Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ A ] / Anlaşana

Anlaşana перевод на португальский

174 параллельный перевод
Harvey'le ben kurallarda anlaşana kadar olmaz.
Quando eu e o Harvey tivermos regras.
Bir kaç konuda anlaşana kadar olmaz.
Só depois dela concordar com umas coisinhas.
Bizce yüzde on son derece adil ve anlaşana kadar işe geri dönmeyeceğiz.
Achamos que dez por cento é mais do que justo e não voltamos ao trabalho até que isto fique resolvido.
Ta ki Pittsburgh Penguins'le anlaşana dek. Tüm transfer parası o Amerikalının hesabına yatmış.
Recentemente foi comprado pelo Pitsburg Penguins.
Bir konuda anlaşana kadar olmaz ukala küçük fahişe.
Não antes de esclarecer uma coisa sua cabra!
Seninle anlaşana kadar insanların onlara karşı çıkacaklarını mı söylüyorsun?
Vais trata-los mal ate eles concordarem contigo?
Gitmiyorum, anlasana.
Não vou partir, percebes?
Anlasana.
- Esteve? - Não vês?
Anlasana, o elbiseyi bulurlarsa...
Não percebes que se encontrarem o vestido...
Anlasana. Ölüm gibi kaçınılmaz bir şey daha var.
Mas... existe algo inevitável quanto à morte, é a vida!
Hey, Han'fendi, seni ondan kurtardık. Anlasana?
Senhora, tem ideia do que se livrou?
Bir daha ringe çıkamam, anlasana..
Ficava suspenso da actividade pugilística, percebem?
Anlasana, seni sevmiyorum.
Eu não te amo.
Anlasana.
Vê bem.
- Bunu artık anlasana!
Vocês não me têm!
- Anlasana, Stubbins. Eti kastediyor.
Entende, Stubbins, ele quer dizer... carne.
Anlasana, sana Byron'ı, Beethoven'ı, Kanlı Korsan'ı öğretmiş olabilirim.
Não vê, Rose? Só lhe ensinei... acerca de Byron, Beethoven, Capitão Blood.
Linç edilmiyordu, anlasana.
Não se tratava de um linchamento, estás a perceber?
Artık anlasana
Vê lá se entendes
Anlasana işin ucun da kim bilir neler vardı?
Que haverá no fim dele? Uma recompensa?
Anlasana.
Faz sentido.
Dün geceki uyuşturucu parası bir sürü para kasının bulunduğu polis merkezi kasasına girdi anlasana.
O dinheiro de ontem foi para a sala de provas da Polícia, que tem muito mais dinheiro.
Hayır, onu seviyordum. Anlasana.
Não, eu amava-a, não compreendes?
Anlasana, tatilinde.
Em suas férias.
Anlasana, çirkin olsan da fark etmezdi.
Não percebes que não importava mesmo que fosses feio?
Anlasana, Peg, asıl güçlü olan bizleriz.
Tu, Peg, é que és verdadeiramente forte.
Ne kadar saçma, anlasana.
Já viste que loucura?
Anlasana. Hayalet Avcıları artık yok.
Ouve, os Caça-Fantasmas não existem.
Anlasana, köprü 1985'te yapılmış olacak.
Não percebes? A ponte existirá em 1985.
Anlasana, bir mesaj bu.
Olha, é como uma mensagem.
Anlasana, eğer kafamızı kullanırsak herkesi bu durumdan kurtaracak iyi bir şey yapma şansımız var bence.
Sabe, acho que temos a chance... de conseguir algo de bom nisso pra todos nós... se usarmos nossas cabeças.
Anlasana.
Vamos lá, pensa nisto.
- Anlasana?
- Não entendes?
Onlar korkak masabaşı adamları, bunları anlatmaya kalksaydım benimle... alay etmeye bile kalkarlardı anlasana, bana pislik gibi davranıyorlar.
Não, esses burocratas bichas... Desde que lhes falei que a Baía dos Porcos seria uma banhada tratam-me como lixo.
Tanrım, Horatio, anlasana ne berbat bir ünüm kalır dünyada benim her şeyi anlatacak kimse olmasa geride.
Bom Horácio, que nome magoado. Terei de deixar segredos ao partir.
Belâyım anlasana.
Temos problemas, estou-te a dizer!
Anlasana?
Não vês?
Anlasana artık.
Adivinha lá.
- Bu yapabileceğim tek şey. Anlasana, hayatımın geri kalanında bu boku düşünerek, ortalıkta dolanmak istemiyorum.
Não quero passar o resto da minha vida a pensar nesta merda!
Anlasana, kötü bir durumdayım.
Olha, estou mal.
Anlasana, sana bu işi teklif etmesinin tek nedeni tazminat davasından paçayı sıyırmak.
Não vês? A única razão pa ele te ter oferecido um emprego é para ele poder escorregar para fora do processo.
Sadece onlardan asıl istediğim şey para değil, anlasana.
Não é dinheiro que eu quero deles.
Anlasana, yatağından uzakta geçirdiğim her an benim için cehenneme bedel.
Não vês que cada momento longe da tua cama é um inferno para mim?
Anlasana ufaklık.
Cresce, junior.
Her şey bitti, anlasana...
Não vêm que tudo acabou?
Mecburdum, anlasana...
Tinha de o fazer, não vês?
Anlasana Vic, her şeyi.
Por amor de Deus, Vic, tudo.
- "Öldürdü", "ölü", anlasana.
Matou, de morrer.
Anlasana.
- Sim.
S-A-Y-G-l Anlasana benlm için anlamını
R-E-S-P-E-I-T-O Descobre o que significa para mim
Ama anlasana.
Mas vejam

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]