Taksi geldi перевод на французский
89 параллельный перевод
- Taksi geldi.
- Le taxi est là.
Taksi geldi.
Le taxi!
Sokak boş, taksi geldi.
La rue est déserte, le taxi est là.
Taksi geldi.
Voilà le taxi.
Taksi geldi.
Un taxi arrive.
Taksi geldi mi?
- Le taxi est là?
Taksi geldi.
Le taxi est ici.
Bagno Vignoni'ye gidecek Rus için taksi geldi.
LE taxi attend pour le russe qui va à Bagno Vignoni.
Taksi geldi!
Qui a demandé un taxi?
Baba, taksi geldi.
Papa, le taxi est là.
Bir taksi geldi.
Voilà un taxi!
- Grace Adler için bir taksi geldi.
- Il y un taxi ici pour Grace Adler.
Bayan Afshani için taksi geldi.
C'est le taxi pour Madame Afshani.
Taksi geldi.
Le taxi attend.
- Baba taksi geldi.
- Papa, le taxi est déjà là.
Taksi geldi.
Jeff est arrivé.
Taksi geldi!
Le taxi est arrivé!
Sandy, taksi geldi.
- Sandy, le taxi est là...
Taksi geldi!
Le taxi est la!
Taksi geldi.
) Le taxi est arrivé.
- Taksi geldi!
- Le taxi est là.
Hanımefendi, taksi geldi.
Mademoiselle? Votre taxi est là.
Taksi geldi. Başladık.
Voilà le taxi.
Taksi geldi, geç kalacağız!
- Le taxi est là, nous allons être en retard!
Taksi geldi Neela.
Neela, votre taxi est là.
Sanırım taksi geldi.
Mon taxi est arrivé.
Taksi geldi.
Le taxi.
Dwight, araba kiralama ofisine gitmek için çağırdığın taksi geldi.
Dwight, votre taxi pour aller à l'agence de location de voitures est là.
- Yakın zaman içinde karteri çatlamış bir taksi geldi mi?
Vous avez un taxi qui a eu un carter fendu récemment?
Taksi geldi. Ben gidiyorum.
La voiture est là, je file.
Tam olarak emin değilim efendim ama sanki iki adam bizi takip etmek için taksi tutmuş gibi geldi.
Je ne suis pas sûr, mais je crois que deux hommes ont pris un taxi pour nous suivre.
Taksiyle geldi. Hangi taksi şirketiyle?
Quel réseau?
Taksi mi geldi?
- Le taxi est là?
Taksi mi geldi?
- Taxi!
Taksi çoktan geldi bile.
Le taxi est là.
Bir taksi gördüm gibi geldi.
J'ai cru voir un taxi derrière nous.
Otobüsten indiğimde, aklıma bir fikir geldi... yani, bir saniyeliğine, hiç taksi tutmamak gibisinden.
Quand je suis descendu du bus, une pensée m'a effleuré, pendant une seconde, de ne pas prendre le taxi.
Taksi mi geldi?
Mon taxi est là?
Hava alanında taksi bekliyordum... ... bir kadın geldi... ... sarışın ve elinde çantasıyla...
J'étais à l'aéroport et j'allais prendre un taxi... quand cette femme... cette blonde platine avec un sac à main... se met à me crier dessus comme quoi elle l'avait vu avant.
Sonra bende onunla kavga etmeye başladım... ... bunun üzerine üç taksi daha geldi.
Je soufflais comme une dingue... dans mon sifflet d'alarme, et là, trois taxis arrivent.
Taksi geldi.
Mon taxi.
Taksi de geldi. Gidelim.
ET voilà LE TAXI, ON Y VA.
Sanırım taksi çağırma vakti geldi.
Il est temps d'appeler un taxi.
Ölen taksi şoförü mü? Taksi durağından sonunda haber geldi.
Le standard de la station a rappelé.
Taksi geldi.
Le taxi est là.
Taksi şimdi geldi.
Le taxi vient d'arriver.
- Sana taksi bulmanın zamanı geldi.
- Je t'appelle un taxi.
Çok ciddi fikirler geldi aklıma, ayrılmak bu işten caymak, otele geri dönmek, otelden ayrılmak havaalanına taksi tutmak ve buradan defolup gitmek gibi.
J'eus soudain la forte envie de m'en aller. D'abandonner, rentrer à l'hôtel, payer ma note, aller à l'aéroport et foutre le camp.
Sırtı otuz yıldır taksi sürmekten bu hâle geldi.
Son dos, c'est les 30 ans de taxi derrière lui.
Şef, taksi şoförü geldi ve yerlerine geçiyorlar.
Chef, le chauffeur de taxi est arrivé et ils se mettent en place.
Barney, taksi geldi.
Le taxi est là.
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70