Nin yeri перевод на французский
604 параллельный перевод
Burası Buljanoff, Iranoff ve Kopalski'nin yeri.
Ici Buljanoff, Iranoff et Kopalski.
Bu yaşlı Ogilby'nin yeri.
C'est la maison du vieil Ogilby.
Burası Martini'nin yeri olmalıydı.
Ça devrait être le bar de Martini.
Burası Arcangeli'nin yeri.
C'est la place d'Arcangeli.
Kalınacak en iyi yer Bayan Peabody'nin yeri. Bu taraftadır.
C'est chez Mme Peabody, c'est en bas de la rue.
- Size Andy'nin Yeri'nde dedim.
Au Andy's...
- Andy'nin Yeri'nde yedim, sonra yürüdüm...
- Au Andy's, puis j'ai marché...
- Luigi'nin Yeri'ni biliyor musun? - Evet efendim, biliyorum.
- "Luigi", vous connaissez?
- Luigi'nin Yeri.
- Oui, monsieur.
Gel, seni Sammy'nin Yeri'ne bırakayım.
Viens, je te ramène chez Sammy.
Sardi'nin Yeri'ne götürelim.
Allons chez Sardi.
Yalnızca iki sokak sonrası, Sardi'nin Yeri.
On y est presque.
Bernie'nin Yeri mi?
Chez Bernie?
Toni'nin Yeri.
Tony!
Toni'nin Yeri!
Chez Tony!
Charlie'nin Yeri, ama paraları Craig Belden alıyor.
Ça s'appelle Charlie's Place mais Craig Belden prend les recettes.
Yuri'nin yeri canlı mı?
Et le bar de Yuri, il est animé?
Harbourne Caddesi, Henry'nin Yeri.
Henry. Harbourne Street.
Sonraki durak, Mamma Luigi'nin Yeri.
Prochain arrêt : Mamma Luigi.
Exo III gezegeninden sinyal geldi, Dr. Roger Korby'nin yeri saptandı.
On a reçu un signal d'Exo III, le Dr Roger Korby a été localisé.
- Burası Tahei'nin yeri mi?
Je suis bien chez M. Tahei?
Pinky'nin yeri.
Chez Pinky.
Burada tatiliniz ebedi, burası "Tommy" nin yeri.
Quand vous venez chez Tommy, les vacances durent toujours
Harvey'nin yeri konusunda rahatlayabiliriz.
On n'aura plus d'ennuis avec la plantation Harvey.
Burası Torchy nin yeri.
Ici le bar Torchy.
Chie'nin Yeri
CHEZ KIÉ
Adı artık "Chie'nin Yeri"
C'est devenu "Chez Kié", maintenant!
"Orayı İngiltere'nin en ünlü ve görülmeye değer yeri yaparım, istersen..."
" J'en ferai la plus grande attraction du pays.
Bayan O'Shaughnessy'yi bize, IKaptan Jacoby'nin... sahini götürdügü yeri söylemesi için ikna ettik. Sonra sizin ofisinizi arayip... Jacoby oraya gelmeden sizi ofisten uzaklastirmaya ikna ettik.
On a "persuadé" Miss O'Shaughnessy de nous dire où Jacoby emportait le faucon et d'appeler votre bureau pour vous en faire sortir avant l'arrivée de Jacoby, mais hélas... ça nous a pris trop de temps.
- Dum-dum ipucu verdi. Kitty'nin buluşma yeri değişikliği ile ilgili geceyarısı haber getirdiğini söyledi.
Dum-Dum m'a dit... que Kitty était venue chez lui à minuit.
Mekanın adı, Luigi'nin Yeri... 125. caddede.
Je suis chez "Luigi".
Ben Sammy'nin Yeri'ne gidiyorum.
Je vais chez Sammy.
CHUMLEY'NİN DİNLENME YERİ
"Maison de repos du docteur Chumley"
Chumley'nin Dinlenme Yeri.
Maison de repos Chumley.
- Chumley'nin Dinlenme Yeri'ne dönmeli.
Il faut qu'il y retourne.
Siz Sardi'nin Yeri'ne gidin.
Pas chaudes. Allez chez Sardi.
Cassidy'nin yeri sanırım.
La maison de Cassidy!
Burası Transatlantik Havayolları. Majeste'nin 5 : 30 uçağına yeri var. Majeste uçmaya kararlı mı?
Nous avons une réservation pour Paris à 5 h 30, si Sa Majesté part.
Pete'nin Santa Fe'de yeri vardı, unuttun mu?
Pete tenait un café à Santa Fe, tu t'en souviens?
Génessier'nin kızı klinikten kaybolduğunda yüzünün her yeri yaraydı.
Quand la fille de Genessier a disparu de la clinique, il paraît que sa figure n'était qu'une plaie.
Bayan Donini'nin yeri, Bay Ubaldi. Kim bu?
Qui c'est celui-là?
Henry'nin böyle bir yeri bilebileceği hakkında hiç bir fikrim yoktu.
J'ignorais qu'Henry était un familier de cet endroit.
Martinelli'nin yeri.
Mon papa.
Hayır, orası Masae'nin yeri.
ça, c'est la place de Masae.
Daha çok şey istiyor... - Gigi'nin Yeri'ne gidelim.
Allons chez Gigi.
YANIT : LUH 3417'NİN YERİ : ÜREME MERKEZİ 34
ELLE EST AU CENTRE DE REPRODUCTION 34
Bu notun yazıldığı daktiloyu bulamadım. Benson, Quincy'nin belki bir yerlerde gizli bir yeri daha olabileceğini ima etti.
Je n'ai pas trouvé la machine sur laquelle on a tapé ce rapport et Benson avait l'air de penser que Quincy avait peut-être une autre cachette.
Bölge'nin en korkunç yeri.
Le plus terrifiant de la Zone!
O günlerde Atlantic City'nin her yeri sahtekar kaynıyordu.
A l'époque, la ville entière avait le floy floy.
Batı Yarımküre'nin en güzel götlü kadını için, bir eğlence yeri.
Un salon! Pour le plus beau cul de la Défense occidentale!
Halam Augustine'nin evinin her yeri şeker doluydu, sonra böyle gözü pörtledi, ve öldü.
Ma tante Augustine, qui avait du diabète dans tous les coins, on lui a enlevé un oeil elle est morte.
nın yeri 16
yerine 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerine koy 21
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerine geç 53
yerini biliyor musun 24
yerine 100
yerim 21
yerinde 27
yeri 18
yerine koy 21
yerine otur 41
yerinde kal 43
yerine geç 53
yerini biliyor musun 24