Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ I ] / Içeride

Içeride перевод на французский

13,247 параллельный перевод
- Sanırım içeride bekleyebilirsin.
Je suppose que vous pouvez attendre dedans. D'accord.
Göğüs tüpü içeride.
- Le drain thoracique est posé.
Başsavcı içeride mi?
Le procureur général est-il là?
Top içeride.
Il est clairement dedans.
- Simdi kayinpederin içeride mi?
Ainsi, votre beau-père la loi est là en ce moment?
Tuttuğun takımın logosu dışarıda ve içeride ezeli rakibinin logosu var ona sıçıyorsun.
Tu supporte ton équipe dessus et tu chies sur son rival dedans.
Shale, adamımız içeride.
Shale, il est ici. - Il est sur place.
- Adamımız içeride. - Neden bahsediyorsun sen?
- De quoi parlez-vous?
- Hayır Baba, o sayfalarda adı yazan doktorlar, bu odanın içinde baygın haldeler. Zehri içeride tutmama yardım edemezler, tamam mı?
Non, papa, les médecins sur ces feuilles sont coincés et inconscients dans cette pièce.
Başkanım, içeride suikastçi veya bombacı olduğunu bilemezdim.
Je ne savais pas s'il y avait un tireur ou une bombe...
Ben içeride 31 derecede duyuru yapıyorum.
Je fais ma déclaration dans un gymnase par 31 °.
Serbest bırakılması gerekirken içeride geçirdiği zamanı da göz önünde bulundurursak hafif suçlar cezaevine gönderilmemesi için bir sebep göremiyorum.
Je ne vois aucune raison pour laquelle il ne peut pas être renvoyé à une installation en col blanc en attendant une libération basé sur le temps passé.
Penny içeride mi?
Penny était à l'intérieur?
Hayır, içeride olduğunu sanmıyorum.
Non, je ne... je ne pense pas
Şef içeride insanların olduğu bir bina yangınımız var.
On a une structure entièrement en feu.
- Kadın içeride.
- Elle est à l'intérieur.
Bir çeşit güç alanı bizi içeride tutuyor.
Une sorte de champ de force nous piège à l'intérieur.
Bilirsiniz, Pandora meşhur kutusunu kapattığında içeride kalan tek bir şey vardı. Umut.
Quand Pandore a fermé sa célèbre boîte, il ne restait qu'une chose à l'intérieur :
- Birazdan içeride görüşürüz, olur mu?
Je te rejoins à l'intérieur.
Kapıda rahatsız etmeyin işareti vardı ama içeride bağrışıyorlardı.
Il est faire pas déranger signe sur la porte, mais crier à l'intérieur.
Ayrıca içeride bunu bulduk.
Nous avons trouvé ça à l'intérieur.
Biraz içeride yatacağımı biliyordum ama çıkınca Los Angeles'e zengin olarak dönecektim.
Je savais que j'allais passer un peu de temps à l'ombre, mais quand je sortirais, je serais retourné à LA en homme très riche.
Duydum onu, içeride.
Je l'ai entendu! Il est là!
Kendisi ise içeride kaldı.
Mais il y est resté.
Onların bir kabahati olmasa 18 yıl içeride yatmazdım.
Je n'aurais pas passé 18 ans en prison s'ils n'avaient rien faire de travers.
O içeride, ben dışarıdayken nasıl öğreneyim?
Comment je vais faire ça? Il est en taule et moi, ici.
Belki de içeride 18 yıl geçirince o da diğer mahkûmlara benzedi.
C'est peut-être à cause des 18 ans qu'il a passés en prison, il a peut-être entendu ce que d'autres détenus ont fait...
Ama yaptıysa içeride geçirdiği onca yılın bunda büyük payı vardır.
Il me semblerait que tout ce qui a eu lieu dans le passé ne peut pas être neutre.
Masum bir adam olarak, Gregory Allen'ın işlediği bir suç yüzünden içeride geçirdiği zaman için.
Pour le temps qu'un homme innocent a passé en prison pour des crimes commis par Gregory Allen.
Tam içimden diyorum ki "Evet, buradan çıkacağım", sonra birden ortaya bir şey çıkıyor ve beni içeride tutmak için ellerinden geleni ardlarına koymadıklarını görüyorum.
À chaque fois que je me dis que j'ai des chances... de sortir d'ici, un autre truc arrive. Je vois bien qu'ils font tout pour me garder enfermé.
Afedersin, adamım, onun içeride olup olmadığını biliyor musun?
Excusez-moi, vous savez s'il est là?
İçeride seni koruyacağım.
Je serai là pour m'assurer que tu sois protégé.
İçeride ama şu an bir toplantısı var.
Oui, mais il est en rendez vous.
- İçeride seni koruyacağım.
Je serai là pour m'assurer que tu sois protégé.
İçeride 9 işçi daha olmalı.
Il doit y avoir neuf travailleurs supplémentaires à l'intérieur
- İçeride.
- Déjà là.
İçeride çalışan birini arıyorsunuz.
Vous cherchez en interne.
İçeride yapılanlara benziyor.
Ça ressemblait à quelque chose de l'intérieur.
İçeride birden fazla mağdur var.
Plusieurs victimes à l'intérieur.
- İçeride başka biri var mı?
Personne d'autre à l'intérieur?
İçeride yani.
Là-bas...
İçeride bir şey yaparken nasıl dışarıda oluyorlar?
Comment peut-on faire à l'intérieur, deviennent l'extérieur?
İçeride ne vardır dersiniz?
Qu'est-ce qu'il y a là dedans?
İçeride geçirdiğim 18 yıl çok zordu.
Ces 18 années ont été dures.
- İçeride yalnız mısın?
Vous êtes seul ici?
İçeride muhtemelen kırık ve parçalanmış kemikler var o yüzden göğüs tüpünü takmak hiç de kolay olmayacak.
Il y a probablement des éclats et des fragments. d'os cassé ici, donc ça ne va pas être facile de passer un drain thoracique.
İçeride ne oldu öyle yahu?
Qu'est-ce qui s'est passé?
- İçeride.
À l'intérieur.
İçeride tamamiyle yüksekti, adamım.
Je me suis donné comme une brute.
- İçeride.
je pense être une femme, à l'intérieur.
İçeride birbirinizi kollayın.
Tenez-vous les coudes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]