hakkında haklıymışsın.
Et tu avais raison sur Monique.
Bu arada, haklıymışsın.
Et t'as raison au fait.
Haklıymışsın.
Ton mec est un rabat-joie.
- Haklıymışsın.
- Oui, tu as raison.
Haklıymışsın.
Vous aviez raison.
Sanırım haklısın. Polis olmalıymışsın.
- Exact, vous feriez un bon flic.
Üzerindeki aletle ilgili ikiniz de haklıymışsınız.
Ouais je suis désolé de ne pas avoir pu aider davantage.
- O konuda sen haklıymışsın.
Ok, t'avais raison.
haklıymışsınız 20
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklıydın 287
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklıydın 287