Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ D ] / Daha kötü

Daha kötü перевод на португальский

9,489 параллельный перевод
Yarın daha kötü olabilir.
Amanhã pode ser muito pior.
Benim yaptığımdan daha kötü şeyler yapmış olamazsın, emin ol.
Garanto-te que não fizeste pior do que eu.
Burnumu yanlış elimle kaşırken bile bundan daha kötü çiziklerim oldu.
Já fiz cortes piores a coçar o nariz com a mão errada.
Ve bilgin olsun, bu bana düşman gibi davranmandan bin kat daha kötü.
Para tua informação, isso é mil vezes pior do que me tratares como tua inimiga.
- Hangisi daha kötü bilemedim :
- Não sei o que é pior :
- Çünkü Yunan Ateşi senin napalm bombandan çok daha kötü bir şey.
- Porque o fogo grego é muito mais sinistro do que o teu napalm.
Çok daha kötü!
Piorou muito.
Dagur'dan daha kötü ne olabilir?
O que podia ser pior que o Dagur?
- Daha kötü de olabilirdi.
- Podia ser pior.
Bu işi daha kötü olabilir mi?
Será que pode ficar pior?
Ağladığı zaman mı yoksa hareketsiz kaldığı zaman mı daha kötü bilmiyorum.
Não sei o que é pior, quando ele chora ou quando está sossegado...
Gündemdeki konu, bu göründüğünden daha kötü.
Isto parece pior do que é.
- Bundan daha kötü olamaz. - İyi peki Morty.
- Pior do que isto não há de ser!
Daha kötü hücre dioksinasyonları görmüşlüğüm oldu.
Já vi piores dioxinações de células iónicas.
Buraya gelip beni daha kötü hissettirmene gerek yok.
Não preciso que venhas aqui fazer sentir pior.
Eğer evet dersen, Klaus çok daha kötü şeyler yapacak.
Se aceitares, o Klaus vai fazer algo muito pior.
Bıçak fırlatmadan daha kötü yetenekleri olan meta-insanlarla dövüştün oğlum sen.
Já lutaste com metahumanos com poderes bem piores do que atirar facas.
Daha kötü şeyler de söylendi.
Já me chamaram pior.
Daha kötü de olabilirdi.
Podia ser pior.
Kan arzusu Sara'da daha kötü değil mi?
A sede de sangue é pior com a Sara, não é?
Ve düşünüyorum ; onlar ile bir dakika daha geçirebilmek için nelerimi vermezdim fakat Sara ile olanlar kimsenin yarasını iyileştirmiyor sadece daha kötü hale getiriyor.
E penso no que eu... daria só para passar mais um minuto com eles, mas o que está a acontecer com a Sara não está... a curar a dor de ninguém.
Barry, burada yaşananlardan daha kötü ne yaşanabilir ki?
Barry, o que pode ser pior do que já aconteceu?
Bak. Eğer Caroline'ın büyüsünü çekersem Valerie öğrenir ve çok daha kötü bir şeyle karşılık verir.
Olha, se eu aspirar o feitiço da Caroline, a Valerie descobre, e vinga-se com algo muito pior.
Daha kötü şeyler var.
Há coisas piores.
Şükran gününden önce yapılan market alışverişlerinden daha kötü bir şey yoktur.
Não há nada pior do que ir às compras no dia anterior à Acção de Graças.
Karen beni beyzbol takımından kesik yiyen bir adamdan daha kötü hissettirdi.
A Karen fez-me sentir pior que um tipo a ser despedido de uma equipa de basebol.
Joe, bizlerden daha kötü durumda ama hepimiz düşüncelerimizi kimseyi incitmeyecekleri derinliklerimize gömeriz.
O Joe é um pouco pior que o resto de nós, mas... todos enfiamos os nossos pensamentos bem lá no fundo, onde não podem magoar ninguém.
Saklanacak daha kötü yerler düşünebilirim.
Há sítios piores para passar despercebido.
- Bu daha kötü yapacaktır.
Isso irá piorar as coisas.
Ubba kadar büyükler ve daha kötü kokuyorlar.
São tão grandes como o Ubba e cheiram ainda pior.
- Daha kötü görünemeyeceğime eminim.
Tenho a certeza que não poderia parecer muito pior.
Amaç, daha kötü hastalıkların önüne geçmek.
Previne doenças mais sérias.
- Neyi daha kötü hâle getirir?
Piorar o quê?
Evde durmanın daha kötü olduğunu biliyorsun.
- É pior em casa e tu sabes.
Dikkat çekmek durumu daha kötü yapar.
Só vai piorar as coisas, chamar mais atenção a isso.
Muhtemelen zırh giymeseydi daha kötü olurdu.
Podia ter sido pior se não fosse o colete de protecção.
- Galiba bütünü parçalardan daha kötü demek.
Acho que o todo é pior do que algumas das partes.
Beni artık Kötü Kraliçe olarak görmüyor olabilirler ama bundan daha fazla olabileceğimi onlara kanıtlamalıyım.
Podem não me ver como... a rainha má, mas tenho que lhes provar que posso ser mais que isso.
Laura Sutton sorunumuz daha da kötü hale geldi.
Bem, o nosso problema com a Laura Sutton agravou-se.
Sizin burnunuz kötü kokulara bizimkilerden daha aşina olmalı Bay Hopkins.
E ao próprio Diabo. O seu nariz estará mais habituado a odores infernais do que os nossos, Sr. Hopkins.
Bu arada, patronuna şaka yapacağında, en kötü kariyer hamlesidir ama neyse biraz daha çaba sarf etmelisin.
Aliás, se queres brincar com a tua chefe, a pior coisa que podes fazer, é esforçar-te bem mais.
Daha kötü akşamdan kalmalarım olmuştu.
Já tive ressacas piores.
Ve işin kötü yanı, daha iyi hissettim.
A pior parte é que senti-me melhor.
Oscar'ın durumu daha da kötü oldu.
A ressaca do Oscar passou de mal a pior.
Kötü haber tellalı gibi olmayayım ama daha da kötüleşecek.
Não queria nada trazer más notícias, mas está prestes a ficar mais difícil.
Evet, bir süre boyunca "pot kırdığımız" için özür dileriz. Sana yaptığımızı bu sözle açıklamak istedik. Umarız böyle daha az kötü görünmüştür.
Pois, desculpa por te termos largado por uns tempos, que é a melhor maneira para descrever o que te fizemos, e que esperamos que faça isso parecer menos atroz.
- Hangisinin senin için daha kötü olacağını düşünüyordun.
Pensou no que seria pior para si,
- Daha da kötü. - Çük için en küçüğünden çakış taşları var.
Pior... com um minúsculo seixo em vez de um pénis.
Sadece daha da kötü hâle getirirsin.
- Podes piorar tudo.
Daha Cumartesi gecesi olmadan bir sürü kötü çocuk buldum.
Tenho uma data de mauzões e nem sequer é sábado à noite.
Eşi Çinli bir adamla ilişki içindeydi. Sanıyorum ki onu da üye yapmaya çalışıyorlar. Karısının tutuklanmasıyla tehdit edince de işler daha da kötü bir hâl aldı.
O marido estava a ter um caso amoroso com um homem chinês, e suspeito que estavam a tentar recrutá-lo e pressionaram-no, ameaçando prender-lhe a mulher, algo que, agora, já fizeram.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]