Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ M ] / Mesele ne

Mesele ne перевод на португальский

530 параллельный перевод
Mesele ne?
Que se passa?
- Mesele ne?
- Que se passa?
Mesele ne?
O que é que se passa?
Asıl mesele ne biliyor musun? Aranızdaki çekişmenin sebebi ikinizin de aynı harika adama âşık olmanız.
Essa é a briga entre vocês duas, gostam do mesmo cara legal.
Mesele ne?
O que houve?
Seni rahatsız eden esas mesele ne?
Qual é o seu problema?
Hadi söyleyin, mesele ne Clarence?
Mas, qual é a razão, Clarence? Posso saber?
Mesele ne, Mösyö?
O que o está aborrecendo?
Mesele ne, Seibei?
Seibei!
Mesele ne?
O que se passa?
Mesele ne şimdi?
Qual é o problema, agora?
- Mesele ne, bir kız mı?
- Qual o problema, uma rapariga?
Mesele ne?
O que tens?
" Mesele ne?
" Qual é a ideia?
- "Seninle konuşmam lâzım." - "Mesele ne?"
- "Tenho que falar contigo." - "O que é?"
Mesele ne?
O que acontece?
Mesele ne yahu?
O que se passa?
O zaman mesele ne?
Então, o que se passa?
Evet, mesele ne?
Pois, conta lá.
- Mesele ne, Daniel?
- Que é que se passa, Daniel?
Mesele ne?
Que é que se passa?
Ne bu mesele ne de ben seni ilgilendirmem.
Não te diz respeito. E eu muito menos.
Şu uzun, zayıf, siyah mesele ne oldu?
Então e a história da preta alta e magra?
Asıl mesele ne miydi?
O que foi aquilo?
"Bütün mesele bundan sonra ne olacağı değil mi canım?"
"Só importa o que acontecer daqui para frente, não é, meu bem?"
- Mesele ne?
- O que tenho de fazer
Ne bu, ikiniz arasındaki kişisel bir mesele mi?
Vossa Majestade...
Bu mesele sizi ne ilgilendiriyor?
- Que tem você a ver com isso?
Mesele ne hayatım?
O que foi, querido?
Önemli biri ne de olsa, asıl mesele de bu.
- Isso mesmo. - Sempre é um tipo importante.
Mesele ne yapabileceği değil, Frankie.
Não é pelo que ele possa fazer.
Johnny gibi biri herhangi bir konuda pek bir şey yapamaz. Mesele, bunun ona ne yapacağı.
Um homem como Johnny não pode fazer grande coisa.
Ne de olsa, bir tür resmi mesele.
Afinal, é uma espécie de assunto oficial.
Asıl mesele, Barbara, onlar varken ne yapıyorsun?
A pergunta é...
Ama mesele şu ki onu iteklemek istemiyorum çünkü çocuklara ne olur diye düşünüyorum ben.
O único problema seria ela achar que estou forçando... mas penso no que isso significaria para mim e para as crianças.
- Ne yazık ki, mesele sandığın kadar basit değil, Prudy.
Espere um pouco. Não é simples assim.
Ne istediğin ve ona sahip olmak için ne ödediğin, mesele.
Há aquilo que queres e o que pagas para teres.
Bay Skinner ne yapacağını bilir... ne yendiği mesele değil.
O Sr. Skinner vai saber o que fazer, não importa o que o coma.
Professor Fassbender... ve kızına ne olduğu ise başka bir mesele.
O que aconteceu ao Professor Fassbender... e a sua filha é outra coisa.
Asıl mesele, bu ilişki ne işime yarıyor ki?
Merda! A questão é : que raio estou eu a fazer nesta relação?
Mesele şu : Doğru olmadığını kanıtlarsa biz ne yapabiliriz?
A pergunta é : que protecção temos se a notícia for falsa?
Mesele ne?
Então, o que foi?
Senin için ne yapabilirim? Şey, mesele bizim ev.
- O que posso fazer pelo senhor?
Benim için ne olduğu mesele değil.
Nem eu sei o que ele é.
Ne kadar iyi olduğun mesele değil, buna devam edemezsin ve sadece boşlukları doldur- - havada.
Não importa o quanto és bom não é só chegar aqui e começar a preencher do nada.
- Mesele ne?
- O que foi?
Mesele ne ahbap?
- Sim, o exército.
Ama asıl mesele, sizin şuan ne bilmediğiniz değil, onların ne bildikleri.
Mas o problema agora não está no que você sabe... mas no que eles sabem.
Tek mesele, o parayla ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Por mim, não vale a pena.
- O mesele mi? Bu da ne demek?
'Oh, isso.'Que quer dizer?
Asıl mesele, halata ne kadar tutunabileceğin?
O que levanta a questão... Quanto tempo aguentas a segurar a corda?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]