Tâbi перевод на французский
41 параллельный перевод
O zamandan beri kaç bedeni muayeneye tâbi kaldınız?
Vous avez passé des visites médicales depuis?
Onu gerçek bir teste tâbi tutmalıyım.
Je veux en avoir le cœur net.
- Psikiyatrik kontrole tâbi tutmalıyız.
- Il faudra un psychiatre.
Çok şükür dün gece kurşun geçirmez yeleğim üzerimdeydi,... gizli çalışırken tâbi olduğumuz büro yönetmelikleri.
Par bonheur, je portais mon gilet pare-balles, conformément au règlement.
Kraliyet kanunlarına tâbi olduğumuz konusunda ne yapacağız?
Que fait-on de la loi de la Couronne?
Dr. Modeski'nin takımı incelemeye tâbi tutuldu ve inandırıcı tekzip hazırlandı.
"L'équipe du Dr Modeski a été écartée et le démenti organisé."
Yani bulursak tâbi.
Si on le retrouve.
- 315'e tâbi oldu.
- Il a reçu une 315.
Çoğu idam mahkûmu olan tutuklulara Kim Il-sung'a suikast emri verme ve onları insanlık dışı bir askerî eğitime tâbi tutma.
Réunir des détenus et ordonner de tuer Kim Il-sung avec des pratiques inhumaines...
Önümüzdeki 10 gün içerisinde, kabin basıncı, su ve sıcaklık her üyenin temel sağlık kontrollerini yapma ayrıca fiziksel durum testleri, güç sistemi bakım kontrolleri ve kabin içi radrasyon kontrolleriyle manyetik ayarlama testlerine tâbi tutulacaksınız.
Pendant 10 jours, vous allez devoir gérer l'oxygène, l'eau, la température, faire des examens médicaux simples, mesurer votre aptitude physique, entretenir le système énergétique, vous connecter à heure fixe, et faire des tests magnétiques.
En iyisini bulmak için prenses onları sınava tâbi tutmuş.
Comme la princesse voulait trouver le meilleur prince qui soit, elle fit passer un petit test aux cinq prétendants qui restaient.
Standart bir ölçüye benzemiyor. Özel sipariş ile yaptırılmış olmalı. Florida yönetmeliklerine tâbi.
Ce n'est pas une taille standard, donc elle aura du être faite sur mesure et sujette aux exigences de l'Etat de Floride.
- Maliye müfettişleri bizler, çalışmaya başlamadan önce, tavizsiz davranış testine tâbi tutuluruz.
Les agents du fisc sont soumis à des tests d'aptitude très rigoureux.
Maalesef sizden önce, nezâket ya da görgü kuralları testine tâbi tutulmadık bu yüzden sizden özür dilerim.
Hélas pour vous, aucun n'évalue le tact et la politesse, alors... je vous demande pardon.
Onun sorunu değil. Senin sorunun ve benim tâbi ki.
Ce n'est pas son problème, c'est le tien.
- Saati aşmak ücrete tâbi.
Heure entamée est payée.
Tabii kendi aramızdaki paslaşmalar komisyona tâbi.
Bien sûr, il y a des frais de courtier - pour toute aide.
Çavuş Doakes'un idari kararla uzaklaştırıldığına ve içişleri soruşturmasına tâbi olacağını dair zabıt tutun.
Notez que le sergent Doakes est suspendu, en attendant une enquête interne.
Şirket gizliliğine tâbi birimlerin büyük bir kısmı bulundu, ama 503'ü aramaya devam ediyoruz.
On a retrouvé les unités compromises, mais on cherche toujours le 503.
Genç Ned'in gizli yeteneği üç basit kurala tâbi idi.
Le don caché du jeune Ned était régi par trois règles simples :
Okullar bu şekilde ayırımcılığa tâbi tutulduğu sürece zenciler bölünmüş ve eşit olmayan bir eğitim alacaktır.
Tant que les écoles seront séparées, les Noirs vont recevoir une éducation qui sera à la fois différente et inégale.
Bakmak beleş, dokunmak bedele tâbi.
C'est gratuit pour regarder. Pour toucher, il y a un prix à payer.
Adalet Bakanlığı'na bağlı özel birim tarafından soruşturmaya tâbi tutulan... " "... kongre üyeleri arasında olduğunu öğrenmiştir. "
"sur lesquels enquête une unité du ministère de la Justice..."
Bayan Sigouin-Wong, bütün devlet dairelerini değerlendirmeye tâbi tutuyor.
C'est chinois, ça. Il y a une dame qui fait des évaluations, Mme Sigouin-Wong.
İmparatorumuzun bu arzusuna tüm devlet erkanı tâbi olacaktır!
L'armée de Yan et moi-même jurons de la servir fidèlement.
Her grup geçici değerlendirmeye tâbi, bu şekilde çalışın.
C'est une note collective. Allez, au travail.
Peki sanık Kenneth Waters'ı kan tahliline tâbi tuttunuz mu?
Avez-vous pu analyser un échantillon de l'accusé, Kenneth Waters?
Çarmıha gerilen Efendimizle sıkıca bütünleşmek için, bir takım görev ve tevazu testlerine tâbi tutulursun.
Pour être... plus proche encore de notre Seigneur crucifié, vous serez... soumise à des exercices et des tests d'humilité.
Yoğun bir kursa tâbi tutulması gerek.
Elle a besoin d'un cours intensif.
4. seviye ve üstü gizliliklere erişimi olan herkesi teste tâbi tutuyoruz.
On teste tous ceux de catégorie 4 ou plus.
Ben de ne yapabildiğine dair onu teste tâbi tuttum.
Alors, je l'ai mis à l'épreuve, pour voir ce qu'il pouvait faire.
Ama ücret sisteminde müşteri sadece yapılan işin bedelini ödüyor bir de pazarlığa tâbi bir kâr. O da % 0.5 ile 2 arasında bir şey.
Tandis qu'avec un système d'honoraires, le client paye seulement pour le travail fourni, en plus d'un profit négocié autour d'un et demi, deux pour-cent.
Majesteleri dışında kimse bizi böyle bir uygulamaya tâbi tutamaz.
Hormis Sa Majesté, personne d'autre ne peut nous donner d'ordres.
Floressa gibi kişilerin burada kalmasına izin vermeden önce araştırma sürecine tâbi tutuyor musunuz? Anlamadım.
Est-ce qu'il y a une sorte de sélection avant d'accepter un résident pour étudier la foi comme Floressa?
Şu'masum prenses'e mi tâbi olmak istiyorsunuz?
Vous voulez suivre Pocahontas?
Hayır, şaka yapıyorum tâbi ki ama o günler gerçekten, çok çok kötü günlerdi.
Non, je rigole, évidemment, mais... j'ai vécu une période très, très difficile.
Sadece son bir kez daha bana tâbi olur musunuz?
mais allez-vous me suivre, une dernière fois?
Gerçekten gerekli olmasaydı seni buna tâbi tutmazdık.
On ne t'y soumettrait pas si ce n'était pas nécessaire.
Söylediğine göre Ajan Kara Palamas'ı Hydra'nın ellerine bilerek vermişsin. Düşmanın elinde aylarca işkence görüp zihin kontrolüne tâbi tutulmasının sebebi senmişsin.
Il nous a dit que, sciemment tu avais livré l'agent Kara Palamas à HYDRA, que tu es la raison pour laquelle elle a subi des mois de torture et de contrôle mental dans les mains de son ennemi.
Bazen Tanrı bizi imtihana tâbi tutar.
Parfois, Dieu fait des choses pour nous tester.
- Köpeğini teste tâbi tutacağım.
Votre chien va passer un test.
tabi 3531
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabiki 390
tabii ki evet 16
tabi efendim 72
tabii ki seviyorum 29
tabii ki hayır 476
tabii 9702
tabiî 81
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabiki 390
tabii ki evet 16
tabi efendim 72
tabii ki seviyorum 29
tabii ki hayır 476
tabii ki var 74
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki biliyorum 29
tabii efendim 146
tabii ki olmaz 20
tabii eminim 16
tabii ki yok 71
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki biliyorum 29
tabii efendim 146
tabii ki olmaz 20
tabii eminim 16
tabii ki yok 71
tabii ya 578
tabii var 20
tabii ki eminim 28
tabiiki 57
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabi ki 1198
tabii ki biliyorsun 16
tabii canım 65
tabii bu 20
tabii var 20
tabii ki eminim 28
tabiiki 57
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabi ki 1198
tabii ki biliyorsun 16
tabii canım 65
tabii bu 20