Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ K ] / Kovulursun

Kovulursun перевод на португальский

205 параллельный перевод
Ya yaparsın ya da kovulursun.
"Ou o fazes ou vais embora!"
- Bir dahakini kabul edersen, kovulursun. - Peki efendim.
- Se aceita mais algum é despedida.
Bizi rahat bırak, yoksa madama söylerim, kovulursun!
Se não me deixas em paz, queixo-me e a senhora põe-te na rua.
Bıyığının tek bir lanet kılı dahi stüdyoya girecek olursa kovulursun. - Teşekkür ederim efendim.
Se deixá-lo entrar aqui, está despedida.
"Dave'in başı bir daha böyle belaya girerse kovulursun" dedim.
Disse : "Da próxima vez que o Dave se meter numa, despeço-te."
Ya onlar gibi yaşarsın ya da kovulursun.
Terá de se adaptar ou vai embora "
Gelecek sefer içkilerden otlanırsan, kovulursun.
Se voltar a pedir goles grátis, te despedirei. Vamos.
Pencereleri kapatmazsan kovulursun!
Se não fechar aquelas janelas, vai ser despedida!
Heywood, aç şunu. Aç yoksa kovulursun.
- Abra ou será despedido.
- On dakikan var, yoksa kovulursun. Niye endişeleniyorsun ki?
- Dez minutos.
Bir daha o kağıtta yazan diyalogları değiştirecek olursan kovulursun!
Se voltas a mudar o diálogo, estás despedida!
- Kovulursun koç.
- Pode vir a ser despedido, Treinador.
Sokarken yakalarsam, buradan kovulursun. Anladın mı?
Se te apanho a fazer isso, ponho-te na rua, compreendido?
Şansın varsa sadece kovulursun.
Com sorte, serás apenas despedido!
Park et şunu, yoksa kovulursun.
Pois descobre-o ou vais para a rua.
Anladın mı? Kovulursun.
Percebeste?
Oldu o zaman. Hikaye 11 : 30'a kadar masamda olmazsa, kovulursun.
Se a peça não estiver na minha mesa às 11 : 30, estás despedido.
İşe koyul dedim sana, yoksa kovulursun.
Vai trabalhar, já disse, ou estás despedido.
Yakalanırsan, kovulursun.
Se fores apanhado, és despedido.
Eğer bu Bundy kredisi başarısız olursa sen de kovulursun.
Se o empréstimo do Bundy falhar, está despedido.
Ona dokunma, yoksa kovulursun!
Não lhe toques, ou és expulso.
Bu gece de geç kalırsan, kovulursun.
Se te atrasares de novo hoje à noite, estás despedida.
- En kötü ihtimalle kovulursun.
- - Eles despedem-te.
Ona teşekkür et yoksa kovulursun.
Mostre-se grato ou está despedido.
Ya götünü verirsin ya da kovulursun!
Fá-lo ou vais para a rua!
Bir hata daha yaparsan, kovulursun.
Se der mais um fora, mando você circular!
Bir hata daha yaparsan, kovulursun.
Se der mais um fora, mando você circular! Entendeu?
Şimdi ya yaparsın ya da kovulursun.
Atenda-o já ou está despedida.
Her şeyden önce kovulursun.
Antes do mais, serás despedida.
Ya emirlere uyacak ya da kovulursun.
Torne-o obediente ou procure outro emprego.
İzin gününde nasıl kovulursun?
Como é que é possível seres despedido no teu dia de folga? Não sei.
Daha hızlı vurmazsan kovulursun!
Mais força ou, para a próxima, és despedido. Para trás!
- Gidersen kovulursun.
- Se sair, considere-se despedida.
Eğer bir ev satamazsan, kovulursun, kovulursun, kovulursun.
Não! Se não vender uma casa, está despedida... despedida...
Üçüncü hata, anında kovulursun.
Na 3ª vez, será despedido no ato.
- Gazeteciliğin birinci kuralı eğer gerçekleri saptırırsan kovulursun.
Lição nº1 de jornalismo : Se inventas factos, és despedido.
Jerry, o müziği tekrar çalarsan kovulursun.
Jerry, se voltas a pôr aquela música, estás despedido.
Hatta seni içerken yakalarsam kovulursun.
Se te apanhar, estás despedida.
Gelecekte Hollywood'da iyi bir yerde olmak ister misin? Oyunu kurallarına göre oynamalısın. Aksi takdirde kovulursun.
Se quiser progredir em Hollywood, joga o jogo ou vai para casa.
İşi alamadığın için kafan bozuldu, tamam, ama bir kanişin aklından geçeni duyduğunu söyleyecek olursan kovulursun.
Descontrolaste-te por perderes o lugar, que até entendo. Mas se disseres a mais alguém que consegues ouvir as ideias duma caniche...
Düşünüyordum da... söylediklerin doğruysa... işimi geri alacaksam... o zaman sen kovulursun.
Bom, estava a pensar que... se tudo o que disseste é verdade, se realmente tenho o meu lugar de volta... então acho que estás despedido.
Üniversiteyi arar ve onlara ilişkinden bahsederim sonra da kovulursun.
Informo a universidade da vossa relação e serás despedido.
- Kovulursun.
- Despedirão-lhe.
İşe geri dönersen, kovulursun, dostum.
Se voltares para o trabalho, estás despedido, meu.
Ama eğer notların düşerse kovulursun!
Mas se as tuas notas começam a deslizar, estás despedido!
Fragman zamanında hazır olmazsa kovulursun.
E se o trailer se atrasar, vais para a rua.
- 10 vermezsen kovulursun.
Dá-lhe um dez ou vais ser riscado.
Bir kez daha işe geç kalırsan tatlım, kovulursun.
Tu chegas atrasada mais uma, missy, e tu vais ser despedida.
- Eğer birdaha gecikirsen... kovulursun. Tren saatinde geldi, Mr. Stoneman, ve sen birkez daha geicikirsen.
O comboio chegou à hora, Sr. Stoneman,
Bir dahaki sefere kovulursun.
Muito bem, uma semana de suspensão.
Kovulursun.
É despedida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]