Ilginç перевод на французский
18,619 параллельный перевод
- Ne kadar ilginç biri.
Quel curieux type.
Evet, ilginç olmalı.
Bon, ça devrait être intéressant.
- Çok ilginç.
- C'est marrant.
Bu iş ilginç olabilir.
Ça pourrait devenir intéressant.
Baya ilginç olacak.
Ce sera intéressant.
Ve, burada, bir sürü ilginç güzel kadın varken ise, sadece beyzboldan konuşuyorsunuz!
Mais maintenant qu'on est en compagnie de filles intéressantes, vous ne parlez que de baseball!
Kırmızı kraliçe, u gerçekten çok ilginç.
Très intéressant, Reine rouge.
Aslında çok ilginç bir şey oldu baba.
En fait, c'est très intéressant.
- Sahil evi için ilginç.
Bizarre, dans un pavillon de plage.
Kıştan önce de ne kadar bal toplayabileceğimizi görmek çok ilginç olur hem bence.
Il serait intéressant de voir combien de miel on peut récolter, avant l'hiver.
Asıl ilginç olan kısmını görmek ister misin?
Il y a mieux, tu veux voir?
Biliyorsun, en ilginç şeyler, kapı girişlerinde,... sınırlarda, kıyı boyunca gerçekleşir.
Tu sais, les choses les plus interessantes se passent sous les porches, aux frontières, juste le long du bord.
İçinden ilginç şeyler çıkıyor.
Elles sont très intéressantes.
Dehasını uyguladığında, küçük Frederick'in yaptığı ilginç desenin tüm izleri yok olacaktır.
Les charmants motifs du petit Frederic auront vite disparu!
- Ole çok ilginç biri.
Ole est partant.
- Ama ilginç görünüyor
Mais l'idée est intéressante.
- Aslında çok ilginç bir hikaye.
- C'est une drôle d'histoire. - Qu'est-ce vous faites dans- -
Bence çok ilginç.
Moi, je trouve ça drôle.
Bence ilginç.
Moi, je trouve ça drôle.
New York beklediğimden çok daha ilginç bir yer çıktı.
New York est nettement plus intéressant que prévu.
Çok ilginç bir teşekkür etme yöntemin var.
Vous avez une drôle de façon de dire merci.
- Şu Reacher denen adam, çok ilginç biri.
Ce Reacher... Il est intéressant.
Orası çok mu ilginç yoksa?
Qu'y a-t-il là de si intéressant?
Çünkü ilginç hareketlerde,.
Il est parce qu'elle est tellement talentueux.
İşin ilginç kısmı ise görmediğin kısım.
Le plus intéressant, c'est ce qu'on ne voit pas.
Birini tanımadığında daha ilginç gelirler gözüne.
C'est comme quand tu connais pas quelqu'un il devient plus intéressant.
Çok ilginç.
C'est nouveau. D'accord.
- Baba, Kielyr ilginç dedi!
Papa, Kielyr a dit "intéressant"!
Hampstead ilginç insanlarla dolu.
À Hampstead, il y a plein de gens intéressants.
Aslında bu ilginç bir soru.
Très bonne question.
Senin kadar ilginç bir rol yaratırsın ve bu zırvalıklar için seçmelere gelmezsin.
Un truc aussi intéressant que toi... T'aurais pas d'audition pour ça.
Bunların içinde ilginç bulduğun tek şey var.
Il n'y a qu'une chose qui vous intéresse dans tout cela.
Beni tanımak istiyorsanız kulaklarımın arasındaki şeyin daha ilginç olduğunu görürsünüz.
Si on se connaissait mieux, vous verriez que mon cerveau l'est bien plus.
Bu küçük gezinti çok daha ilginç bir hâl aldı.
Cette petite balade en devient bien plus croustillante.
İlginç.
Fais-le.
İlginç ayakkabı seçimi.
Chaussures intéressantes.
İlginç.
Intéressant.
İlginç, çok güzel, türlü hayvanların olduğu bir şehir. Farklılığımızla iftihar duyuyoruz.
C'est une ville animée, magnifique et diversifiée où on célèbre nos différences.
İlginç bir dönemdi.
Une période intéressante.
- İlginç olacağını düşünüyorum.
Ça va être intéressant.
İlginç bir turne oldu.
Cette tournée a été intéressante.
- İlginç.
- C'est intéressant.
İlginç bir adamsınız Bay Scamander.
Vous êtes un homme intéressant.
İlginç bir olay.
Quelle affaire étrange.
- İlginç.
Très drôle.
- İlginç.
Intéressant.
- İlginç!
- Intéressant!
İlginç geçerli bir kelime değil. Kaçınman gerektiğini biliyorsun.
"Intéressant" est un mot creux, à éviter.
Bu ilginç görünüyor.
C'est juteux.
- İlginç, evet.
Intéressant, oui.
İlginç yerleri ziyaret edeceğim.
Ouais, je vais... voir le paysage