Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Y ] / Yapmayın lütfen

Yapmayın lütfen перевод на французский

987 параллельный перевод
- ama ben asla Friedersdorf'a dönmeyeceğim. - Yapmayın lütfen.
Je ne retournerai pas à Friedersdorf.
Yapmayın lütfen.
Voyons, calmez-vous.
Herkes gibi deliydi. Sizinle benim gibi. Şaka yapmayın lütfen!
Il était fou comme nous tous, comme moi, comme vous!
Ahh yandım anam! Yapmayın lütfen, bırakın gitsinler.
II n'a rien fait!
Lütfen, yapmayın. Bırakın onu! Neden götürüyorsunuz onu?
arrêtez, vous m'emmenez où?
Ey yüceler yücesi, lütfen yapmayın!
" Ô Eminence, c'est impossible!
Lütfen yapmayın, efendim.
Je vous en prie, maître.
Lütfen yapmayın beyler.
S'il vous plaît, les gars.
Yapmayın Mösyö La Valle, lütfen.
Je vous en prie, M. Le Val. Vraiment, je suis trop fatigué.
Ah lütfen, böyle yapmayın.
Ne dites pas ça.
- Yapmayın. Lütfen.
Je vous en prie.
Yapmayın lütfen.
Voyons.
Lütfen yapmayın.
Arrêtez.
Yapmayın Bay Tyler, lütfen yapmayın. Yapmayın.
Non, M. Tyler!
Mızıkamı çıkarır çalarım. Böylece sorun çözümlenir. - Lütfen bu konuda şaka yapmayın...
Je sors mon harmonica, et j'en joue jusqu'à ce que la tempête s'éloigne.
- Yapmayın, lütfen.
- S'il vous plaît, non.
Lütfen, yapmayın!
Je vous en prie!
Ah, lütfen bu konuda şaka yapmayın.
Ne plaisantez pas avec ça.
Lütfen bunu yapmayın.
Ne faites pas ça!
Lütfen yapmayın. Lütfen!
Je vous en prie, laissez-le.
Lütfen bunu yapmayın efendim.
Non, je vous en prie.
Lütfen, yalvarıyorum yapmayın.
Si Potter prend le contrôle, aucune maison décente ne sera construite.
Bayım yapmayın! Lütfen.
Non, pas ça!
- Yapmayın Profesör. Bunca yıldan sonra. Bir saniye lütfen.
- professeur, après toutes ces années...
Yapmayın, lütfen. Lütfen Martin, özür dilerim, ama... - Elbette, anlıyorum.
Non, s'il vous plaît, envoyez-les par la poste, désolé, mais...
- Lütfen yapmayın.
Non, s'il vous plaît.
Lütfen sakin olun, panik yapmayın ve kalabalığa yol açmayın.
Pas de panique. Ne vous attroupez pas.
Lütfen, bekleyin. Yapmayın.
Attendez, je vous en prie.
Lütfen yapmayın, Bayan. Size yalvarıyorum.
Non, Mademoiselle, je vous en supplie.
Lütfen, bana bunu yapmayın.
Je vous en prie, ne m'obligez pas.
- Lütfen yapmayın.
- Surtout pas, je vous en prie.
Lütfen yapmayın bunu.
S'il vous plaît, ne faites pas ça.
Lütfen panik yapmayın!
Attention! Pas de panique!
Lütfen, efendim! Düşünceniz her ne kadar soylu olsa da bunu sakın yapmayın!
Seigneur, n'allez pas plus loin!
- Kazanamayabilirsiniz, lütfen bunu yapmayın.
- Vous avez de la chance, lancez-vous.
Lütfen beyler. Yapmayın!
Du calme, les mecs!
Lütfen gürültü yapmayın. Devam eden bir yayın var.
Moins fort, on est en train de diffuser.
- Yapmayın beyler. Lütfen. Bunu burada konuşmayalım.
- Je vous en prie messieurs, ne parlons pas de ça ici.
Lütfen! Lütfen! Yapmayın!
Je vous en supplie, non!
Buradan kurtulunca, hanımefendi... Yapmayın, olur mu? Lütfen.
Quand vous serez au pays, ne le faites pas... je vous en prie.
Lütfen bana alttan alınması gereken akıl hastası muamelesi yapmayın.
Ne me traitez pas en folle.
- Lütfen, yapmayın.
Si vous pouviez lui faire la morale.
Lütfen yapmayın.
Ne faites pas ça.
- Buradan uzakta. - Lütfen yapmayın.
C'est tombé loin d'ici.
Bayanlar ve baylar, lütfen panik yapmayın!
Mesdames et messieurs, s'il vous plaît, pas de panique!
Lütfen, böyle yapmayın.
Non! Je vous en prie!
Lütfen, lütfen, henüz gösteriler yapmayın.
Je vous en prie, ne manifestez pas encore.
Lütfen bunu bir daha yapmayın.
Raccrochez et faites attention.
Lütfen, yapmayın.
Le bon goût d'un homme riche.
Hayır, lütfen yapmayın.
Non, je t'en prie.
Lütfen, Yargıcın yazdığı gibi okuyun. Çok gevezelik yapmayın.
Est-ce que vous allez lire correctement les phrases du juge?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]