Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Ö ] / Öyleyse ne

Öyleyse ne перевод на французский

4,788 параллельный перевод
- Öyleyse ne?
Alors quoi?
- Öyleyse ne sebep oldu?
- Alors, qu'est ce qui a causé ça?
Öyleyse ne olduğumu biliyorsun.
Donc vous savez ce que je suis.
Öyleyse ne yaparız?
Que ferions-nous si tel était le cas?
- Öyleyse neden onu öldürdü?
Alors pourquoi il l'a tué? Il ne l'a peut être pas tué.
- Öyleyse ne demeye çalışıyorsun, Gobber?
Alors qu'est-ce que tu dis, Gobber?
Öyleyse neden yapmıyoruz?
Alors pourquoi on ne l'a fait pas?
Öyleyse neden gözlerindeki o rahatlamayı göremedim?
Pourquoi ne vois-je donc pas de soulagement dans tes yeux?
Öyleyse ne olmuş?
Alors quoi?
Bir daha sormayacağım öyleyse.
Alors je ne demanderai pas...
Öyleyse için rahat olsun, ben ne olduğunu öğrenirim.
Soyez rassuré, je trouverais ce que c'est.
Senin paranı istemiyorum. Öyleyse söyle, ne istiyorsun?
Alors prie, qu'est ce que tu veux?
Öyleyse burada ne yapıyoruz, Amanda?
Que faisons-nous là alors, Amanda?
- Öyleyse Gerald Wiggins olamaz. Uymuyor.
- Ca ne peut pas être Gerald Wiggins.
Öyleyse hakem üniforması ile işi ne?
Qu'en est-il de ce maillot d'arbitre?
Öyleyse, Walter'ı ne zamandır tanıyorsun? Öyleyse, Walter'ı ne zamandır tanıyorsun?
Donc, ça fait combien de temps que vous connaissiez Walter?
Öyleyse, lütfen, bana ne ima etmek istediğinizi söyleyin. Öyleyse, lütfen, bana ne ima etmek istediğinizi söyleyin.
Donc, s'il vous plaît, dites-moi juste où vous voulez en venir.
Öyleyse artık benim hayatımdan uzak dur.
Ne t'approches plus de moi.
Öyleyse... onların Salonun içinde ne işi var?
qu'est-ce qu'ils faisaient dans le Hall?
Öyleyse kimsenin size teklif etmemesi isabet olmuş, değil mi?
Heureusement qu'on ne t'a jamais demandé, alors.
Öyleyse canından olacaksın.
Je ne peux pas partir. Alors tu mourras.
Öyleyse de değilse de, neden gidip açmıyorsun?
Oh, eh bien, dans tous les cas, pourquoi tu ne vas pas l'ouvrir?
Öyleyse hiç işe yaramıyor.
Ouai, eh bein, ça ne marche pas vraiment.
Öyleyse problem ne?
Donc, quel est le problème?
Öyleyse neden beni öldürmüyorsun?
Donc pourquoi tu ne me tues pas?
Peki, ne öyleyse?
C'était quoi alors?
- David, öyleyse buna vur. - Ne?
- Alors frappe ça.
Öyleyse ne?
Et après quoi?
Bir haftadır cevapsız kalan küp soruları ve teorilerinden sonra,... bu ticaret tarihindeki en büyük gizli pazarlama kampanyası olabilir mi? Eğer öyleyse, arkasındaki kişiler öne çıkıp ne için olduğunu söyleyecekler mi?
A la fin d'une semaine de questions et de théories cubiques, mais sans réponses, cela peut être la meilleure campagne de marketing de l'histoire du business, et si ça l'est, ceux derrière cela vont-ils se montrer et expliquer le but de tout ceci?
Öyleyse bana neden anlattın?
Mais pourquoi ne m'avez-vous rien dit?
Öyleyse, bu Peter McSweeten için hızlı süremezsin.
Voilà. Ça, c'est Peter McSweeten, celui qui ne savait pas conduire.
Öyleyse, neden hayalin hâlâ bu değil?
Alors, pourquoi est-ce que ça ne pourrait pas être encore ton rêve?
Öyleyse, seni durduran ne?
alors, qu'est qu'il vous arrete?
Gizli servis ajanları beni ne diye sabahın beşinde zorla evimden çıkardılar öyleyse?
Je n'ai pas de problème. Pourquoi tes hommes sont venus m'enlever à 5 h du matin?
Öyleyse mesele önemsememek.
donc la solution c'est de ne pas s'inquiéter.
Öyleyse, ne yapmalıyım?
Alors je fais quoi?
Öyleyse ne okuyacaksın?
{ \ pos ( 192,210 ) } Quoi, alors?
Öyleyse yönetim kurulunun kontrolünü almasını engellemeliyiz ne gerekirse yapmalıyız.
On doit l'empêcher de diriger le conseil.
Öyleyse hala Gibbs için çalışarak ne yapıyorsun?
Alors, que faites-vous encore à travailler pour Gibbs?
Size zamanınızı burada harcamamanızı öneririm öyleyse.
Je propose alors que vous ne perdiez pas le votre ici.
Para ne içindi öyleyse?
Alors l'argent, c'était pourquoi?
Ne olmuş öyleyse?
Qu'est-ce que ça fait si c'est le cas?
Öyleyse ben ne kadar üzülüyorum sence?
Alors tu dis que je suis triste?
Devam et öyleyse. Ne yapacağım sence?
Sais-tu ce que je m'apprête à faire?
Öyleyse.. kaç gündür arabanı görmememin nedeni...
Alors, est-ce pour ça que je ne voyais plus ta voiture... Oui.
- Bulma vakti geldi öyleyse. Onu bulmak için ne gerekiyorsa yap.
Je pense que nous n'avons pas beaucoup de temps.
İyi haber ne öyleyse?
Et quelle est la bonne nouvelle?
Daha ne bekliyorsunuz öyleyse?
Alors, qu'est-ce que vous attendez dans ce cas?
Onu neden hiç görmüyoruz öyleyse?
Pourquoi est ce qu'on ne l'a pas vu alors?
Öyleyse, halka açık bir parkta Peggy Kenter'la ne yapıyordun?
Et bien, alors qu'est-ce que tu faisais dans un parc public avec Peggy Kenter?
Öyleyse, ne zaman öpersin?
Et bien alors... alors quand le devrais-je?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]