Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Bu işe yaramıyor

Bu işe yaramıyor перевод на португальский

451 параллельный перевод
Bu işe yaramıyor. Ben daha önce denedim.
Isso não o faz desmaiar.
- Bu işe yaramıyor. Devreler kilitlendi.
- Os circuitos estão bloqueados.
Bu işe yaramıyor.
Isto não serve de nada.
Hayır, bu işe yaramıyor!
Não, isto não me convence!
Bu işe yaramıyor, Blue.
Isto não está a resultar, Blue.
Bu işe yaramıyor. Bir silaha ihtiyacımız var.
Isto é inútil.
Bu işe yaramıyor.
- Tenho o pé no...
Bu işe yaramıyor.
Não resulta.
- Bu işe yaramıyor.
- Não está a fazer nada.
Bu işe yaramıyor.
Isto não está a resultar!
Çünkü bu işe yaramıyor.
É que isto não está a resultar.
- Bu işe yaramıyor.
Isto não funciona!
Bu işe yaramıyor.
Isto não funciona.
Bu işe yaramıyor.
Muito bem.
Fakat bu işe yaramıyor.
Isso não resulta.
Bu işe yaramıyor.
Isso não resulta.
Bu 2 pantolon şeysi işe yaramıyor.
Esta coisa com as duas calças não funciona!
Bu, bir işe yaramıyor.
Não vale a pena.
Bu belki sizi duygusal olarak tatmin ediyordur ama....... pek işe yaramıyor ve adil de değil.
Isso poderia ser satisfatório para o senhor... mas poderia não ser prático, é apenas justo.
Bu kuru temizleme şeyleri, daha çok kirletmekten başka bir işe yaramıyor.
Limpeza a seco, estas coisas funcionam.
Bu alarm da diğer şeyler gibi işe yaramıyor. Buradan çıkamayacağız.
O ladrão mais estúpido do mundo podia roubar tudo... e nós nem conseguimos sair!
Sizler... bu adamın izinden gidiyorsunuz, ama bir işe yaramıyor.
É isto que vocês seguem... mas não chegam a lugar nenhum!
"Anladım. Bu durumda efendim, bu yeterince işe yaramıyor."
"Neste caso, não vale a pena."
Çok resim çektiniz mi? Bu sabah gönderdiğin adam işe yaramıyor.
O tipo que me arranjou não está a resultar.
Bu bir işe yaramıyor. Gidelim.
Isto não está a acontecer.
İyilik bu dünyada pek işe yaramıyor.
Não há lugar para bondade neste mundo.
İşe yaramıyor! Polenler bu uzaklıktan bulaşmışlar.
É escusado, os esporos já cá estão.
- Bu hiç işe yaramıyor.
- Isso não ajuda em nada.
Merak etme ben iyiyim. Ama bu telefon hiçbir işe yaramıyor!
não te preocupes estou bem mas este telefone pode ir para o lixo
Bu, bir işe yaramıyor.
Isto não está a resultar.
Eğer sahiden hayaletseniz bu çarşaflardan başka bir numara bulun, çünkü bunlar hiç işe yaramıyor.
Se são mesmo fantasmas, façam outra coisa. Essa coisa dos lençóis... não resulta.
Bu Sovyet saçmalığı belki satrançta işe yarıyordur ama burada işe yaramıyor.
Talvez essa treta Russa, funcione com o xadrez, mas não aqui.
Kabul etmek zorundayız Steve, bu ürün işe yaramıyor.
Temos de aceitá-Io, Steve. Isto não funciona.
- Evet, bu bir Gerzeklik Destanı. Kullandığım tüm yöntemler, bildiğim tüm numaralar, işleri yapma şekillerim, bu filmin finalini bağlamak için işe yaramıyor.
- Isto é a "Idiodisseia". nenhuma das minhas formas de fazer as coisas está a funcionar para este final.
Anne, bu şey işe yaramıyor.
Mamã, isto não está a funcionar.
Bu özel ayakkabılar pek işe yaramıyor Irv.
Irv, esses sapatos especiais não são muito eficientes.
Gerekli kâğıtları alacağım, çünkü bu kart artık işe yaramıyor.
Vou-te arranjar os documentos necessários, este cartão já não serve.
Kibritlerde işe yarıyor ama birada yaramıyor. Bu da ne demek?
Porque é que o fósforo funciona, e a cerveja não?
Öyle sanıyordum, ama bu bile işe yaramıyor artık.
Pensei que sim, mas já nem p'ra dele.
Bu ilâhi bir işe yaramıyor.
O cântico não funciona.
Bu işe yaramıyor.
Tenho que entregar alguma coisa em Springfield.
Bu ilacın kullanımı 1994'de durduruldu. Tenis yorgunluğu çekenlerde işe yaramıyor.
Retiraram esse remédio em 1994, quando viram que não curava distensões.
Bu da işe yaramıyor.
Isso não está bom
Bu akşam eve geldiğimizde, Bunları Ally'nin üzerinde denedim... Ve işe yaramadı, Ve sendede işe yaramıyor. İşe yaramıyor işte.
É que, quando chegámos a casa experimentei com a Ally e não resultou, nem resulta contigo.
Bu hiçbir zaman işe yaramıyor.
Isto realmente nunca resulta.
Bu hiçbir işe yaramıyor.
Não faz nada.
Bu zor elde edileni oynamak işe yaramıyor.
Isto de me fazer difícil não está a resultar.
- Hoş bu şehirde işe yaramıyor.
- "Gira" não chega nesta cidade.
Bu işe yaramıyor.
Não está a resultar.
Bu gösteri ile neyi başarmaya çalıştığını bilmiyorum, ama seni temin ederim ki, işe yaramıyor.
Não sei o que quer com isso mas garanto que não está funcionando.
Bu tedavi işe yaramıyor, Tom.
Esta cura não está a resultar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]