Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ U ] / Uyuşturucu yok

Uyuşturucu yok перевод на французский

438 параллельный перевод
Hiçbir yerde uyuşturucu yok.
Aucune came nulle part.
Uyuşturucu yok.
On n'a pas de drogues.
Evde hiç uyuşturucu yok.
On n'a pas de dope.
- Hayır, uyuşturucu yok.
Pas de drogues.
Ian için seks ya da uyuşturucu yok, David.
Il n'y a ni sexe ni dope pour Ian. Savez-vous ce que je fais?
Kandaki adrenalin artığı atı bayıltmaya yeter ama uyuşturucu yok.
Résidu surrénalien suffisant pour assommer un cheval, mais pas de drogue.
Uyuşturucu yok, alkol yok, zehir yok, kimyasal madde yok nesli tükenen hayvan yok.
Une cargaison légale. Pas de drogue ou d'alcool, pas de toxines, de fromage chimique, d'espèces protégées.
Uyuşturucu yok.
C'en est pas!
Kurbanlar pırıl, pırıl, uyuşturucu yok, çete yok,..... değişik yaş ve ırklarda.
Les victimes sont des nouveaux, pas de drogue, pas de gang, âges et races divers.
Uyuşturucu yok, öyle mi?
Pas de drogue?
Uyuşturucu yok, ama elektrolitleri berbat.
Pas de toxiques.
- Uyuşturucu yok.
- Analyses négatives.
- Uyuşturucu yok.
Négatives!
Uyuşturucu yok demiştim.
- J "avais dit" "pas de drogue" ".
Uyuşturucu yok, değil mi?
Tu ne te drogues pas?
Bu adama daha fazla uyuşturucu yok.
Plus de drogue pour cet homme!
Uyuşturucu yok, kumar yok, mal yok.
La came, les paris, la contrebande.
Üç yıl boyunca, kavga yok, zina yok, içki yok, uyuşturucu yok.
Pendant trois ans, vous vous conformerez aux règles : ni bagarre, ni fornication, ni alcool, ni drogue, ni exception, ni excuse.
Sigara yok, uyuşturucu yok, bira yok.
Ni tabac, ni drogue, ni bière.
" Artık sana uyuşturucu yok.
" Plus de médicaments pour toi.
Uyuşturucu yok.
Sans drogue.
Güvenli değil, yılanlar soğukkanlı hayvanlardır ve uyuşturucu iğne böyle hayvanlarda hemen etki göstermez,... ama yapacak bir şey yok.
Pas sûr, le serpent est un animal à sang froid Un anesthésique n'est pas aussi efficace avec ces animaux mais il y a rien d'autre à faire.
Uyuşturucu bağımlılığı, alkol sadizm hayvanlara tecavüz işkence, cinayet, kan içme, ölü sevicilik, yamyamlık yani olağan seksüel ilişkilerle pek alakası yok.
Drogue... alcoolisme, sadisme, bestialité, mutilation... meurtre, vampirisme, nécrophilie, cannibalisme. Sans parler d'un assortiment de perversions sexuelles.
Uyuşturucu yok demiştim.
J'avais dit : "Pas de drogue".
İhtiyacım yok, uyuşturucu haplara!
Et pas besoin de drogues pour me calmer
Uyuşturucu kullanmam. Pezevengim yok.
Je ne me drogue pas et je n'ai pas de souteneur.
Uyuşturucu bağımlılarına yer yok!
Ni pour les communistes!
Artık hayatında alkol ve uyuşturucu maddeler yok.
Finis la boisson et les sédatifs.
- Uyuşturucu buradaysa, yok etmeliyiz.
La drogue doit être détruite.
İnsanlar bize kulak versinler. Biz uyuşturucu kullandık. Ayık olmak gibisi yok.
Mais si les gens nous écoutent un peu, on dit que la drogue, on a connu, et que le mieux est de s'en passer.
Uyuşturucu baskını Reub. Merak edecek bir şey yok.
Une rafle-stups, t'inquiète pas.
Bilirsin, hastalık yok, uyuşturucu bağımlılığı yok, hiç bir şey yok.
Pas de maladies, pas de drogues, rien.
Ya da verdiğim uyuşturucu ilaçların onun ruh sağlığının yavaş yavaş ve kalıcı şekilde yok etmesinden.
Ni des drogues que je lui donne. Ni de ma façon de grignoter son orgueil et son mental sans qu'on puisse le remarquer.
Beyin travması izi yok. Uyuşturucu izi ya da elektrik yüklerinde bir anormallik yok.
Pas de traumatisme crânien, ni de trace de stupéfiants ;
Bak evlat, hiç de uyuşturucu kullanmış bir halin yok.
T'as pourtant pas l'air d'un came. Quoi?
Vegas'ta tek bir uyuşturucu bağımlısı yok.
On n'a pas un seul toxico à Las Vegas.
İçeride uyuşturucu yok.
- Non, pas de drogue, ici.
Sigara, içki, uyusturucu, kadın yok - evliysen başka tabii.
Pas d'alcool, pas de drogue, pas de femmes... sauf si t'es marié.
Alacak-verecek davası, eski kinler, kızgın uyuşturucu kuryeleri, kimse yok mu?
Des dettes? Des gens qui t'en veulent?
Tek bağımlılık yaratanın uyuşturucu olmadığını söylememe gerek yok.
Il y a pas que la came qui rend accro.
Bu artık uyuşturucu, içki ve sigara yok demektir kardeşlerim.
Cela signifie : pas de drogues... pas d'alcool et pas de cigarettes, mon frère.
Herkese uyuşturucu sattığımı söylüyor. Ekip filan yok.
Y a pas d'équipe.
Sakince dışarı çıkın ki sizin uyuşturucu fabrikanızı ve bütün değerli mallarınızı yok edelim.
Sortez gentiment pour qu'on puisse détruire votre moulin à came et tout ce que vous possédez.
Bu uyuşturucu ahırını istediğiniz gibi yok edebilirsiniz ama önce bizim kafalarımızı aynı bir kırılmış karpuz gibi ezmelisiniz!
Vous pouvez défoncer la grange de drogue, mais il faudra d'abord nous défoncer la tête comme des melons mûrs.
- Sakin ol. Bir uyuşturucu baskını. Kimseyi öldürdüğümüz yok.
Du calme, c'est que de la fumette, on n'a tué personne.
İçki, uyuşturucu, öpüşme yok. Dövme, piercing, her türlü hayvan kesme ayini de yok.
Pas d'alcool, drogues, baisers, tatouages, piercing, ou sacrifices rituels d'animaux.
kesmenizi istiyorum narkoz uyuşturucu falan kullanmıanıza gerek yok kesin gitsin dizden aşağısını ha?
Que vous m'amputiez. Sans anesthésie ou analgésiques. Amputez-moi sous le genou.
- Bir de çocuk parkında san niye Andie Mcİnek dediklerini merak ediyorsun. - Tekrarlanmana gerek yok. Güvenlik köpeği Skippy adında bir oyuncak çocukları uyuşturucu kullanmaktan caydırmaz.
Et être contraint sous peine de mort de tenir un stand... pour la police de Capeside ne m'amuse pas du tout.
- Uyuşturucu? - İzi bile yok.
- Pas une seule trace.
Uyuşturucu satarken yakalandı ve konuşmayı reddediyor... bu yüzden onu delikte tutmaktan başka seçeneğimiz yok.
Il s'est fait prendre en train de dealer et il refuse de parler, on n'a donc pas d'autre choix que de le garder au mitard.
Uyuşturucu almana gerek yok.
On n'est pas obligés de se droguer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]