Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ M ] / Mazeret yok

Mazeret yok перевод на французский

83 параллельный перевод
MAZERET YOK.
DILLON, RÉGISSEUR
Hayır, mazeret yok.
- On ne l'a jamais joué. Pas d'excuses.
Ancak artık mazeret yok.
Cependant, ça n'a plus d'importance. On a nos chefs. Martin Bormann et vous, Herr Rudd.
Mazeret yok. Saklanacak yer yok.
Ni excuses, ni échappatoires.
Mazeret yok, açıklama yok.
Pas d'excuses, pas d'explications.
- Yemeğe kalmamak için mazeret yok.
- Vous êtes obligés de dîner avec moi.
Mazeret yok.
Il n'y a aucune excuse.
Mazeret yok.
Ce n'est pas une excuse.
- Mazeret yok!
- Pas d'excuses.
Lütfen, mazeret yok.
Je vais rêver de 1 000 $ cette nuit.
En fazla iki, üç müzik dinleyebilirsiniz. Pizzanızı yiyip doğruca yatağa gidiyorsunuz, mazeret yok.
Ecoutez deux ou trois chansons, avalez votre pizza, et tout droit au lit.
Hazıra konmak yok, mazeret yok.
Il n'y aura aucun traitement de faveur, aucune excuse.
Daha fazla mazeret yok!
Fini, les excuses.
Hiç mazeret yok!
II n'y a pas d'excuse!
Mazeret yok!
Il n'y a pas d'excuses!
Artık mazeret yok.
C'est fini, les excuses.
- Mazeret yok.
- Sans vous offenser.
Uzatma yok. Mazeret yok.
Pas de délai, pas d'excuses.
Mazeret yok.
Pas d'excuses.
Lanet mazeret yok!
Pas vrai, Shaft!
Mazeret yok.
Sans exceptions.
Mazeret yok.
Pas d'excuses. - D'accord.
Mazeret yok, erteleme yok.
Ce qui veut dire aucune négligence, aucune excuse et aucun délai.
- Başka mazeret yok.
- Rémy, c'est trop facile, comme excuse!
Mazeret yok.
Plus d'excuses.
Kural 76, mazeret yok, bir şampiyon gibi oyna.
Règle n ° 26 : pas d'excuses, assurer!
Kural 76, mazeret yok, bir şampiyon gibi oyna.
pas d'excuses, assurer!
Mazeret yok.
Aucune excuse.
Artık mazeret yok, Wilber.
Plus d'excuses maintenant, Wilber.
Önemli hiçbir mazeret yok.
Je n'ai aucun excuse. Aucune.
Dinle... Ve bu sefer mazeret yok yoksa kelepçe kullanmak zorunda kalırım.
Ecoute... et aucunes excuses cette fois, où je vais être forcée de me servir de tes menottes.
- Daha fazla mazeret yok!
- Plus d'excuses!
Mazeret yok, istisna yok, yoksa kovulursunuz.
Pas d'excuses, pas d'exceptions, ou vous êtes renvoyé.
Yani mazeret yok.
Donc, pas d'alibi.
- Mazeret yok.
- Mais rien. Viens.
Mazeret yok.
Pas de mais.
Mazeret yok. Açıklama yok.
Ni excuses ni explications.
Mazeret yok.
On ne discute pas.
Evet efendim, mazeret yok, efendim.
Oui, monsieur. Je n'ai pas d'excuses, monsieur.
Şerif ve takibe gidenler döndüler. Tutuklu yok, sadece mazeret var.
Le marshal et son expédition partent et reviennent, sans prisonniers.
Kahya beni satmak için mazeret arıyor. Paketlenip satılmak. Bir balya pamuktan farkı yok.
Le régisseur cherche tout le temps un moyen de se débarrasser de moi... et de me vendre comme on vend une balle de coton.
- Onun için mazeret üretmeyi bırak. Sana hep kötü davrandı. Onun sana hiç saygısı yok!
- Cesse de l'excuser ll n'a pas le moindre respect pour toi ll la respecte!
Artık mazeret de yok, insan boğma da!
N'étouffe plus personne.
Mazeret yok.
Pas d'exceptions.
Mazeret sunmanıza gerek yok.
Pas d'excuses.
Oh, belki de milyarlarca hayatın yok edilmesinde yardımın olduğunu, kabul edebilirsin... yaptığın şeyler için, mazeret üretebilirsin... belki de... bir miktar suçluluk hissedebilirsin.
Que vous avouiez avoir contribué à détruire des milliards de vies. Une justification quelconque. Peut-être un sentiment de culpabilité.
- Mazeret yok. İşçi eksiğimiz var.
- Pas de mais.
Bir mazeret dilekçesi yazdım, yani sorun yok.
Je t'ai fait un mot, alors c'est bon.
Gus, sağlam bir mazeret diye bir şey yok.
Personne n'a d'alibi en béton.
Eğer kabul edilebilir bir mazeret olsaydı ki yok, ama olsaydı, böyle birşey olurdu.
S'il y avait une raison valable, mais il n'y en a pas, ce serait compréhensible.
Herhangi bir mazeret veya açıklamam yok. "
Je ne peux faire aucune excuse, donner aucune explication.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]