Sadece bir kez перевод на французский
1,504 параллельный перевод
Bu hissi sadece bir kez tattım.
Seulement une fois que j'ai découvert ce que c'était.
Bu sadece bir kez oldu Ross, ve sadece beş miligramlıklardı.
C'est arrivé une seule fois. Et ils étaient de 5 mg.
Tatlım, bu senede sadece bir kez oluyor.
Chéri, c'est une fois par an.
Hey şef bu konuda sendika ile konuştum. Ve sadece bir kez yapılabileceğini söylediler.
J'ai verifié dans le réglement, vous ne pouvez le demander qu'une fois.
Sadece bir kez.
Oui, et une seule fois en plus.
Sadece bir kez Montmorency'lerden bahsettim, o kadar.
J'ai parlé une fois des Montmorency, mais c'est tout.
Sana sadece bir kez daha soracağım. Onu gördün mü?
Je te le demande une dernière fois.
Sadece bir kez daha mı soracaksın?
Tu l'as vue? Comment ça, tu me le demandes une dernière fois?
Aziz, sana son bir kez, ama sadece bir kez soracağım.
Je te le demande pour la dernière fois Aziz :
Bir kez olsun sadece bir kez bilerek doğru şeyi yapmayı isterdim.
Si seulement une fois, rien qu'une fois, je pouvais y arriver, exprès.
Sadece bir kez diyorum.
Ou alors applaudis des deux!
Evet. Böyle bir güzelliği insan sadece bir kez bulabilir, anlıyor musun?
Le genre de bonté qu'on rencontre une seule fois dans une vie.
Bir kez, sadece bir kez benim için gülümser misin?
Vous voulez bien sourire pour moi? Juste un sourire?
Bana olan şey sadece bir kez oldu.
Ce qui m'est arrivé n'est arrivé qu'une seule fois.
Ve ben sadece bir kez şans veririm. Alo, alo...
Ansari, aussi
Sadece bir kez olsa bile yaptık öyle değil mi?
Même si ce n'était qu'une fois, au moins on l'aura fait.
"Sadece bir kez ve çok uzun bir zaman için ölürüz."
"On ne meurt qu'une fois et c'est pour si longtemps."
Sadece bir kez birine vurulmuştum.
Je n'ai eu qu'un coup de foudre.
Sadece bir kez daha yaparsa doğru olacağına inanmaya karar verim.
J'aime à croire qu'une fois de plus a suffi.
Bunu sadece bir kez deneyeceksiniz, en iyisini yapmalısınız.
Dans votre cas, mettez toutes les chances de votre côté.
Birisinin beni sadece bir kez izleme şansı var.
C'est juste le temps de faire passer une personne.
Ama sadece bir kez.
Mais une seule fois.
Kimse kaza olduğunu anlayamaz. Sadece bir kez.
Il y a eu une complication et ça s'est mal terminé.
Sadece bir kez mi?
- Tout simplement?
Geçen sene sadece bir kez seks yaptık, onda da öylece uzanıyordu.
On a fait l'amour une fois cette année, et il n'a pas bougé.
Fuhuş sabıkası var fakat bu isimle sadece bir kez.
Elle a un casier pour prostitution, mais n'a été arrêtée qu'une fois sous ce nom.
Seks bu. Sadece bir kez oldu.
C'est du sexe, et c'est arrivé exactement une fois.
Birinci kural : Sadece bir kez olacak.
Règle numéro un, c'est seulement pour une fois.
Peki, sadece bir kez.
D'accord, une fois seulement.
Yılda sadece bir kez kamp yaparız.
On ne fait ça qu'une fois par an.
Kahvaltılar çabuk gelir umarım. Sadece bir kez söyleyeceğim... sizin için çok yaşlı olduğumu biliyorum.
J'aime prendre le petit-déjeuner avec vous, et je ne le dirai qu'une fois, je sais que je suis trop vieux pour vous.
Sadece bir kez yalan söylemiş olsan büyütmezdim.
Si vous ne m'aviez pas menti, ça n'en serait pas une.
İnan bana bir kadın beni toplum içinde sadece bir kez küçük düşürebilir.
Crois moi, si jamais une femme m'humiliait comme ça en public, ça n'arriverait qu'une fois.
- Sadece bir kez düştüm. - Ve çok zariftin.
- Je ne suis tombé qu'une fois
İnanmadığım ise sadece bir kez olacağı.
Ce que je ne crois pas, c'est que ce sera la seule fois.
Eee, sadece bir kez...
Une seule fois.
Bir kez daha, seçebileceğimiz 12 çok güzel kızımız var, ama sadece biri Sapphire Yılın Kızı olabilir.
Nous avions à choisir parmi 12 filles superbes... mais une seule devient la fille Saphir de l'année.
O sikik herifle doğru düzgün konuşmazdım bile, bir iki kez provada sadece.
Je lui ai presque jamais parlé à ce type.
Haftada üç kez bir kaba işemeyi sevmiyorum sadece.
J'aime pas pisser dans un bocal, c'est tout.
Neden sadece, fikirlerin bir kez yaşatıldığını anlamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi nous ne tentons des idées qu'une seule fois
Sadece bir kez yaşarsın.
Tu devrais te décider.
Sadece yardım gerekli. İlk kez, bir ceset yardım istemedi.
C'est la première fois que ce n'est pas juste un corps, mais cinq.
Son bir kez, sadece sen ve ben.
Toi et moi, une dernière fois.
Sadece Usame Bin Ladin'i çok iyi tanımam. Onunla bir kez karşılaştım.
Je ne le connais pas vraiment, je ne l'ai rencontré qu'une fois.
Hayır sadece bir kez geldi.
Non, il n'est venu qu'une fois.
Bu sadece... Başka bir gezegenden bir kadınla ilk kez romantik bir durum içerisindeyim...
Dites au colonel Caldwell d'obéir aux ordres du général O'Neill.
Sadece bir kez Dediğimi dinle.
- Pour une fois, écoute ce que je te dis.
Buda'ya bir kez dua ettin sadece.
Tu n'as prié le Bouddha qu'une fois
- Gerçekten geri almalıyım. Sadece seni bir kez daha görmek istiyordum.
C'est juste que... je devais... te revoir.
Üzgünüm, ben sadece büyü bir kez daha üzerine gitmek istedim.
Pardon, je voulais revoir le charme, encore une fois.
- Evet, gerçekten iyi bir çocuktu ve sadece Anne bir kez oda dondurdum.
- ll a été très sage, maman n'a dû figer la pièce qu'une seule fois.
sadece bir adam 18
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169
sadece bir gece 27
sadece biraz 87
sadece bir kere 62
sadece bir 91
sadece bir tane mi 18
sadece bir tane 124
sadece bir yudum 20
sadece bir fikir 24
sadece bir dakika 169