Ne yaptın sen перевод на французский

Ne yaptın sen?

Qu'as-tu fait?

Ne yaptın sen?

Bon sang, qu'as-tu fait?

- Ne yaptın sen?

Bon sang qu'est-ce que t'as fait?

Ne yaptın sen?

Qu'as-tu fais?

Ne yaptın sen?

Qu'est-ce que t'as fait?

Ne yaptın sen?

- Qu'avez-vous fait?

Isabel, ne yaptın sen?

Tu as fait quoi?

Ne yaptın sen?

Qu'avez vous fait?

Ne yaptın sen?

T'as fait quoi?

Ne yaptın sen, kızım?

Qu'avez-vous fait?

Ne yaptın? Ne yaptın sen?

qu'est ce que tu as fait?

- Ne yaptın sen?

Qu'as-tu fais?

- Ne yaptın sen?

- Qu'est ce que tu as fait?

Lester! Lester, ne yaptın sen?

Qu'est-ce que t'as fait?

Yavru kuş! Ne yaptın sen?

Oisillon, qu'est-ce que t'as fait?

- Ne yaptın sen? ! - Ne yaptın sen?

Qu'est-ce que tu as fait?

- Ne yaptın sen öyle?

- Qu'as-tu fait? - Rien.

Ne yaptın sen?

Qu'avez-vous fait?

- Ne yaptın sen Raymond?

Qu'est-ce que t'as foutu, Raymond?

Ne yaptın sen Eph?

Eph, qu'as-tu fait?

Ne yaptın sen?

Qu'as tu fait?

- Ne yaptın sen? - Ne mi yaptım? Ne mi yaptım?

Qu'est ce que j'ai fait?

Ne yaptın sen?

Qu'est-ce que tu as fait?

Gittin sen ne yaptın?

Et après qu'est-ce que tu fais?

Sen saçlarını yaptırmayacaktın ki.

Tu ne vas jamais te faire coiffer.

Hiçbir şey yok mu? Yani bir adam içeriye girip sen dükkana bakarken başka birini öldürdü ve sen ne yaptın? Hiçbir şey olmamış gibi devam mı ettin?

Rien? et tu vaques à tes occupations? parce que je pensais être le prochain?

Tanrı aşkına, sen ne yaptın?

Bon sang, qu'as-tu fait?

Sen kimsin ve "Ben Jenna Hamilton"'a ne yaptın?

Qui es-tu, et qu'as-tu fais du "Je suis Jenna Hamilton"?

Sen ne yaptın. Odasında bir şey bulabildin mi?

As tu trouvé quelque chose dans leur chambre?

Asıl sen yolun ortasına ev kurarak ne yaptığını zannediyorsun?

Qu'est-ce que tu fais en plein milieu de la route?

Hey, sen... sen ne yaptığını sanıyorsun?

Qu'est-ce que tu fais?

Doktor Chakravany böyle kalpten kalbe Divya ile görüşmelerle bunu sen yaptın.

Et ils ne s'enfuient pas! Excuse-moi.

Bunların hepsini sen yaptın.

Et ça ne vaut pas la peine de..

Sen ne yaptın?

Qu'est ce que tu as fais?

Sen benim ne yaptıgını biliyormuş gibi yapıp benim üzerindeki etkisini görmeye çalışıyordun.

Nous jouions à un jeu où tu semblais penser savoir ce qu'il se passait. et c'est supposé avoir une sorte d'effet sur moi.

- İyi misin sen? - Ne yaptığını sanıyorsun sen?

Qu'est-ce que tu penses faire?

Sen körsün, Donna. Ne yaptığından haberin bile yoktu.

Tu n'as jamais vu ce qu'il faisait!

Bu yaptıklarını, sen daha önce yaptın diye yapıyor.

Les actions qu'il mène, il ne les fait que parce que vous les avez faites avant.

Roger, ne yaptığını sanıyorsun sen?

Roger, qu'est-ce que tu fous?

- Ne oluyor be? - Sen mi yaptın?

- C'est quoi ce bordel?

Daha da önemlisi David, sen ne yaptın?

Le plus important, c'est qu'avez-vous fait?

Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki diğer adayların yaptıkları Yang'ın yaptıklarıyla kıyaslanamaz.

Tu sais aussi bien que moi qu'aucun ne rivalise avec ce que Yang a fait.

- Peki, sen ne yaptın? - Ne yapabilirdim ki?

- Donc qu'avez-vous fait?

Ne yaptığını biliyorum. Vücuduna göre kocaman kafan ve gözlerinle sen çok tatlı bir bebeksin, ve şimdi kendimi sana bağlanmaktan alamıyorum, çünkü beynimin ödül merkezine dopamin hücum etmesine neden oluyorsun.

Tu es un bébé très mignon avec une tête et des yeux trop larges pour ton corps, et je ne peux m'empêcher d'avoir de l'affection parce que tu inondes mon noyau accumbens de dopamine.

Sen kimsin, sevgilim olan Louis Litt'e ne yaptın?

Qui êtes-vous, et qu'avez-vous fait à mon petit ami, Louis Litt?

Sen ne yaptın?

Tu as fais quoi?

- Babasının Marcus'a yaptığını sen de yapma.

Ne fais pas à Marcus ce que son père lui a fait.

Ne yaptın lan sen?

Qu'est-ce t'as branlé, toi?

Sen milyonlarca kilometre uzaktayken sevdiğin insanın ne yaptığını düşünmek korkutucu. Ama risk almaya değer.

C'est effrayant, s'inquiéter de ce que la personne que tu aimes fais quand tu es à des millions de kilomètres, mais cela vaut le coup.

Jim, yine köpekle duş mu alıyorsun? Ne yaptığını sanıyorsun sen?

Bordel, Jim, t'es encore en train de prendre une douche avec le chien?

Sen kimsin, anneme ne yaptın?

Qui êtes vous et qu'est-ce que vous avez fait à ma mère?