Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Onlara göre

Onlara göre перевод на португальский

609 параллельный перевод
- Korkarım onlara göre dezavantajlısınız!
Receio que tenham uma granada nas mãos.
Onlara göre, o, Amerika Birleşik Devletleri.
Para eles, ele é os Estados Unidos da América.
Onlara göre, kendisinden daha aşağıda birisiyle evlenmişti. Ve o günden sonra, kendisini ve benim varlığımı onaylamayı asla kabul etmediler.
Casou abaixo da sua condição e recusaram-se a reconhecê-la e à minha existência.
Turnike Güzeli olmanın bir anlamı yok ama onlara göre bu beni önemli biri yapıyor.
Eu sei que ser Miss Catraca não significa nada mas eles acham que isso me torna uma pessoa importante.
Onlara göre sığlık yok, akıntı çok hızlı.
Não. Não há comida para eles. A correnteza é muito rápida.
- Onlara göre tek hırsız bendim.
- Para eles o único ladrão era eu.
Herşey onlara göre ayarlanıyor.
Hoje em dia é só imagens.
Tüm hayvanlar, Johns'un evinin onlara göre olmadığına karar verdiler.
Os animais todos concordaram que a casa do Sr. Jones não era lugar para eles.
Şimdiye kadar..... dansçılar benim müziğime göre dans ettiler. Ben onlara göre iş yapmadım.
Até ao momento... os bailarinos dançaram conforme a minha música... e não o contrário.
İnsan hayatı onlara göre bizim düşündüğümüz kadar önemli değildir.
A vida humana não significa para eles o que significa para nós.
Ama diğerleri... Onlara göre kesinlikle yanlış olmaz.
Mas, para outras... não seria necessariamente errado.
Çin sınırının içindeler. Onlara göre, askeri aletleri, silahları falan da varmış.
Segundo eles, têm equipamento e armas do governo.
Onlara göre herkes orospu!
Digo-te eles só têm prostitutas com eles!
Onlara göre atlar ve kadınlar aynı değerdedir.
Os cavalos e as mulheres valem o mesmo para os Kiowa.
Bana sorarsan onlara göre fazla güzel... ama ne yapalım, insan dinleyicisini seçemiyor!
Na minha opinião, é bela demais para eles, mas enfim, não podemos escolher o público!
Onlara göre koyunlar, otlakları mahvediyordu ve otlaklar değerliydi.
Para eles, as ovelhas destruiam os pastos, e os pastos eram caros.
Onlara göre Joseph Curwen ve iki büyücü daha karanlık tanrılara kapıları açmaya çalışıyorlardı.
Dizem que Joseph Curwen e dois outros bruxos... tentavam abrir as portas para esses deuses malígnos.
Benim Norman baronlarım bundan dolayı kızıyor. Onlara göre, senin bu Sakson tarzın kendilerinin soyluluğu ile alay etme yöntemin.
Meus barões normandos acham que você zomba da nobreza deles.
Onlara göre biz onların ölümcül düşmanlarıydık.
Segundo eles, éramos os seus inimigos mortais.
Onlara göre sen bir canavarsın.
Vocé é um monstro para eles.
Onlara göre, savaş kazanılmıştı.
Para eles, a guerra parecia já estar vencida.
Onlara göre, Konfederasyon'a karşı savaş suçu işledi.
Para eles, ele cometeu um acto de guerra contra a Confederação.
Onlara göre her gün kendi kendine olup bitiyordu.
É sempre igual o seu dia a dia.
Oysa burada herkesin birlikte şarkı söylemesi onlara göre... eski kafalılık.
O que faremos aqui... é cantar todos juntos. Alguns não gostam disso... porque acham que está fora de moda.
Onlara göre eşsiz bir komik dublördü.
Para eles, era um cômico mal-humorado inigualável.
Onlara göre Moskova'yı vakit geçirmeksizin ele geçirmek demek kesin zafere ulaşmak demekti.
Capturar a capital russa sem demora, segundo os generais seria decisivo.
Onlara göre, Churchill bir maceraperestti.
Consideravam-no um aventureiro.
Onlara göre, Halifax'ın görevi devralmasının vakti gelmişti.
Achavam que Halifax tinha que subir ao poder.
Onlara göre, Richard Wagner mükelleflerin paralarının israfından başka bir şey değil.
Para eles, Richard Wagner... é somente um homem que delapida o dinheiro dos contribuintes.
Öğrenmek onlara göre değil.
Não se preocupam em aprender.
Onlara göre Polonya, ne Batı'nın ne de Balkan ülkelerinin ileri karakolu olacaktı.
Do ponto de vista deles, a Polónia, não seria amiga do Oriente, Departamento de Estado nem de nenhum dos países das Balcãs.
Onlara göre Almanları alt etmenin yegane yolu Kanal'dan geçip Almanya'nın merkezine giden en kısa yolu seçmek ve Ruhr ve Saar bölgelerine büyük endüstriyel bölgelere saldırıp sonra da bu şekilde Alman kuvvetlerini yok etmekti.
Pensavam que a única maneira de vencer a Alemanha era tomar o caminho mais curto até ao seu centro, atravessando o Canal, e avançar até às áreas do Ruhr e do Sarre, as grandes áreas industriais, destruindo assim as forças alemãs.
Onlara göre canavar gerrçek.
Para eles é uma coisa bem real.
Onlara göre böyle devam etmekte kendini komik duruma düşürdüğünü sanıyorlar.
Pensam que estás a dar um espectáculo ridículo ao esforçares-te assim.
Onlara göre bu topraklar siyah altın yüzünden lanetlenmiş yerler.
Não precisam de nada. Para eles, seu ouro negro é só uma maldição que contamina seus pastos.
Okulda pek başarılı değilsin çünkü onlara göre çok zekisin.
Mas a escola não te corre bem, a tua inteligência ultrapassa o normal.
Onlara göre, bir kadının hayatı bir sineğinkinden farksızdı.
infâmia do se poderia nomear, aos olhos de quem, a vida de uma mulher, que digo eu, de uma mulher?
Onlara kendi şeref ve payenize göre davranın. Ne kadar azına değseler de o kadar fazla vermek sizin ihsanınızdır. Hadi, götürün onları.
Quanto menos merecerem, maior é a vossa generosidade.
Burada olduğuna göre onlara fikir vermeni istiyorum.
Já que estás aqui, dá-lhes a tua opinião.
- Onlara yapacağın iyiliklere göre değişir.
Dependerá dos serviços que lhes prestares. Que serviços?
Korkarım bana göre çok hızlı konuşuyor... ama onlara her gün hemşirelik yaptıkça öğreneceğim.
- Estou com medo que ela é também rápida para mim... - mas assistendo elas todo dia, aprenderei.
Mahkeme kararına göre ; Kızılderili Şefleri, Fort Still'e nakledilecektir. Bu nakil süresince Birleşmiş Milletler Ordusu onlara ve komançi halkına eşlik edecektir.
Este tribunal determina que estes chefes sejam encarcerados até o destacamento da Cavalaria dos Estados Unidos ser disponibilizado para os escoltar a eles e a nação Comanche até Forte Sill.
Sanırım emirlerinizi aldığınıza göre, yapılması en uygun olan onlara uymaktır.
Julgo que o mais expedito, já que tem as suas ordens, é acatá-las.
Ama rakamlara göre gençlerimiz onlara karşı bire dört oranıyla dövüşecek.
Mas a aritmética essencial é que os nossos pilotos... terão de abater os pilotos inimigos... à taxa de quatro para um se quisermos manter o andamento.
Benim düşünceme göre Reg, bir kadın benim yaşıma geldiğinde, hele de iki çocuğu varsa, iyi bir evde sakin bir yaşam sürmeyi, yaşamında birinin olmasını ve onlara bakmayı ister.
Acho, Reg, que quando uma mulher chega à minha idade, com dois filhos, quer estabilidade, uma bela casa e alguém que cuide dela e dos filhos.
Sol taraftaki seyirciler, bize göre sağdakiler, yiyecek isteyenler... yavaşça ağaçların arasından geçip, Hog Farmers'ta sıraya girsinler, orada onlara 17 koldan servis verilecek.
O lado esquerdo da plateia, à direita do palco... que queira comer... deve dirigir-se devagar para a quinta... onde há cerca de 17 filas para entrar.
Savaş kabinesi ve Savunma Komitesi'nin görüşüne göre, eğer Yunanlılar Almanlara karşı kendilerini savunabilirlerse, onlara her türlü yardımı yapmalıydık.
Para o Gabinete de Guerra e para o Ministério da Defesa, se os gregos se fossem defender contra os alemães, nós devíamos ajudar no que fosse possível.
Ertesi sabah, yani 5 Haziran günü erken saatlerde bu kararı teyit etmek üzere tekrar toplandılar. Onlara, bir önceki geceye göre bu fasılanın daha belirgin ve iyileşmiş bir vaziyet aldığını söyleyebileceğimize artık daha çok emin olduğumuzu ifade ettiğimde o kasvetli günlerin ardından başkomutanın ve diğerlerinin yüzlerindeki sevinç görülmeye değerdi.
Na manhã seguinte, dia 5 de Junho, eles reuniram-se para confirmar esta decisão e quando disse que estávamos mais confiantes que no dia anterior, que o interlúdio mais calmo viria mesmo, a alegria no rosto do Comandante Supremo e seus comandantes,
Onlara göre, Pierre Laval bir vatan haini.
Eles estão certíssimos de se limitar a repetir que Laval é um traidor
Yaşına göre görünüşünden hiçbir şey kaybetmemiş, hiç çocuğu yok Britannicus ve Octavia için çok iyi olacak. Onlara bir anne gerek.
E eles precisam de uma mãe.
Az önce bana telefon ettiler. Dediğine göre onlara birer suçlu muamelesi yapmışsınız.
Telefonaram-me há pouco a dizer que foram tratados como dois delinquentes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]