Sarışın mı перевод на португальский
1,766 параллельный перевод
Kızıl mı sarışın mı?
ruiva ou morena?
Sarışın mı öldürülecek?
Matarem a loira? Sim.
Hayatım, kapıyı kilitlemeden çöpü dışarı çıkarır mısın lütfen?
Amor, podes levar o lixo para a rua antes de ires dormir...
Bana sarılacak mısın?
Quer abraçar-me?
Beni sarıp sarmalar mısın?
Podes pôr os teus braços à minha volta?
Dışarıda silah sesine gelen en az yüz kişi var, yardım etmelisin, bir şeyler yapmalısın!
Você tem que me ajudar, você tem que fazer algo.
Sen yakalayacaksın, ben kafasına sıkacağım, bir halıya sarıp, timsahlara yem olarak vereceğiz.
Seguras nele e eu dou-lhe uma pancada na cabeça, enrolamo-lo num tapete e lançamo-lo aos crocodilos.
Eğer sarışın olsam benden hoşlanır mıydın?
E se eu fosse loura, agradava-te mais?
Bu gece dışarıda mısın?
Vais sair hoje à noite?
- Bunları dışarı çıkarır mısın?
- Podes pô-los na rua?
Buradan dışarı çıkmaya hazır mısınız, Bay Rose?
Acha que está pronto para o mundo, Mr. Rose?
Ama ben sarışınım ve ona hiç benzemiyorum.
Não, eu não... Eu sou loira mas não sou nada parecida a ela.
Marion, dışarı çıkar mısın lütfen?
- Marion, sai daí de dentro.
Onları alalım mı, sınırları kapayıp hepsini dışarıda mı bırakalım?
25 de Outubro, 11 : 10
Sanırım bu işi yapan her kimse arkada Danny'nin oyuncaklarını görünce... işinin daha bitmediğini düşünmüş, ve işi bitirmek için dışarıya çıkmış.
Quem fez isto, deve ter visto os brinquedos do Danny no quintal, pensou que o trabalho não estava terminado e foi lá fora acabá-lo.
Benim dünyama gelmelerinden ve beni öldürme ihtimalinden çok korktum, sana dürüst olacağım, dışarıda bir yerlerde, senin ve halkının zarar görmesine neden olabilecek ırklar var, ama biz onlardan birisi değiliz, ve onlardan önce bizimle karşılaşmış olmanız, sizin için bir şans.
Medo de quais seriam suas intenções. Medo de que pudessem vir ao meu mundo e me matar. E serei honesto com você, há mundos e raças lá fora... que, sim, desejam fazer mal a você e a seu povo, mas não somos um deles.
Sanırım diğer sarışını Bay Wong'un yanında gördüm.
Acho que eu vi a outra loira com o Sr. Wong.
Ama dışarıda kilitli kalmak çok garip bir duyguydu hem de kendi yatak odamın dışında, yani... Ama dışarıda kilitli kalmak çok garip bir duyguydu hem de kendi yatak odamın dışında, yani... Hayır tatlım.Öyle olmadı.
Não, querida, não foi isso que aconteceu.
Tony, gerisini O'na bağlar mısın, çünkü şuradaki sarışın orospuyla şansımı denemem lazım.
Toni, faz-me um favor e conta-lhe o resto que eu quero tentar a minha sorte com aquela loira ali.
Şunu dışarı çıkarır mısınız lütfen?
Ela acabou de interromper...
Marcus, ben şunu tutup dışarı atmadan sen çıkarır mısın?
Marcus, tira-a daqui antes que corra com ela.
Sen ve arkadaşların dışarı çıkıp kadınlarla takılıyorsunuz. Sen hiç birisiyle tanışıp onunla çıktın mı?
Quando sais com os amigos, vês as mulheres... já conheceste alguém, tiveste algum encontro?
Çok ısınırım diye erkekler bana uzun süre sarılamaz.
Os rapazes não podem abraçar-me muito tempo porque posso aquecer.
Onu dışarı çıkarır mısın lütfen, ondan peynirli tako yapmadan?
Podes levá-lo daqui, antes que vire uma quesadilla?
Teddy Ayıcığı onların sığınak tünellerine kadar nasıl takip ettiğimizi, sonra onları makineliler ve bombaatarlarla nasıl dışarı çıkardığımızı anlattım.
Contei como perseguimos os ursinhos, até aos seus bunkers e então tivemos que tirá-los de lá com máquinas de abraços e lança-diversões.
Ben içeri gidip, sıcak çikolata hazırlayacağım. Dışarıdaki soğuğu hissedebilen bizlerin, buzlarını eritir belki.
Vou lá dentro preparar chocolate quente, para nos descongelar às duas, que sentimos mesmo o que é o frio.
Dışarıya sızar. Assad'ın bizim tarafımızda olduğunun bilinmesi çıkarımızadır.
É vantajoso darmos a conhecer que o Assad está do nosso lado.
Genelde arkadaşlarımla bir kayak kulubesinde kapalı kaldığımızı, ve bilirsin, elektiriklerin gittiği ve ısınmak için birbirimize sarılmamız gerektiği çünkü bir kutup ayısının giysilerimizi yediği gibi şeyler hayal etmem.
Não costumo imaginar-me numa cabana de esqui com os meus amigos. E depois ficamos sem electricidade. Temos de nos abraçar para nos mantermos quentes, porque um urso polar comeu as nossas roupas.
O şeyi dışarı çıkarır mısın?
Podes levar essa coisa lá para fora?
Sarışınlığın mı?
tu sabes.
Hastalarımızın vücutları onlara ihanet ettiğinde, ve onlara sunmamız gereken bilim, başarısız olduğunda, en kötü senaryo gerçekleştiği zaman, umuda sarılmak, sahip olduğumuz tek şeydir.
Quando o corpo do paciente o trai e toda a Ciência que temos para oferecer não chega, o pior cenário possível torna-se realidade e depender da esperança é tudo o que nos resta.
Güvenlik görevlileriniz, karısını binadan dışarı atıyordu. Ona anlatacaktım.
Você ia fazer com que a segurança expulsasse a sua mulher do edifício.
Dışarıdan adam sokmuşlar sanırım ama sıkıntı yok üniversitede voleybol takımındaydın, değil mi?
Jogaste nos universitários, certo?
O sarışın olan mıydı?
Era loira?
Benim karım sarışın.
A minha mulher é loira...
Sarışın kadın var mı?
Tem alguma mulher loira?
Müdürün sabahın dördünde dışarıda olması ve arabasının yanında ölü evsiz bir adam bulmamız dışında mı?
Tirando o facto da Directora estar fora até às 04 : 00 com um sem abrigo morto no carro?
Bana sarılmayacak mısın yoksa?
Vai-me dar um abraço ou não?
Sesini kısar mısın?
Podem baixar isso?
Sarışın olunca kimse anlamaz mı sanıyorsunuz?
Deixem-no! Ninguém vos irá convencer que são louras.
Desiree, Soccoro'yu dışarı çıkarır mısın lütfen?
"Desaré podes levar a Socurow daqui para fora."
Merhaba, ben 90-60-90 ve sarışınım.
Olá. Sou Loira. Minhas medidas são 90-60-90.
- Bir süre de sen bana sarılır mısın?
Não queres ser o encosto por um tempo?
Onu dışarı çıkarır mısın lütfen? - Teşekkür ederim.
Podes acompanhá-la até à saída, por favor?
Hiç sarışın amigo kızla yattın mı?
Já tiveste sexo com alguma loiraça das claques?
Don, sen 16'lık sarışın kızımı gün boyu sürecek bir gezintiye çıkar.
Don, Leva a minha filha loura de 16 anos para ir andar de carruagem durante o dia.
Samantha, onu dışarı çağırır mısın?
Podes pedir para ela sair?
Şimdi de sınırımı sınıyorsun. Çık dışarı.
Saia.
Bunu dışarı çıkarır mısın, lütfen?
- Podes levar esta?
Bu senin cinsiyet değiştirme düşüncen gibi bir şey mi, yani sen kampüsün büyük erkeği, ben de çekmeye karşı koyamadığın at kuyruklu sarışın kız mıyım?
Isto para ti é tipo uma inversão de sexos, onde tu és o machão da universidade e eu sou a loura boazona a quem não consegues parar de puxar o rabo-de-cavalo?
O sırada kızımın üniversiteye gitmesi için ayrılmış parayı kumarda kaybetmiştim. Karım ya beni terk edecekti ya da kapı dışarı edecekti.
Nessa época eu perdia em apostas a poupança para a faculdade da minha filha, minha esposa estava para me largar ou me expulsar.