Hiçbir şey yapma перевод на французский
337 параллельный перевод
"Hiçbir şey yapma sadece otur."
"Ne fais rien. Ne bouge pas."
Şu an hiçbir şey yapma.
Ne fais rien pour l'instant.
- Hiçbir şey yapma. Orada kal.
Que faites-vous ici?
Bunu mahvedecek hiçbir şey yapma, lütfen yapma.
Ne fais rien pour détruire ça, je t'en prie.
- Hiçbir şey yapma.
- Ne faites rien.
Hiçbir şey yapma.
Ies autres s'occuper de toi.
Ben oraya gelene kadar hiçbir şey yapma.
Et ne fais rien tant que je ne suis pas là.
- Bu iş bitene kadar da hiçbir şey yapma.
- Tu ne feras rien tant que c'est pas fini.
Burada kal ve hiçbir şey yapma.
Restez ici et ne bougez pas.
Ne yapacağını bilmediğin için hiçbir şey yapma.
Je sais que tu ne sais pas quoi faire, alors ne fais rien.
" Hiçbir şey yapma, hiçbir şey söyleme.
" Ne fais rien, ne dis pas un mot.
Görüyorsun Murray eğer gerçekten kötü bir durumdaysan hiçbir şey yapma.
"tu vois, Murray... " quand on te met vraiment de très mauvaise humeur, " ne fais rien du tout.
Hiçbir şey yapma.
Ne faites rien.
Evet, öyle, onu kolaylaştırmak için hiçbir şey yapma.
Ne fais rien pour la rendre moins dure, surtout.
- Ona söylemeliyiz. - Hiçbir şey yapma.
Ne le lui dites pas.
Ben diyene kadar hiçbir şey yapma.
Ne bouge pas et attends mon signe.
Ben oraya gelene kadar hiçbir şey yapma. Hiçbir şey yapma, anlıyor musun?
Ne faites rien avant que j'arrive.
Hiçbir şey yapma.
Qu'il ne se doute de rien.
- Şş. Hiçbir şey yapma!
Ne tentez rien.
Benden haber alana kadar hiçbir şey yapma.
Ne fais rien avant d'avoir de mes nouvelles.
Hiçbir şey yapma. Her şey normalmiş gibi hareket et. "Come tutto cose sono buone!"
On fait comme si tout était normal.
Hiçbir şey yapma.
Ne dis rien.
şimdi, hiçbir şey yapma.
Ne fais rien du tout.
Vitese geçirme, hiçbir şey yapma. Öyle kal.
Ne bougez pas, ne faites rien, Restez là,
Polis gelene kadar hiçbir şey yapma.
Ne faites rien avant que la police n'arrive.
Bence insanın şöyle bir prensibi olmalı... Asla geri döndüremeyeceğin hiçbir şey yapma.
Je crois qu'il y a nécessairement un grand principe à respecter... ne jamais rien accomplir d'irréversible.
Hiçbir şey yapma.
Ne fais rien.
Benden haber alana dek hiçbir şey yapma.
Ne fais rien avant que je ne te fasse signe.
Hata ettim. Lütfen, "Çatalla çorba içilmez." deme. Benim için hayatta hiçbir şey yapma.
Ne dis pas : "On n'utilise pas de fourchette avec la soupe."
- Hiçbir şey yapma, anne. - Hey!
Ne te laisse pas faire!
- Data, hiçbir şey yapma! - Hayır!
Data, ne fais rien.
- Bunu yapma. - Hiçbir şey yapmadım.
- Ne fais pas ça.
Kimseyle konuşma, hiçbir şeye dokunma. Hiçbir şey yapma. Kimseyle temasa geçme ve hiçbir şeye bakmamaya çalış.
ne fais rien n'interagis avec personne et essaie de ne rien regarder.
Hiçbir şey yapma. Çeneni kapalı tut ve gözlerini de dört aç.
Tu la fermes et tu ouvres les yeux.
Hiçbir şey yapma.
Non! Ne fais rien, surtout.
Öyleyse, hiçbir şey yapma, ve binlerce insan ölsün.
Donc, si vous ne faites rien, des milliers mourront.
- Sen hiçbir şey yapma..
- Que dois-je faire?
Ben gidinceye kadar hiçbir şey yapma.
Ne fais rien avant que je sois sorti.
Hiçbir şeye dokunma, hiçbir şey söyleme ve sana söyleyene kadar hiçbir şey yapma!
Ne touchez, ne dites ni ne faites rien sans que je vous le dise!
Kötü olan, bu konuda hiçbir şey yapma ihtimalin yok.
Mais t'as nulle part où aller.
Hiçbir şey yapma ve öl.
Ne faites rien et vous mourrez.
Ben oraya gelene dek hiçbir şey yapma.
Ne fais rien avant que j'arrive.
- Pat, Pat- - - Yapma John, hiçbir şey söyleme.
Ne dis rien.
Şimdi ne olursa olsun hiçbir şey söyleme ve yapma.
Surtout, ne dites rien et ne faites rien.
- Ben yemeğe devam edeyim. - Hiçbir şey yapma.
Toi, tu te reposes!
Hiçbir şey yapma!
Ne regarde pas, ne regardons pas.
- Yapma lütfen. Ne olabilir ki? - Hiçbir şey.
Pourquoi t'inquiéter?
Bazen, çocukların bir şey yapma becerisinin olmadığını düşünüyorum. İdealist konuşmalar yapmak, hiçbir zaman basılmayacak romanlar yazmak hariç elbette.
Parfois, je me dis qu'il n'est bon à rien, sauf à faire des discours idéalistes et écrire des romans dont personne ne veut.
Hiçbir şey yapma.
Rien.
- Yapma, mutlaka bir şey vardır. - Hayır, hiçbir şey yok.
- ll doit bien y avoir autre chose?
"Ben zenginim, Hiçbir şey beni rencide edemez." Yapma ya, hiçbir şey mi?
"Je suis très riche. Rien ne peut me choquer." Tu te fous de moi!
hiçbir şey yapmadım 97
hiçbir şey yapmadı 18
hiçbir şey yapmayacağım 17
hiçbir şey yapmadın 21
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yapmadı 18
hiçbir şey yapmayacağım 17
hiçbir şey yapmadın 21
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şeyim yok 92