Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ A ] / Aşağıda mı

Aşağıda mı перевод на португальский

1,955 параллельный перевод
Anahtarlar aşağıda mı diye bakacağım.
Vou ver se as chaves estão lá embaixo.
- Aşağıda mı?
- Por aqui?
Jackson, aşağıda mısın?
Jackson, estás aqui em baixo?
Aşağıda mısın?
Estás aí?
Boynunu ısırırım, baksana aşağıdaki çıkıntı ne kadar da büyük.
Vou morder-te o pescoço, mas olha só para este pacote.
19. katın penceresinden aşağı mı atlayacaksınız?
Atira-se da janela do meu escritório num 19º andar?
Telsizler aşağıda çalışmayacaktır. Bu yüzden, ne aradığımı şimdiden söylemelisiniz.
Rádios não irão funcionar lá embaixo... então agora é a hora de dizer o que procuramos.
Efendim, kişisel bir not olarak ekleyeyim. Kızım aşağıda bulunan o maddeye maruz kaldı ve bu test ona yardım edebilir.
Senhor, só para registro... minha filha foi exposta aquela coisa lá embaixo... e o teste pode ajudá-la.
- Aşağıda bir şey var mı?
- Tem algo aí embaixo?
Eğer istersen, şu üzerindeki gerginliği anında atabilecek bir mal satan arkadaşım var sokağın aşağısında.
Se precisar de algo para esse temperamento, conheço um tipo que tem erva da boa, faz isso desaparecer.
Sanırım kız da bunu duyup kontrol etmek için aşağıya inmiş. Katile beysbol sopasını sallamış, ıskalamış ve lambayı devirmiş.
A miúda deve ter ouvido, veio ver o que era, tentou atingir o autor, falhou e caiu em cima do candeeiro.
Uzayda aşağı ya da yukarı yoktur, adamım.
Não há em cima ou em baixo no espaço, meu.
Bir alıcı taraması yaptım, ve aşağıda okyanustan başka bir şey yok.
Acabei de analisar com os sensores, não há nada além do oceano.
Adamlarımızın aşağıda olduğunu biliyor olmalılar.
Eles devem saber que temos pessoal lá embaixo.
Umarım geberirsin, aşağılık herif!
Tomara que morras, seu filho da puta!
2006-2008 arasında Aşağı Canaan'da 463 çocuk doğmuş. Küçük Melek Katili'ni bulmak için bunları azaltmanız lazım.
Bem, nasceram 463 crianças na área de Lower Canaan entre 2006 e 2008.
Bana ihtiyacın olursa aşağıda salonda olacağım.
Se precisares de mim, estarei ao fundo do corredor.
Tatlım, aşağıda bir sorun yok değil mi?
Querida, Esta tudo bem ai embaixo?
O aşağılığın ağzını yüzünü dağıtacağım.
- Vou acabar com esse filho da...
Sen ve intörnlerin, size aşağıda ihtiyacım var.
Tu, desce com os teus internos para as Urgências. Encontro-me convosco lá em baixo.
Aşağıda olacağım.
Vou lá para baixo.
Yaşı henüz tutmayan kızımı aşağıda dans pistinde buldum.
Eu encontrei a minha filha menor na sua pista de dança.
Her fırsatta dayaktan canımı çıkaran... aşağılık herifin teki olmasının dışında, hiçbir şey.
Tirando o facto de ele ser um filho da mãe, mau e miserável, que me batia sempre que tinha hipótese... Nada.
Yaptığımız işte tek söz etmeye hakkımız olmaması aşağılayıcı bir şey. Şirketin kölesi olmak gibi bir şey.
Não podermos ter uma palavra a dizer na nossa atividade, é degradante, é como se fôssemos escravos da companhia.
Video kayıtlarından bakardım ve aşağıda sadece vücutları görürdüm.
Ia espreitar ao salão de jogos e só via corpos por todo o lado.
Winchester dürbünümden aşağı doğru baktım tetiği çektim, ve o bufaloyu vurdum.
Olhei pelo cano da minha espingarda Winchester, puxei o gatilho e matei o búfalo.
Diyor ki, ilk adım kaş çizgini aşağıya indirmek olacakmış.
Diz aqui que o primeiro passo é baixar a linha da fronte.
Çıkmaza girersem bu silahla canıma kıymayı planlıyorum ama bildiğin üzere zaten kendimi camdan aşağıya atmıştım.
"Planeei usar esta arma para me tirar a vida, se alguma vez fosse preciso, " mas como sabes, no fim, acabei por saltar da janela.
Caddenin aşağısında... rehabilitasyondaydım.
Eu tive... fisioterapia ao fundo da rua.
Seni bekleyip durdum ve bu aptal, utanç verici, aşağılayıcı, duygusal saçmalığı yaptım ve sana şuranın bizim mutfağımız olacağını şuranın oturma odamız şuranın da çocuklarımızın oynayacağı yer olduğunu anlatacaktım.
Tenho estado à tua espera, e fiz esta coisa estúpida, embaraçosa, humilhante, sentimental, e ia dizer-te que isto aqui é a nossa cozinha e aqui é a nossa sala de estar, e além, é o quarto onde os nossos filhos podiam brincar.
Yoksa aşağıda internetinle fazla mı oyalanıyordun?
Demasiado ocupada com o BlackBerry, têm de te mandar desligá-lo?
Takım arkadaşına yukarıda yazan kelimeyi aşağıdaki kelimeleri kullanmadan anlatmaya çalışıyorsun.
Claro. A ideia é que o nosso companheiro de equipa descubra a palavra, mas não podemos utilizar nenhum dos termos que estão no cartão.
Ondan yardım isteyeceğime, kendimi camdan aşağı atarım.
Preferia atirar-me da janela, do que lhe pedir um favor.
Eğer aşağıda kötü ruhlar varsa, bize kızgın değillerdir umarım.
Se há algum espírito maléfico aqui, não somos nós que o vamos irritar.
Aşağıda hala adamlarım var.
Os meus ainda ali estão.
Aşağıda daha fazla silah var mı?
Há mais armas aí?
Yarın akşam aşağıda sıcak küvetlerimizin tadını çıkarırken,... bize kahraman muamelesi yapan kadınlar tarafından etrafımız sarılmış olacak.
Amanhã à noite... estaremos lá em baixo cercados de mulheres... a relaxar numa banheira quente... como heróis.
Sana uzatacağımız ipi yukarı çekmen lazım....... sonra da iple aşağıya inebilirsin.
Tens que apanhar a corda, depois podes subir até nós.
Tamam, karşılıklı paylaşım yapmalıyız. ve RIPLEY'in boğazından aşağı bakmaya hazır ol
Certo, devermos ficar ponto a ponto e prontos olhar direto na garganta da RIPLEY.
Bahar mevsimi ve yeşillik öyle aşağıladı ki kalbimi bir çiçekten çıkardım doğanın dokunulmazlığının hıncını.
E a Primavera e a verdura Que meu coração tanto humilharam Que numa flor puni A insolência da Natureza
Elimizdeki tüm enerjiye aşağıda ihtiyacımız olacak.
Preciso de toda a energia disponível aqui, para o caso de termos de nos esconder.
Bir de oğlu var, Cornelius Murphy. Ölü ya da diri, tanıdığım en aşağılık piç.
Depois temos o seu filho, Cornelius Murphy, um dos maiores filhos da mãe que existe.
biz burada kalalım... ve onları aşağıda mahsur bırakalım... ve yukarı gelirlerse teker teker kafalarını koparalım.
Deixamo-los fechados lá em baixo....... se subirem até aqui matá-los um por um.
Lance, aşağıda mısın?
Lance, estás aí?
Bak, onu aşağıda bırakmayacağız, tamam mı?
Não vamos deixá-lo lá em baixo.
Burada aşağıda öleceğim, adamım.
Vou morrer aqui em baixo, meu.
Sadece kafanı aşağıda tut, tamam mı?
Baixa a cabeça.
Aşağıda her yeri bizim DNA'mızla kaplanmış boynu kırık bir kız var!
Há uma miúda no terraço com o pescoço fodido, e as nossas impressões digitais em cima dela!
Aşağıda durmasına gerek yok ; burada sana daha çok yardımı dokunur.
Não tem de estar lá em baixo comigo quando pode estar aqui contigo.
Bu aşağılık herifi serbest bırakmak için, iki kadını gözünü kırpmadan öldüren adamdan mı bahsediyorsun? Adadan kurtulabilmek için hepimizi satan adamdan mı? O Michael mı?
O mesmo que matou duas mulheres a sangue frio para libertar este sacana e que nos entregou para poder sair da ilha?
- Ona aşağıda ihtiyacımız var.
- Vamos precisar disso lá em baixo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]