Hiçbir şey yok перевод на французский
8,758 параллельный перевод
Burada, alelade nesneler hariç bulabildiğim ve sizin gibi bilge bir büyücüde olmasını beklediğim hiçbir şey yok.
Et il n'y a rien d'autre dans cette pièce que des objets ordinaires que j'aurais espéré trouver dans les appartements d'un magicien de votre talent.
Ellerinde hiçbir şey yok.
Ils savent rien.
Tırnaklarında hiçbir şey yoktu, hiçbir parmak izi de yok.
Rien sous les ongles. Aucune empreinte.
O tarihlerde hiçbir şey yok.
Rien à ces dates.
Hiçbir şey yok.
- Ouais, bah...
- Çantamda hiçbir şey yok.
- Il n'y a rien dans mon sac à dos.
- Hiçbir şey yok.
- Il y a rien ici.
Hiçbir şey yok.
Il y a rien.
Ama sizin de nişanlanmanızı engelleyen hiçbir şey yok.
Mais il n'y a rien qui t'empêche de te fiancer aussi.
Angela'nın üzerimizde kullanabileceği hiçbir şey yok.
Angela n'a rien sur nous.
Ne bir okul kaydı, vergi iadesi, fatura, hiçbir şey yok.
Ni dossier scolaire, ni déclaration d'impôt, ni facture... rien.
94'ten önce, adama dair hiçbir şey yok.
Pas de trace de ce mec avant 94.
Ve elimizde hiçbir şey yok.
Et il n'y a juste... juste rien.
Hiçbir şey yok.
Il n'y a rien d'autre.
Hiçbir şey yok mu?
Rien d'autre?
Yani bir şey dışında hiçbir şey yok mu?
Rien d'autre excepté quoi?
Ya sadece biz varız ya da hiçbir şey yok.
Si on n'est pas ensemble, c'est le néant absolu.
Çünkü bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok.
Pourquoi tu me dis tout ça? Parce que vous ne pouvez rien y faire.
Endişeleneceğin hiçbir şey yok, ne Chevalier için ne de kocan için.
Tu n'as aucun souci à te faire en ce qui concerne le Chevalier ou ton mari.
- Delinme var mı? - Hiçbir şey yok.
- Des traces de perforation?
Avukat değilse, söyleyeceğim hiçbir şey yok.
Nous avons besoin que vous parliez à quelqu'un Je ne dirai rien sans mon avocat
- Yani elimizde hiçbir şey yok?
- Donc, on n'a absolument rien?
- Hiçbir şey yok demezdim.
- Non, je dirais pas ça.
Hiçbir şey yok.
Que dalle.
- Gördün mü? Hiçbir şey yok.
Regarde, que dalle.
Hiçbir şey yok mu?
Rien?
Hayır. Hiçbir şey yok.
Je ne trouve rien.
- Burada hiçbir şey yok.
Il n'y a rien ici.
Beni burada tutacak hiçbir şey yok.
Rien ne me retenait ici.
Yani sen diyorsun ki elimizde aslında hiçbir şey yok.
Ce que vous dites c'est qu'on a un tas de preuve indirecte.
Endişelenecek hiçbir şey yok.
Il n'y a rien à craindre.
Elinde hiçbir şey yok!
Vous avez que dalle.
Kahretsin. Hiçbir şey yok!
Merde, rien!
Flass'i uyuşturucularla veya cinayetlerle bağlayacak hiçbir şey yok elimizde.
Nous n'avons rien pour lier Flass aux drogues ou aux meurtres.
Elinde hiçbir şey yok.
Tu n'as rien.
Ama yapabileceğim hiçbir şey yok. Özellikle işler bu haldeyken.
Mais il n'y a rien que je puisse faire, pas avec la façon dont les choses sont.
Culver Üniversitesi, Batı Virginia Bir hastayla vakit geçirmenin yerini alabilecek hiçbir şey yok aslında.
Il n'y a pas d'excuses pour passer du temps avec ses patients.
- Söyleyebileceğim hiçbir şey yok öyleyse?
- Donc... Il n'y a rien à dire?
Gördüğünüz üzere şu an hiçbir şey yok.
Et, comme vous pouvez le voir, il n'y a rien ici en ce moment.
Bunlar hakkında bana söyleyebileceğin hiçbir şey yok yani?
Donc vous ne pouvez rien me dire à propos de ça?
- Ve yapabileceğin hiçbir şey yok.
Et tu ne peux rien y faire.
Harika, öyleyse elimizde hiçbir şey yok.
Super, donc on n'a rien.
Hiçbir şey vaad ettiğin yok!
Tu ne m'as pas aidé!
- Benimle ilgili hiçbir şey hiçbir şeyden haberin yok, tamam mı?
Il ne doit pas savoir ce que tu sais à propos de moi, d'accord? Je sais.
- Konumuz Lindsay'le sensen eğer Lindsay'le sen diye bir şey yok zaten, hiçbir zaman da olmayacak.
Le fait est que si c'est à propos de toi et Lindsay, ça n'existe pas. - Il n'y en aura jamais.
Üstünde hiçbir yara izi yok. Şey dışında...
Il n'y aucune trace sur lui excepté...
Hiçbir şey yok.
- Que dalle.
Artık öyle bir şey yapmam için hiçbir sebep yok.
Mais il n'y a plus de raison de l'être.
Kimlik yok hiçbir şey yok.
Pas aussi loin.
Ama şimdi konuşuyor ve dediği hiçbir şey anlaşılmıyor, dişleri yok çünkü!
Parce que maintenant il essaye de parler mais je le comprends pas Parce qu'il a pas de dents, tu vois?
Ve bununla ilgili yapabilecegin hicbir şey yok.
Personne ne peut rien y faire.
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey yok mu 23
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şeye 82
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şey yok mu 23
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şeye 82
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şey yapma 44
hiçbir şey görmedim 47
hiçbir şey göremiyorum 133
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şey yapma 44
hiçbir şey görmedim 47
hiçbir şey göremiyorum 133