Alex перевод на португальский
13,991 параллельный перевод
FBI'ya güveniyorum, Alex.
Eu confio no FBI, Alex.
Artık dikkatli olmalısın, Alex.
Devias prestar atenção, Alex.
Kabul et, Alex.
Reconhece, Alex.
Alex nerde?
Onde está a Alex?
Neden Alex Parrish'le görüşmek istiyorsun?
Porque queres falar com a Alex?
Natalie Vasquez'i en son canlı gören Alex de ondan.
Porque a última pessoa que viu a Natalie Vasquez viva foi a Alex.
Alex, Natalie'ye güvenlikten geçmesi için yardım etmiş.
Alex ajudou-a a passar pela segurança no último dia em que a viram viva.
Alex.
- Alex.
... Liz Collette, Alex Nellenthal ve Lucy Church.
... Liz Collette, Alex Nellenthal e Lucy Church.
İyileşme sürecindeyken ziyaretine ne çok kim geldi?
Quando você estava de repouso, quem a visitou mais vezes? - O Alex.
Alex'in kim olduğunu hatırlatır mısın?
- Quem é o Alex?
Alex kız arkadaşına evlenme teklif eden.
O Alex é o que pediu a namorada em casamento.
Aslında hayır demedi ama evet de demedi. Alex'i evden gönderdi. O da yine benim yanıma taşındı.
Ela não disse não, nem disse sim, depois expulsou-o de casa, e ele voltou a morar comigo.
Alex uyandığında yanındaydı.
O Alex estava lá quando você acordou?
Alex'i gümüş tabakta kıza teslim ettim.
Eu entreguei-o a ela numa bandeja de prata.
Alex'e karşı bir şeyler hissediyor musun?
Você sente alguma coisa pelo Alex?
Alex'e aşık mısın?
Está apaixonada?
Alex'e karşı bir şey hissediyor muyum?
Se sinto alguma coisa pelo Alex?
Alex, ya bunu yapacağız ya da plakalara geri döneceğiz.
Alex, ou isto, ou voltamos às placas.
Alex. İyi misin?
Alex estás bem?
Tanrım, Alex, bırak artık.
Credo, Alex. Para.
Alex... Lolly zaten bunun için cezalandırılacaktı.
Alex, iriam apanhá-la de qualquer forma.
Alex. Al...
Alex.
Alex, işaretimle birlikte glutamat ve atropin değerlerini % 100'e yükselt.
Alex, ao meu sinal aumenta o nível de glutamato e atropina para 100 %.
Başla, Alex.
Vai, Alex. - 100 %.
Alex'i bu dosyaları bilgisayarıma yüklerken yakaladım.
Apanhei a Alex a copiar estes ficheiros para o meu computador.
Alex dışarda bir nükleer bomba olduğunu söyledi.
Alex disse que havia uma bomba nuclear.
Alex'in beni tuzağa düşürdüğünü anlatıp duruyorum sana.
Acabei de te dizer que a Alex está a tentar incriminar-me.
Alex Parrish, senden benden daha fazla terörist değil.
A Alex Parrish é tão terrorista como nós.
Alex.
Alex.
Bak. Alex Parrish'in, FBI New York saha ofisi garajında bombaya benzer birşeyle görüldüğü bu video yeni sızdı.
Temos um vídeo de Alex Parrish, nas imagens, na garagem da delegação de Nova Iorque do FBI com aquilo que parece ser uma bomba.
Alex, korkmuş gibisin. Korkma.
Não estejas.
Ama ya ses sabit hat kullanıyorsa?
A Alex tem tentado localizar um telemóvel, mas e se a voz estiver a usar um número fixo?
Alex, lütfen.
- Alex, por favor.
Seni ilgilendirmez, Alex.
Isto não te diz respeito, Alex.
- Dünya bazen gridir, Alex. - Evet.
Às vezes o mundo é cinzento, Alex.
Sonunda buldum onu, Alex.
Finalmente, encontrei-o, Alex.
Bak, sanırım Shelby buna benzer bir hata yapmak üzere ve ben... Alex.
Acho que a Shelby vai cometer um erro desse género, e eu...
Konuşmamız gerek.
- Alex!
- Alex'i FBI çıkarmadan yanına gitmen gerek.
- O quê? Tens de encontrar a Alex antes que o FBI a abata.
Alex!
Alex!
Alex, beni duyuyor musun?
Alex, estás a ouvir-me?
Simon yanına geliyor şu anda! Alex!
O Simon vai agora ter contigo.
Alex Parrish'le konuşmalıyım.
- Tenho de falar com a Alex Parrish.
Alex'in babası ve ben... Nebraska Bağımsızlar milis grubunun sağ kanadına sızmıştık.
O pai da Alex e eu infiltrámo-nos numa milícia de extrema-direita, a Defesa da Liberdade do Nebrasca.
Ben... - Buna hakkın yoktu, Alex.
- Não tinhas o direito, Alex.
Alex, yaşamak zorunda olduğun şey neredeyse seni öldürüyordu.
Alex, aquilo com que tiveste de viver quase te matou.
Dinle, Alex...
Ouve, Alex.
Kapıyı açtığımda... -... bomba patlarsa? - Alex, patlamayacak.
E se abrir a porta e a bomba explodir?
- Biz gözetiyoruz Alex.
Nós estamos, Alex, e eu sugeri aquilo
Bunca zamandır Alex bir cep telefonunun yerini bulmaya çalışıyordu,
Como?