Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Karınız mı

Karınız mı перевод на португальский

2,525 параллельный перевод
Karınız mı?
A sua esposa?
Bak, erkeklerin Madonna ödevinden biraz rahatsız olduğunu biliyorum sen ve ben, müşterek takım kaptanı olarak bir sürü şarkısını karışım olarak yapabiliriz böylece herkese ne kadar güzel olabileceğini gösteririz.
Eu sei que os rapazes ficaram um pouco desconfortáveis com a tarefa da Madonna, por isso, pensei que tu e eu, como co-capitães, podíamos fazer um mash-up de algumas das suas músicas para mostrar a toda a gente o quão fixe pode ser.
Şu an paylaşacağımız her şeyin senin kafanı karıştıracağını düşünüyorum.
Tudo o que partilharmos agora vai ser confuso para ti.
Kızımın kalbini sevgiyle kazanabilirsiniz çıkar ilişkileriyle değil.
O caminho para o coração da milha filha é pelo afeto, não pelos benefícios.
Bu kasabaya iki kez saldırdınız kocalarımızı, karılarımızı, çocuklarımızı öldürdünüz şimdi de bu kasabaya can veren adamı öldürmek için saldırıyorsunuz.
Atacastes esta cidade duas vezes, matastes os nossos maridos, esposas, filhos, e agora voltais a atacar, matando o homem que trouxe vida a esta cidade.
Leziz bir şeyle baştan çıkarılmaya hazır mısınız?
Alguém se sente tentado por um tratamento saboroso?
-... karınca yuvasına mı sattınız?
- Para o'ninho da Tia'? - Eu não sei de nada!
Şimdi tek ihtiyacımız Avery'nin, daireden çıkar sağladığını gösteren bir kanıt.
Tudo o que precisamos agora é de uma prova, de que o Avery recebe parte dos lucros.
Hayatım boyunca, böyle bir hikâyeyi yakalamaya çalıştım ben. Ve o bilgisayarını karıştırdığım için bana kızıyor.
Toda a vida esperei por uma história dessas e ela fica furiosa por ter mexido no computador dela.
Çünkü polis, Fransız olduğunu sandığım evin hizmetlisinin olaya karıştığından kuşkulanıyordu ama kadın masumdu. Ve bir polis merkezinin hücresinde o da intihar etti.
Porque a empregada, que era Francesa, acho, e que a policia estava convencida que tinha participado no crime mas era inocente, também pôs termo à sua vida, na cela da policia.
Teğmen? Sizden soruşturmama karışmanızı istemediğimi söylediğimde sanırım beni duymadınız.
Porque quando disse que não queria que interferisse na minha investigação, assumo que não me tenha ouvido.
Sanırım bizi ATF ile karıştırdınız, Dr. Campos.
Acho que nos confundiu com a A.T.F., Dr. Campos.
El ve ayaklarınızda karıncalanma hissetmeye başlamış olmanız lazım.
Deve começar a sentir uma sensação de formigueiro nas extremidades.
Polise ihbar edip onları yakalatsaydım bu sefer de odama kız attığım raporlarına geçecekti ve bu durumda da karımın olanları öğrenmesi riski ortaya çıkıyordu.
Bem, se tivesse chamado a polícia e as tivessem encontrado, iriam existir relatos a dizer que levei uma rapariga para o quarto, E não podia correr o risco de a minha mulher descobrir.
Asla kurmayacağınızı düşündüğünüz bir cümle. "Karımı kaybettim."
É uma frase que nunca pensamos vir a dizer : "Perdi a minha mulher".
- Ya onun boğazını kesersin... Ya da kızın bacağına bir mermi sıkarım.
- Corta-lhe a garganta ou disparo na perna dela.
Ayakkabılarınızı çıkarır mısınız, Memur Grant?
Poderia tirar os seus sapatos, agente Grant?
Aksanınız Londra ve Sussex karışımı, değil mi?
O seu sotaque... é de Londres com um pouco de Sussex, certo?
7 yıl önce, karımın ve kızımın cinayetine adın karışmıştı.
Há sete anos atrás, esteve envolvido no homicídio da minha esposa e filha.
Bunu karın ve kızın için yapacağım.
Vou fazê-lo pela sua esposa e filha.
Sadece karımın ve kızımın katillerini bulmak istiyorum.
Só preciso de encontrar o assassino da minha mulher e filha.
Ben onun karısıyım, ve onu nereye götürdüğünüzü ve hangi testleri yapacağınızı bilmek istiyorum.
E queria saber para onde o estão a levar e que exames vão ser feitos.
Karınız evde değilken Amber Madison ile kendi eviniz de yattınız mı? İtiraz ediyorum.
Alguma vez dormiu com Amber Madison na sua casa, quando a sua mulher estava fora?
Evet, Bay Florrick karınız yokken, kendi evinizde kendi yatağınızda Amber Madison ile yattınız mı?
- Então, Mr. Florrick, alguma vez dormiu com Amber Madison na sua casa, na sua cama, quando a sua mulher estava fora?
Sizi uyarayım. Özel hayatınızı iş hayatınıza karıştıracak olursanız sonuçları tehlikeli olur.
Devo avisá-los que permitir que a vossa vida pessoal interfira com a profissional pode ser perigoso.
- Dergilerde falan çıkar mısınız?
Será que já ouvimos falar sobre si? Duvido.
Eğer bulduysanız umarım benim adımı bu işe karıştırmazsınız...
Se sim, espero que omitam o meu nome.
Karı koca mısınız?
- São marido e mulher?
Halkımızı mücadelesinde terk ediyoruz sokaklarda ölmelerine göz yumuyoruz. Yardım etmek için silah yollamıyoruz yerine karını öldüren pisliklere kızını havaya uçuranlara mı? - Sus.
Abandonamos a luta do nosso próprio povo, deixamo-los morrer nas ruas, não lhes enviamos armas para os ajudar, mas os cabrões que mataram a tua esposa...
Seni içeri alabilirdik, ama avukatın gelir çıkarır ve biz de zamanımızı boşa harcamış oluruz.
Podíamos detê-lo, mas iria chamar os advogados, e perderíamos muito tempo.
Shoshone, şey aksanınız konusunda yanılmıyorsam İtalyan / İrlandalı karışımı bir New Yorklusunuz.
"Shoshone" misturado com italiano e irlandês nova-iorquino, se não me engano pelo sotaque.
Seni ve karını öldürüp oyun dışına atarım ve siz de bir daha kızınızı göremezsiniz.
Então elimino-o a si e à sua mulher deste jogo e nunca mais voltam a ver a vossa filha.
Yani bana hiçbirinizin işle aşk hayatınızı birbirine karıştırmadığınızı mı söylüyorsun?
Nunca se sentiram tentados a misturar negócios com prazer?
Yoksa erkek arkadaşımı, daşakları Fransız bir karının içindeyken yakalamış olduğumu mu?
Ou talvez sobre como eu acabei de ver as bolas do meu namorado enfiadas numa gaja francesa!
Kızımızın hayatına karışmayacağımı temin eden evraklar.
Os papéis que afirmam que não interfiro na vida da nossa filha.
Üzgünüm, sanırım beni biriyle karıştırdınız.
Desculpe. Enganou-se na pessoa.
Şerif, acaba beni buradan çıkarır mısınız?
Xerife... Pode tirar-me da traseira do carro?
Gelecekte, karımı rahat bırakacağınız için teşekkürler Sör Francis.
Agradeço-vos que, no futuro, deixeis a minha mulher em paz, Sir Francis.
Gerçekten bir köpekbalığı-ahtapot karışımının olması imkansız.
É impossível que exista um Tubarão-polvo.
Ayakkabınızı çıkarır mısınız, hanımefendi?
Importa-se de tirar o sapato, minha senhora?
Eğer karımın fişini çekerseniz... onu bizzat öldürmüş olacaksınız
Se desligarem a minha mulher estarão a assassiná-la.
Ancak karınızın bunlardan biri olduğunu gördüğünüzde canınız acımış olmalı.
Deve ter sido difícil descobrir que a sua esposa era uma delas.
Yani, arkadaşımız Kelly, Saçlarını bir kuaförde yıkar, Taktiklerinden hiç birini açıklamaz.
Isto é, a nossa amiga Kelly, que lava cabelos num salão, ela não declara qualquer gorjeta.
Sevgili karım Gloria'nın da bahsettiği gibi bu sizin hatanız değil, benim hatam.
Como a minha adorável esposa, Glória, observou, a culpa é a minha, não vossa.
Brooke Carver. Kurbanımızın karısı.
A Brooke Carver, a mulher da vítima.
Kız arkadaşımı geri kazanmak ve karın kası istiyorum.
Quero a minha namorada de volta e abdominais definidos.
Profesyonel hayatlarımıza karışmayacağımıza anlaştığımızı biliyorum ama bu kıyafeti nasıl bir hikaye için kullanacaksın?
- A sério? Eu sei que concordámos que iríamos manter as nossas vidas profissionais para nós mesmos, mas que tipo de artigo secreto te obrigou a mascarar?
Yalnız çalıştığımı düşünüyorsan karısı ile tanışmadın demektir.
E se achaste que estava a trabalhar sozinho... Ainda não conheceste a mulher dele.
Homer, Lisa, lütfen dışarı çıkar mısınız?
Homer, Lisa, podem sair por um momento?
Ekselansları, eminim ki bu akşam da, güzel karım Kraliçe ve ilk kızım Leydi Mary tarafından çok iyi ağırlanacaksınız.
Bom, Vossa Excelência, espero que esta noite também sejais bem tratado pela minha bela esposa, a rainha, e a minha primeira filha, a senhora Maria.
Eşyalarımı mı karıştırdınız?
Mexeram nas minhas coisas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]