Sana söz перевод на французский
4,203 параллельный перевод
Sana söz veriyorum her şey düzelecek.
Ecoute, je te promets, tout ira bien.
Sana söz veriyorum.
Je vous donne ma parole.
Sana söz veriyorum.
Je te le promets.
Sana söz veriyorum.
Je peux te promettre ça.
Hiçbir şey olmayacak. Sana söz veriyorum.
je vous le promets.
Onu korkak olduğunu gizlemek için taktığını düşünüyorum ve sana söz veriyorum, maskeni düşüreceğim seni yargılayıp hapse tıkacağım.
Mais pour cacher que tu es un lâche, et je te le promets, je te verrai sans masque, poursuivi et envoyé en prison.
Sana söz vermedim mi?
Je te l'avais dit.
Sana söz veriyorum, İşe yarayacak.
Je te le promets, ça fonctionne.
Sana söz veriyorum.
Je vous le promet.
Sana söz veriyorum.
Je te l'ai promis.
Sana söz veriyorum babam için çalışmaktan vazgeçtiğin gün seni kapıda bir martiniyle bekleyip günün hakkında soru soracağım.
Je te promets, que le jour où tu arrêtes de travailler pour mon père, je t'accueillerai à la porte avec un martini et te demanderai comment s'est passée ta journée.
Sana söz veriyorum her gün vaktinde buraya gelip hâlâ beni istiyorsan burada çalışmaya hazırım.
Je sais, je - je te promets. Je - Je serai à l'heure tous les jours, prêt à travailler, si tu me laisses toujours.
Kavuşacağımız günün geleceğine dair sana söz veriyorum.
" Je veux te promettre qu'un jour viendra, nous serons ensemble.
Sana söz veriyorum, Amy. Bu pisliği yakalayana kadar durmayacağız.
Je vous promets, Amy, qu'on ne s'arrêtera pas avant d'avoir arrêté cet animal.
Sana söz veriyorum.
Je te le jure.
Hediyenin pahalı olduğunu söyleyebilirsin ama düşüncesiz olduğunu söyleyemezsin çünkü sana söz veriyorum ki kimse hediye alırken benim kadar kafa yormamıştır.
Maintenant, tu peux dire que ce cadeau était trop cher, mais tu ne peux pas dire qu'il n'était pas attentionné. parce que je te promets que personne n'a jamais mis plus d'attention pour te faire un cadeau que ce que j'ai fait pour toi.
İyi eğer yapabilirsen, bize yardım et ve bize gördüğün Sana söz veriyorum elimizden gelen her şeyi yapacağız bunu kimin yaptığını öğrenmek için.
Si tu peux nous aider en nous disant ce que tu as vu, je te promets de faire l'impossible pour trouver qui a fait ça.
Sana söz vermemiş miydin dedektif Michael Hudson bulur o babasının katili mi?
Inspecteur, n'avez-vous pas promis à Michael Hudson que vous trouveriez le meurtrier de son père?
Sana söz veriyorum.
Je te donne ma parole.
Evet, ama sana söz veriyorum, bu konu hakkında daha iyi olacağım.
Oui, mais je te promets que je vais m'améliorer à ça.
Sana söz veriyorum seni buradan çıkaracağım, tamam mı?
Mais je te promets de te faire sortir d'ici, d'accord?
Hatta sana söz veremem hayvan bulacağım o bunu yapan.
Je ne peux même pas vous promettre que je retrouverai l'animal qui a fait ça.
Sana söz veriyorum Oval Ofiste oturduğum zaman masanda lolipopların olduğu büsbüyük bir kase olacak.
Maintenant que je suis dans le bureau ovale, je te promets qu'il y aura un gros tas de sucettes pour vous sur le bureau. Merci encore
Denise'in terfi almasını hangi nedenden istiyorsan, sana söz veriyorum beni bir daha başka adamların önünde aşağılamaya kalkarsan...
Peu importe votre intérêt à promouvoir Denise, je vous promet? Si vous m'humiliez encore de la sorte devant d'autres hommes...
Sana söz veriyorum, her zaman burada olacağım.
Je vous ai promis, je serai toujours là.
Ama sana söz veriyorum ki o hayal artık bitti.
Mais je vous le promets... ce rêve est mort.
Eğer içeriğine bakarsan, sana söz veriyorum, onun dosyasında her ne bulursan, 22 seneden önce kalma bir avuç uydurulmuş ıvır zıvır olduğunu göreceksin.
Et si tu regardes bien, je te promets que ce que tu trouveras dans son dossier n'est qu'un ramassis de bettises qui remontent à 20 ans.
Dolayısıyla, onlar şu anda senin yanında olabilir, fakat sana söz veriyorum Sally, iki hafta içinde, onlar "kaybınız için üzgünüz" demeyecek, veya "önümüzdeki günlerde sana yardımcı" olmayacaklar.
Ils sont peut-être à tes cotés maintenant, Mais je vous promets, Sally, dans 2 semaines, Il n'y aura pas de "mes condoléances", ou "t'aider dans, les jours à venir".
Sana söz veriyorum, hatta yazıya da döküyorum ki sözümden dönmeyeyim.
Je vous donne ma parole, et je le fais par écrit, comme ça je ne peux pas revenir en arrière.
Sana bir şey göstereceğim ama kimseye söylemeyeceğine yemin etmen lazım. Çünkü burada hayatım söz konusu ve sana güveniyorum, tamam mı?
Euh... je vais te montrer mais tu dois jurer de ne le dire à personne, parce que... je te confie toute ma vie, d'accord?
Eğer sana bilgi verirsem, beni koruyacağına söz vermiştin.
Vous avez promis de me protéger si je vous informais.
Ethan birisinden söz etti mi sana?
Ethan vous a parlé de quelqu'un?
Sana son kez söz vereceğim.
Je vais te faire une dernière promesse.
- Sana çok iyi bakacağıma söz veriyorum. - Tamam.
- Je promets de prendre bien soin de toi.
Şimdi Aiden Mathis söz konusu olduğundan, o artık etrafımızda değil, sana bunun sözünü verebilirim.
Dès que Aiden est concerné, il ne reviendra pas, je peux te le promettre.
Harvey, sana bir söz verdim ve sözümde de durdum.
Harvey, je t'ai donné ma parole, et je l'ai honorée.
Sana bir söz verdim ve onu tuttum.
Je t'ai donné ma parole, et je l'ai respectée.
Sana bakmam için bana söz verdirdi.
Elle m'a fait promettre de bien m'occuper de toi.
Annemiz sana hiç benden söz etti mi?
Notre mère t'a parlé de moi?
Sana bunun söz veriyorum.
C'est promis.
Söz veriyorum sana bir çingene taksisi ayarlayacağım yani kabul ederlerse tabii.
Et je promets que la prochaine fois, je te trouverai un taxi pour venir... s'il y en a bien qui daigne venir.
Sana vereceğine söz verdi.
Il m'a promis de te les remettre.
Bu ve daha bir çok sebepten ötürü ölüm bizi ayırana dek sana hep sadık kalacağıma ve seni onurlandıracağıma söz veriyorum "
Et pour cette raison, et bien d'autres encore, Je promet d'être éternellement fidèle et de t'honorer aussi longtemps que nous serons tous les deux en vie. "
Sadece, ben sana bu işi teklif ettiğimde, Sana heyecanlı bir denizcilik sonrası hayatı söz vermiştim.
C'est juste, que quand je t'ai proposé ce job, je t'ai promis une vie post-marine passionnante.
Sana bir söz verirsem, kendime verdiğim sözü çiğnerim.
Te faire une promesse, casser une des miennes.
Sana hiçbir şey için söz veremem.
Je ne peux rien vous promettre.
Sana anlatacağım şey için bana söz vermen gerek.
Ce que je vais vous dire suffirait à m'interner.
- Sana ne söz verdiğimi biliyorum.
Je sais ce qu'on a promis.
- Jan'a söz verdim, sana değil.
J'ai promis à Jan, pas à vous.
Tamam, tamam. Sana kutuda ne olduğunu göstereceğim. Ama çıldırmayacağına söz ver.
Je vais te montrer ce qu'il y a dedans, mais promets-moi de rester calme.
Sana bir şey söyleyeceğim ama çıldırmayacağına söz vermeni istiyorum.
J'ai quelque chose à te dire. Mais promets-moi de garder ton sang-froid.
sana söz veriyorum 235
sana söz verdim 22
söz veriyorum 1721
sözler 22
söz ver 128
söz verdim 82
söz vermiştin 151
sözüm söz 31
söz verdin 108
sözleşme 18
sana söz verdim 22
söz veriyorum 1721
sözler 22
söz ver 128
söz verdim 82
söz vermiştin 151
sözüm söz 31
söz verdin 108
sözleşme 18
söz veriyor musun 72
söz verdiğim gibi 30
söz ver bana 56
söz veremem 25
söz verdi 29
söz veririm 57
söz sende 16
söz verdiniz 17
söz veriyoruz 21
sözlerine dikkat et 102
söz verdiğim gibi 30
söz ver bana 56
söz veremem 25
söz verdi 29
söz veririm 57
söz sende 16
söz verdiniz 17
söz veriyoruz 21
sözlerine dikkat et 102
söz mü 340
sözünü geri al 31
sözümü kesme 39
sözüme güven 22
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
sözde 39
söz konusu olamaz 18
sözünü geri al 31
sözümü kesme 39
sözüme güven 22
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
sözde 39
söz konusu olamaz 18