Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ M ] / Mesela

Mesela перевод на португальский

12,723 параллельный перевод
Peki mesela neler...
Sim? E quais são...
Mesela, birilerinin öpüştüğünü görmüşsündür.
Por exemplo, vês como algumas pessoas se beijam.
Hayatım boyunca büyümekten korktum... çünkü büyüyünce, değer verdiğiniz eski şeyleri yitirebilirsiniz. Mesela, sizi eğlendiren filmleri.
Toda a vida tive medo de crescer porque podemos perder coisas antigas que guardámos com carinho como todos os meus filmes.
Mesela suikasta kurban gitmeyi beklememistir.
Duvido que esperasse ser assassinado.
Polis başka kimseyi soruşturmadı. Mesela, kurbanla çalkantılı bir ilişkisi olan üvey babayı ki kurbanlarını tanıyan katil yüzdesi kurbanı tanımayanlardan ve tanımayıp suç işleyenlerden 5 kat fazla olsa da.
A polícia não investigou mais ninguém... não investigaram o padrasto, que tinha uma má relação com a vítima, mesmo sabendo que o número de assassinos que conhecem as suas vítimas é cinco vezes maior do que a de estranhos... e mesmo sabendo que, mesmo entre estranhos que cometem homicídio,
Mesela haftaya.
Para a próxima semana?
Mesela Tanrı'dan başka bir taş tablet almak gibi.
É como ir atrás de outra tábua dos 10 mandamentos.
Bu şeftalinin içinde bolca su barındırdığı gerçeği mesela.
Por exemplo, o facto deste pêssego ser bem suculento.
Mesela şu kızın adı Jessie olabilir.
Bem... o nome dela talvez seja...
Mesela sen Jessie ile devamlı evde kalır film izlerdiniz.
Por exemplo, tu e a Jessie provavelmente ficariam em casa o tempo todo, a ver filmes.
Mesela, en iyi dostum bile benden osuruğunu gizliyorsa başka neler saklıyordur düşüncesi.
Pensamentos como, se o meu melhor amigo guarda os seus peidos de mim que mais estará ele a esconder?
Allah biliyor ya, denedim ama hep bir şeyler beni durdurdu. Devam etmemi sağlayacak güzel bir düşünce mesela.
Deus sabe que tentei, mas houve sempre algo, algum pensamente bonito o suficiente para me manter de pé.
Mesela toplantılarda ve ekibin yanında müşterilerle ilgilenmek.
Por exemplo, nas reuniões, com a equipa, no contacto com os clientes.
Bak bu güzel mesela. Bir arada oluruz.
Qualquer coisa de pessoal!
Ama mesela karizmanız üzerinde çalışmak ya da telefonda kimseyle konuşmadığınızı fark etmek isterseniz beni dilediğiniz zaman arayın.
Mas se está interessada em desenvolver o seu carisma ou se der por si a falar sozinha com um telefone, então venha falar comigo. Será benvinda.
Mesela, babamın bize öğrettiği en önemli şey peynir rendesini nasıl kullanacağımızdı.
A mim, por exemplo, o meu pai ensinou-me como usar um ralador de queijo.
- Nasıl mesela?
De que tipo?
Mesela yanan bir binadan falan mı kurtardın?
Salvaste a vida da família dela, tiraste-os de um prédio em chamas ou algo assim?
Mesela ceza indirimi olursa.
- Não o farão. - Se houver acordo.
Senin gibi mi mesela?
O quê, como o senhor, por exemplo?
Kendinden bahset mesela.
Fala-me de ti.
Mesela ikiniz, birlikte epey bir zaman geçiriyorsunuz.
Vós dois passam muito tempo juntos.
- Davet edildim canım. Sıkıntı çıkaran bazı olayları çözmek için. - Mesela kraliçenin hapse atılması gibi.
- Fui convidada, minha querida, para ajudar a lidar com alguns assuntos problemáticos, tal como a detenção da Rainha.
- Mesela, saç dökülmesi, iltihaplı sivilce, istem dışı ağlama, sarhoşluk, testis küçülmesi,
Queda de cabelo, explosões de acne, crises de choro incontroláveis, tomates mais pequenos...
Mesela, ailen nasıldı?
Como era a sua família?
Mesela eve gelecek miyim?
Continuo a vir a casa?
Tanrı'nın izin vermediği şeyleri yapma. Bunu mesela.
Diz-me que Deus permitiria isto.
Jack, burası beyaz tahta, sonraki 60 gününü bu tablo belirleyecek çünkü her an bir yere gidebiliriz, mesela şu an üç saate kadar çıkış yapacağız.
Muito bem, Jack, este é o quadro branco que vai ordenar a tua vida durante os próximos 60 dias. Quero que o vejas de hora a hora, porque aparecem trabalhos a cada minuto, tais como irmos fazer uma escolta daqui a três horas.
Mesela Chico'nun numarası.
Como o número de telefone do Chico.
Mesela Damon Boone'dan.
Falemos de Damon Boone.
Şimdi mesela.
Agora é uma boa altura.
Suit oda gibi mesela?
Há algum tipo de suíte? - Suite?
Mesela, hiç bir albüm anlaşması imzalayamadık.
Tipo como nunca deveriamos ter assinado aquele acordo estúpido de gravação.
Yarın akşam olabilir mesela.
Podes vir amanhã à noite. Vai haver carne assada.
- O gece ne aldığın mesela.
Sobre o que tomaste naquela noite.
Mesela sadece Dead Rabits değil.
Não são só os Dead Rabbits.
Mesela maskeli adamlar Bay Delaney'nin önünde beni özel vagonumdan kaçırsa.
Digamos, homens mascarados sequestram-me no meu vagão, na frente do sr. Delaney.
Ben bıktım mesela.
Sei que eu estou cansado.
Mesela neden sevgi dolu bir tanrının Annabel'in böyle acı çekmesine izin verdiğini anlatabilirsin.
Poderia dizer-me porque é que um Deus de amor iria deixar a Annabel sofrer como ela está a sofrer.
Biraz gerçek ve yıkıcı bir kanıt mesela.
Uma evidência real e demonstrável?
Mesela alışverişe götürüldüğümüz zaman onlara Target mağazasında bir saat bize Ross mağazasında sadece otuz dakika verdiler.
Quando nos levaram às compras, deram-lhes uma hora na Target e só nos deram 30 minutos na Ross!
Mesela çocukken sana yapılanları düşünelim Lord Varys.
Vede o que vos aconteceu, Lorde Varys, quando éreis criança.
Şimdi mesela çeneni kapatmazsan ağzına vururum dedim diyelim ama sen konuşmaya devam ettin.
Ora, digamos que ameaço bater-vos a não ser que caleis essa boca... Mas vós continuais a falar.
Kaybedecek bir şeyi olmayan birini mesela.
Alguém sem nada a perder.
Peki, mesela nerede?
Onde?
Mesela Ulysses bir gemi kazasının ardından bitkin halde Calypso'nun adasına vardığında göz kamaştıran peri Calypso...
Por exemplo, quando o Ulisses chegou à ilha de Calipso, exausto após o naufrágio, a ninfa Calipso, que era um borrachão...
Mesela sen burada krallar gibi yaşarken beni niye bir sığınakta kapalı tuttuğunla başlayabilirsin.
Por que não começa por dizer a razão de me ter trancado num bunker, enquanto estava a viver como um rei.
Bugün halletmem gereken önemli bir işim vardı mesela.
Eu tinha esta coisa importante hoje.
- Bizimkini mesela.
- Os nossos.
Ne mesela?
O quê?
Mesela Mary Anne Gerchas veya Rosa Lopez ya da Joe Stellini...
Ou Rosa Lopez. Ou Joe Stellini.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]