Asla bilemezsin перевод на португальский
713 параллельный перевод
Asla bilemezsin.
Nunca se sabe.
Bunu asla bilemezsin.
Bem, nunca se sabe.
- Asla bilemezsin.
- Nunca se sabe...
Bu çok doğru. İşin içinde bu adam oldukça asla bilemezsin.
Nunca se sabe com esse moço.
Oh? Böyle bir şeyin br çocuğa nasıl zarar vereceğini asla bilemezsin.
Nunca se sabe o dano que uma coisa destas pode fazer a uma criança.
Oh, asla bilemezsin.
Oh, nunca se sabe.
Ne düşündüğünü asla bilemezsin.
Nunca sabe o que está pensando.
Bazen kimin nasıl öç alacağını asla bilemezsin.
todo mundo pisa os pés de alguém num momento ou noutro.
Seni öldürmediğim sürece... asla bilemezsin, bankacı.
Nunca irá saber banqueiro... A menos que eu tenha vindo por si.
- Bunu asla bilemezsin.
Nunca se pode saber. Vamos indo.
- Sıranın kimde olduğunu asla bilemezsin.
- É, nunca se sabe quem é a seguir.
- Bir kadının ne diyeceğini asla bilemezsin.
- Com as mulheres nunca se sabe.
- Kadınlar içindeyse asla bilemezsin.
Com as mulheres nunca se sabe.
Asla bilemezsin.
Nunca sabemos.
Ondan ne umacağını asla bilemezsin.
Traz sempre coisas novas. Ah!
Ne zaman kullanacağını asla bilemezsin.
Nunca se sabe quando terá de a usar.
Bir Çinlinin kafasından neler geçtiğini asla bilemezsin! Seni bu şekilde yener!
É impossível adivinhar o que pensa um chinês, essa é sua melhor carta!
Anton... Seni her zaman ne kadar istediğimi asla bilemezsin.
Anton, não sabes o quanto sempre te desejei.
Onu aramaya başladığında başına gelecekleri asla bilemezsin!
Os índios roubaram gado dos Everette. Nunca se sabe.
Şey, asla bilemezsin, fakat olumlu olmak iyidir.
Nunca se sabe, mas é bom ter um pensamento positivo.
Asla bilemezsin!
Mas nunca se sabe.
Bunu asla bilemezsin, hele böyle bi dünyada.
Nunca se sabe neste mundo.
O kadar yoksul insanın içinden, kimin n'apabileceğini asla bilemezsin. Bıçaklama.
Com toda esta pobre gente, nunca se sabe o que alguém pode fazer.
Asla bilemezsin.
- Nunca se sabe.
Ama bunu asla bilemezsin.
Nunca podemos afirmar, podemo-nos ver.
Tatlım, ne zaman ihtiyacın olacağını asla bilemezsin.
Posso vir a precisar.
Elbette, onu ciddiye almadım... ama bana "Bunun ne zaman ve nerede olacağını asla bilemezsin."
Claro, eu nunca levei a sério, mas ainda me lembro como eu olhei, quando disse :
-... asla bilemezsin.
- quando lês o jornal.
Böyle bir arabanın seni nereye götüreceğini asla bilemezsin.
Nunca se sabe onde um carro como estes nos vai levar.
İçinde ne olduğunu asla bilemezsin, bir köpek de olabilir.
Até pode ser feito de carne de cão... - Tens aí a morada?
- Asla bilemezsin.
- Nunca se sabe.
Ne düşündüklerini asla bilemezsin.
Nunca sabem o que eles pensam.
Ne zaman olacağını asla bilemezsin.
Nunca saberás quando irá acontecer.
- Asla bilemezsin
- Nunca saberás
Yemeden asla bilemezsin.
Nunca se sabe até termos comido.
Asla bilemezsin ne zaman atlayacak ne zaman patlayacak!
Nunca sabemos quando vai rebentar!
Böyle bir şeye bir kez gaz verdiğinde nereye gideceğini asla bilemezsin.
Uma vez que pôs algo assim em jogo, parece que nunca se sabe onde isto levará.
Asla bilemezsin Frank.
Bem, nunca se sabe, Frank.
Ne olacağını asla bilemezsin.
Por via das dúvidas.
Neler olacağını asla bilemezsin.
Nunca se sabe o que pode acontecer.
Kimin geleceğini asla bilemezsin.
Nunca se sabe quem pode aparecer.
Ne yazık ki, ne zaman ve nereye düşeceğini asla bilemezsin.
Infelizmente, nunca se sabe quando ou onde eles vão cair.
Asla bilemezsin, Pete.
- Nunca se sabe, Pete.
Asla bilemezsin. Karısı örmüş olabilir.
- Pode ter sido tricotada por ela.
- Asla bilemezsin.
- Nunca sabes.
İşte Christina bu, asla hangi silahı çekeceğini bilemezsin.
É mesmo da Cristina. Nunca sabe em que arma há-de pegar.
- Bir insan çaresiz kalmış olunca... -... asla ne yapacağını bilemezsin.
Não diz nada sobre o corpo.
Bunu al, ne olacağını asla bilemezsin.
Leva isto, nunca se sabe.
"Ve bir kere başladı mı, nasıl ve ne zaman biteceğini de asla bilemezsin."
" Você nunca sabe quando ou onde eles acontecem,
Asla ne zaman işe yarayacağını bilemezsin.
Bem, nunca se sabe quando é que pode dar jeito.
Asla dışarda nelerin pusuya yattığını bilemezsin.
Não sabes o que pode estar à espreita lá fora... o que com ratazanas e....