Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ A ] / Aşağıya mı

Aşağıya mı перевод на португальский

1,051 параллельный перевод
- Aşağıya mı indi? Şimdi de tabanı parçalıyorsun!
- Ele está aqui em baixo!
Beni gemiden aşağıya mı atardınız?
Ter-me-iam atirado borda fora?
- Orgun aşağıya mı düştü?
- Que seu órgão caiu pelo buraco?
- Aşağıya mı iniyorsunuz?
- Vai descer? - Sim, vou beber um copo.
- Aşağıya mı fırlattılar?
- Atiraram do trem?
Aşağıya 7 km uzaktayız ve ben iyi bir kayakçıyım.
São 6 km a descer e eu esquio muito bem.
Haydi aşağıya zıplayalım.
Agora, vamos dar um salto até lá baixo.
- "Yukarıya, aşağıya." - "Veya hanımımın odasına."
- "Em cima, em baixo..." - "Ou no quarto de minha senhora."
Şimdi, adım adım aşağıya ineceğiz.
Vamos descer passo a passo.
Tanrım, anında yuvarlayabilirsin boğazından aşağıya, değil mi?
Bebes mesmo que te fartas, não é?
- Sen de aşağıya ışınlanacak mısın?
- Vai descer? - Não contava fazê-lo.
- İlk parti aşağıya ışınlandı mı?
- O primeiro grupo já desceu?
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
Mas antes de trazer para cá a minha gente, quero provas disso.
Aşağıya silahlı bir ekip ışınlayayım mı?
Quer que mande um grupo armado?
- Aşağıya yol var mı?
- Há caminho lá em baixo?
Bir yaramazlık var mı diye aşağıya inip bakmam gerektiğini düşünmüştüm.
Pensei em vir cá abaixo ver se não anda a fazer nenhuma velhacaria.
Daha genç olsam aşağıya inmeni engellerdim. Seninle güreşip yere yıkardım.
Se eu fosse 10 anos mais novo, para te impedir de cair... creio que me esforçaria para me lançar sobre você!
Aşağıya inip patronunuza yardım etsek iyi olur.
É melhor irmos ajudar o seu chefe.
Profesör, kimseyi aşağıya indirmeme konusunda emir aldım.
Professor, não autorizam ninguém lá em baixo.
Benim eşyalarımı indirin aşağıya.
Baixem a minha bagagem.
- Gezegenim, yeryüzüm ya da ondan geriye ne kaldıysa, aşağımızda.
- O meu planeta, a minha Terra ou o que resta dela, está ali, por baixo de nós.
Sanırım aşağıya doğru.
Creio que é por ali.
Silahlarımı getirin. Endişelenme, küçük güvercinim. Seni aşağıya indireceğim.
Eu sei que vocês estão aqui em qualquer lado.
Ya Ginko, o da aşağıda mı?
E o Ginko. O Ginko está lá embaixo também?
İhtiyacımız olan her şeyi aşağıya indireceğiz.
Podemos levar as coisas lá para baixo.
Aşağıya gitmem lazım.
Tenho de voltar lá para baixo.
Triacus'daki bilim kolonimizden acil yardım çağrısı alıyoruz, inceleme için aşağıya ışınlanıyoruz.
Em resposta a um pedido de socorro da colónia científica de Triacus, vamos descer para investigar.
Bizimle aşağıya ışınlanacak mısın?
Desce connosco, Sr. Spock?
Güzel. Aşağıya ışınlandığımız yeri bulabilirsek, gemi bizi belki yukarı ışınlar.
Se encontrássemos o lugar onde descemos, a nave poderia puxar-nos.
Aşağıya ışınlanmış olsalar seni arayacağımı mı sanıyorsun?
Acha que lhe ligava se só tivessem descido?
Aşağıya ben ışınlanacağım, eğer iletişimi sağlayamazsam, bir iniş ekibi gerekli olabilir.
Se não conseguir comunicar, talvez tenham de mandar um grupo.
Onu aşağıya taşımama yardım et önce.
Antes, ajude-me a descê-lo.
En aşağıya kadar çekmen lazım.
Tem de puxar o cão para trás.
Siz aşağıya gelip ihtiyacımız olduğunda yardım eden adam.
Não é o homem que desceu as escadas...? Ajudou-nos quando precisámos.
Aşağıya mı?
Pra baixo?
O merdivenlerde durup aşağıya baktım ve ceketimin kol düğmesinin, trabzanın, yüzük parmağımdaki tırnağın kesinlikle göreceğim son şeyler olacağının farkına vardım.
Estava parado na escada, a olhar para baixo e percebi que o botão do meu casaco, a unha do meu quarto dedo, seriam as últimas coisas que iria ver na vida.
Dinle, gel şu ambar kapaklarını açıp aşağıya doğru bağıralım.
Escuta, abramos as escotilhas e gritemos para baixo.
Ah, bakayım. Sanırım şuradan aşağıya iki blok gidersem ve sağa dönersem, olacak.
Deixe-me pensar, acho que se descer uns quarteirões e depois voltar à direita, vou lá dar.
Saatte 50 mile varan bir hızla basit bir dalış yapacağım ve kanatları sabit tutup dosdoğru aşağıya ineceğim.
Farei um mergulho simples, para 50mi / h e paralizar as asas e mergulhar direto.
Yokuştan aşağıya yuvarlandığımızı gizlice farkediyoruz da, ne yapacağımızı bilmiyoruz?
Estamos a deslizar colina abaixo e não sabemos o que fazemos?
Ve hemen geri dön yoksa kendimi kuyudan aşağıya atacağım!
E volta imediatamente, senão, atiro-me para o poço!
Yukarıya rahat çıktım, ama aşağı inmekte zorlanıyorum.
Sabes... Subi, mas acho que vai custar-me descer.
Hatırlarsın, ayağım donduğunda beni aşağıya sen indirmiştin.
Devias lembrar-te. Puxaste-me quando os meus pés gelaram.
Seni yağlar ve ovalarım aşağıya kadar
Vou-te olear e massajar.
Kağıt bilyeler mi atalım aşağıya?
Atiramos bolinhas de papel?
Kaybolmadım, ama Silver Streak'ten aşağıya atıldım.
Não estou perdido, mas fui atirado pra fora do Expresso de Chicago.
O zaman ben arkaya oturacağım ve sen de o koca kafanı aşağıya indireceksin ukala herif!
Entâo tenho de sentar-me atrás e tem de baixar a cabeca, espertinho!
Eh, bu öğleden sonra sahildeki evinize gittim. Garajınızdan çıktım, ve saatte 70 mil hızla sokaktan aşağıya indim ve üç dakika sonra durdum ve orada hiçbir şey yoktu.
Fui à sua casa de praia, esta tarde, saí da sua garagem e desci a rua a 110 km / h.
Yarın onu dünyanın sonuna götüreceğim ve aşağıya atacağım.
Amanhã, irei até ao fim da Terra e atirá-la-ei de lá. "
Aşağıya inip size getirdiğim iki hikayeyi anlatmam lazım, bir dakika içinde görüşeceğiz.
Senhores, basta-me descer dois pisos para estar junto de vós, por isso, até já.
Çünkü arkamı sana dönerek, aşağıya inmem lazım.
Porque para sair vou ter de te virar as costas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]