Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Haller

Haller перевод на французский

154 параллельный перевод
Union Pacific istikrar peşinde, Yargış Haller'in mahkemesi ve salonu "Gezici Cehennem" adını almıştı.
Constamment dans le sillage de la Union Pacific, le mélange de saloon et de tribunal du juge Haller lui vaut le nom d'"Enfer sur Roues".
Tekerlekler üzerinde cehennem.
JUGE HALLER SALOON TRIBUNAL Enfer sur roues
Yahudiler'in "Kayıp Altın Şehri", Alman sahneleriydi.
Le juif Haller et son spectacle.
Klasik geleneği aşağılayarak, temel güdüleri cazip hale getirdiler. Yahudi Haller ve revü topluluğu.
Le juif Rotter, qui, avec sept théâtres à Berlin, avait le monopole
Bu sefer de Bayan Tucker'a bir haller oldu. Şöyle sesler çıkarmaya başladı... Ve dün duydum ki, o da yakında ölecekmiş.
Mlle Tucker l'a recueilli... et elle est mourante!
Adım Haller, Dr. Fritz Haller.
Je m'appelle Haller, Dr Fritz Haller.
Sümer Tapınakları, yazan Fritz Haller.
Le panthéon sumérien, de Fritz Haller.
Profesör Haller!
Professeur Haller!
Bana bir haller oluyor ama ne olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qui m'arrive!
Şu konuşana da bakın hele! Ona bir haller olmuş.
Vous l'entendez?
- Ofisimdeki kasa. Kilidine bir haller oldu.
Mon coffre-fort ne ferme plus.
Son günlerde ona bir haller oldu.
Je ne sais pas ce qu'il a ces jours-ci.
Sana da bir haller oldu Mac.
Je ne comprends pas ce que tu as dans la tête, Mac.
" Gemi komutanının görevden alınmasını gerektirecek olağanüstü haller olabilir.
" Dans certaines circonstances, il est nécessaire de relever le capitaine de ses fonctions.
Karaya indiğimizden beri sana bir haller oldu, Sam?
Qu'est-ce que tu as?
Yemek yerken de bir haller vardı onda.
Hier, il était déjà un peu bizarre.
Sana ne haller oldu böyle?
Qu'est-ce qui t'a pris?
Yine o tuhaf haller var üzerinde, bilirsiniz.
Il a cet air étrange.
İsmim Graham Haller.
Je m'appelle Graham Haller.
Bunu Dr. Haller'ın sinir ilacı gibi düşün.
Prescription du Dr Haller.
Dr. Graham Haller esasında.
Le Dr Graham Haller, plus précisément.
Kendi kuruntunuz, Frau Haller.
C'est votre imagination, Frau Holler.
- Liz Haller, mesela... California Primary gazetesinde miydi?
- Pour commencer, il y a Liz Haller, les élections de la Californie.
Bu arada, Liz Haller senin yatakta süper olduğunu söylemişti.
En fait, Liz Haller t'a trouvé super.
Binbaşı Haller, bu Yüzbaşı Hyde.
Commandant Mailer, capitaine Hyde.
Bir sabah uyanıp da "Lanet olsun, üreme organıma bir haller olmuş" denmez.
On ne se réveille pas un matin avec le joyau de famille en panne.
" Sürekli öfke krizleri yaşardı. Yahudi liberal paranoyası erkek şovenizmi, kendini üstün görme, insanlardan kaçınma ve umutsuz nihilist haller.
"Révolté, juif, paranoïaque libéral, macho, misanthrope infatué, animé par un désespoir nihiliste."
Ve bir anda fark ettim ki, çok olağanüstü haller dışında hiçbir şey hissetmeden 18 sene geçirmişim.
Et j'ai donc réalisé que depuis 18 ans, je n'étais plus capable d'émotion, sauf en cas de tension extrême...
Bay Fishpaw, ben Jerry Haller Kanal 12 Haberden.
Jerry Holland, de Canal Info.
Joe Haller kıçını zor bulur. Vücudu radyum bile dolsa sayaç bile fayda etmez.
Haller trouverait même pas son cul, s'il était bourré de radium, avec un compteur Geiger!
Joe Haller, bu işi beceremez.
Et Joe Haller ne l'assure pas.
Joe Haller avcı değil.
Haller devrait attraper des chiens. Pas des gros, des bichons.
Joe Haller bu soruşturmayı halleder.
Laisse Haller enquêter. - Enquêter?
Neden mezarlığa gitmiyorsunuz Şerif Haller?
Allez donc à Harmony Hill!
Şerif Haller pederi kontrol edecekti.
Le shérif enquête et devine quoi...
Beyin aktivitesini normal okuyorsa nasıl sağlam olabilir, Haller?
- Comment pouvez-vous dire ça... alors que la machine indique une activité cérébrale normale?
Görüşmelerinizde onun neden böyle karmaşık haller takındığını bulabildiniz mi?
Ne sauriez-vous, en causant, lui soutirer la raison de sa démence?
Yargıç Chamberlain Haller.
Le juge Chamberlain Haller!
Ben Yargıç Chamberlain Haller. Katiple görüşebilir miyim?
Je voudrais parler au greffier.
Bu haller de ne böyle?
Qu'est-ce que t'as?
Sen gittikten hemen sonra ona bir haller oldu.
Après votre départ, quelque chose lui est arrivé.
Ya da seni her gördüğünde bir haller olan şu adam.
Il fait "Ahahaha" quand il te voit!
Ona bir haller olmuyor.
Il ne fait pas "Ahahaha"!
Ben çıkıyorum Dougal, Fargo'ya bir haller olmuş.
Je sors, Dougal, Fargo a un problème.
"herhangi bir kaza veya benzeri haller için."
" en cas d'accident ou quoi...
Çocuklar, yanışından önceki haftalarda Kenny'de garip bir haller var mıydı?
Auriez-vous noté un détail étrange sur Kenny, avant sa combustion?
Yargıç Haller xxxxxxxxxxx Özel Randevu İdareden gelen kağıtlar soyuldu.
Juje Haller - Juje Supraîme - Par délégassion speicial
Ama ben yargılama yapıyorum.
Mais documents du gouvairneur, y sont pas arrivés, vu que la diligence a été attaquée, mais je juje quand maime - Juge Haller.
O zaman, sana bir haller olmuş demektir.
Il a dû t'arriver quelque chose.
- Ne oldu Haller?
- Qu'est-ce qu'il y a, Haller?
Artık kendilerine olan takıntıları bambaşka haller alacak.
L'obsession de soi prendra d'autres formes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]