Gitmiş перевод на португальский
11,456 параллельный перевод
- Biz Tyson'a gidene kadar, Blanca gitmiş. - Gitmiş mi?
Quando chegámos a casa do Tyson, ela já não estava lá.
Sıra dışı herhangi bir yere gitmiş mi?
Foi a algum lugar fora do comum?
Finansal kayıtlarına göre, taksi ie Brooklyn'e gitmiş.
De acordo com os seus dados financeiros, pagou um táxi até Brooklyn.
Gitmiş generalim.
Ela desapareceu, General.
Aslında o ve bir başka ajan Güney Amerika'ya gitmiş uzaylı düşmanları tutuklamak için.
Ele e outro agente foram à América do Sul para capturar um extraterrestre hostil.
Ayrıca kurbanımız para dolu çantayla o yere gitmiş.
Para um lugar isolado com um saco cheio de dinheiro.
Crane, fidye için oraya gitmiş.
Crane estava foi, pagar um resgate
- Buzdolabına gitmiş. - Buzdolabı
- É só um frigorífico.
Bunun yerine failin üzerine gitmiş.
Em vez disso vai direita a ele.
Kimseye söylemeden gitmiş olabilir mi?
É possível ela ter-se ido embora sem dizer a ninguém.
Görülmeden sessizce gitmiş olabilir.
Podia ter saído sem a verem.
Sonra bir bakmışsın kişisel yerlerin de gitmiş.
Quando te apercebes, já não tens espaço no armário, está bem?
Ana binanın güney tarafındaki bir garaja gitmiş.
Entrou numa garagem no lado sul do prédio principal.
Bildiğimiz kadarıyla o para gitmiş.
O dinheiro desapareceu.
Dolaptaki kıyafetleri gitmiş. Kablolar var ama dizüstü burada değil.
A roupa desapareceu do roupeiro, há cabos, mas não há computador.
Şirketiniz site hakkında bilgi toplamanızı istediyse daha ileriye gitmiş olabilirler.
Se a companhia queria informações do site dele, talvez tenha ido mais longe.
Görünüşe göre anlaşma ters gitmiş.
Parece que o acordo não foi feito.
Sonrasında herkes unutmuş gitmiş.
E, então, toda a gente esqueceu o sucedido.
- Gitmiş.
Desapareceu!
Container Store'a yaptığımız gezide buzlu şeker alınca ölmüşüm de genelde cennet olarak karıştırılan ölüm sonrası nöron halisünasyonuna gitmiş gibi oldum.
Estamos felizes por teres divertido. Blue Icees e uma visita à Loja das Caixas Plásticas? É como se tivesse morrido e na alucinação pós-morte comummente conhecida como céu.
Gezi gemisi keçileri sürdüğün Machu Picchu'ya gitmiş.
O cruzeiro fez esta expedição em que subiam de bode até Machu Picchu.
çoktan oraya gitmiş.
Reddington. Ele já está lá.
Anneleri nereye gitmiş? Bilmiyorum.
Para onde foi a mãe deles?
Taylor Swift konserine gitmiş gibisin?
- num espectaculo da Taylor Swift.
Para nereye gitmiş o zaman?
- Para onde é que foi todo o dinheiro?
Tam emin değilim ama bir kısmı şu adama gitmiş :
Não tenho a certeza, mas, parte dele foi para este tipo...
Phoenix'e birden fazla yoldan gitmiş olabilir.
Ele podia ter usado várias rotas diferentes para voltar a Phoenix.
Yani Scott'un öldürüldüğü gece oraya gitmiş, ama bahse girerim George'la konuşmak için gitmiştir.
Então o Scott esteve lá na noite em que morreu e aposto que foi para encontrar-se com o George.
Evet efendim, görünüşe göre Bay Keller'ın suç oluşturacak bütün aktiviteler için ona gitmiş.
Sim. Parece que era ela quem o Keller procurava para várias actividades criminosas.
Eski sevgilisi cinayete kurban gitmiş şartlı tahliyeyle çıkan biriysen mantıklıdır.
Faz sentido quando estamos em condicional e a nossa ex é assassinada.
Ben bir ekip toparlayana kadar çoktan çekip gitmiş olurlar.
Vão estar longe até arranjar uma equipa.
Tamam, eğer oradalarsa bir şeyler cidden kötü gitmiş demektir.
Se estão, alguma coisa correu muito mal.
Neden o Jedi güçlerini kullanıp ilaçları bulmuyorsun bu şekilde buradan gitmiş oluruz?
Porque é que não usas os teus poderes Jedi para encontrar os suprimentos médicos e sairmos depressa daqui?
Dahası kardeşin Nellas'ın evine gitmiş.
Como se isso não bastasse, o seu irmão foi meter o nariz no apartamento do Nellas.
Van Zant parasının gitmiş olduğunu öğrendiği zaman aylarca Nellas'ı bulmaya çalışacaktı.
Depois de o Van Zant ter descoberto que o dinheiro desapareceu, iria perseguir o Nellas durante meses.
Partiye gitmiş herkesle konuşun. Tanya'yla Dominic'in normal seviştiğine, şiddetsiz olduğuna dair tanık bulun.
Falem quem esteve na festa, para testemunharem que entre a Tanya e o Dominic o sexo
Hepsi uçakla Pennsylvania'ya gitmiş.
Eles voaram para a Pensilvânia.
Adli tıptakiler beni arayıp beslese sorun olur mu diye sorunca, adam kaçıp gitmiş.
Quando a equipa disse que tinha de confirmar comigo se era verdade, o fulano pôs-se em fuga.
Zavallı şey sıradakinin o olacağını zannetmiş ama tavşan kapıdan öylece çıkıp gitmiş.
A pobrezinha pensou que ela era a seguinte, mas o coelho apenas se levantou e saiu pela porta.
Çekip gitmiş mi?
nbsp Apanhou o autocarro da diversão para fora da cidade?
Kapıdan çıkıp gitmiş.
Ele saiu pela porta da frente.
Navid, Orta Doğu barış zirvesinde Bandari'li yetkililer için tercüme yapmış... Londra, Paris, Moskova gibi yerlere gitmiş.
Navid traduziu para dignitários Bandari na cimeira de paz no Médio Oriente, nas visitas a Londres, Paris, Moscovo.
New Springs'te geçirdikleri süreden sonra hepsi kendi yoluna gitmiş.
Depois da estadia no New Springs, todos seguiram caminhos diferentes.
Bir şeyler ters gitmiş olmalı.
Algo não está bem.
Tüfeklerimiz ve yeleklerimiz gitmiş.
O armamento e os coletes desapareceram.
Gitmiş.
- Ela foi-se embora.
Iclerinden bir tanesi ucakla gitmis.
Apenas um deles voou, o resto conduziu.
Kurbanlar oraya hic gitmis mi ogrenmek icin birkac basit degisIklikle telefonunu sistemlerine sizmak icin kullanabilirim.
Com algumas modificações posso usar o teu telemóvel para aceder ao sistema deles. Verificar se as vítimas - estiveram mesmo aí.
-... bir ev partisine gitmiş.
Vai. Eu trato disto.
Yakında gitmiş olurlar.
Daqui a pouco eles vão-se embora.
Öğreneceğiz, orada rehabilitasyona gitmiş.
Não, ele esteve lá em reabilitação.
gitmişti 26
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiyorsun 77
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiyorsun 77